Doğmayacak içimizdeki batan güneş
Gönlümüzün son baharı da kaldı
Açmayacak çiçekleri,çıplak dal
Tutacaksın ta derinden,ağlasa toprak
yapişsın eline hayatın balçık çamuru
Kopsun içindeki hayat gülleri
Ey denizin aşkı
Latifeyle gelen
Kuru çirkinlik
Cehennem bekçileri
Kuruntularım gibi
Yanıpta eriyen
Bal mumu kokan bir kadın aramadım ki ben
Hayaline dalıp da sabahladığım hiç olmadı
Aşk ateşi sandıkların hep sahte fos çıktı
Yüzü şebnem kalbinden inci umduk boş çıktı
Bense çiçeği dalında sevdim hiç incitmeden
Erik ağacı altında uyuyunca düşlediklerimden
İçimdeki terettüd,kırgınlık
Umutla beklenilen
Yıkılmayan gurur
Tebessümler başka
Yüzler donuk
Bu kar beyazı,soğuk
Düşünsen geceler neden kara
Umutlar hep senden yoksun
Nedense rüyalarımda hiç yoksun
Ne çabuk unuttun varlığında yokluğu
İçimizdeki çocuktun acıların büyüttüğü
Sümüklü kara kuru büyüdün kadın oldun
Resimlerini yakıyorsun
Hayalide yok ülkenin
Kin tohumları ekiyorsun
Karanlık gecenin avunucusu
Durma inançsız dilek tut
Gözümden süzülen damlalar da asılı kaldı aşk
Buharlaştı açtığım iki avuca inat,zerre kadar
Hüzne hüzzam katıp ağlatan şarkılar,çifte kudümler
Şiirler yalan, bitene kadar usulünce okumadan
Hazmedemedik yaşamak zorunda olduklarımıza inat
Hep göz yaşlarını neyin sesinde darağacında asarak
Kaç gece hüzünlü bulutlarda yağmur gökyüzü
Aydınlığında kaçkadın, oğlan çocuğu doğurdu
Korkuluk dolu,hayalet elbiseli sabıkalı insanlar
Geceler biter,gün doğar korkular kaybolur
Aldatımışlık,bir damla su kadar dünyada
Mecnun gibi hallerdeyim
Meçhule dalar gözlerim
Hayalimde o resmin
Bu aralar hor görme garibi
Yollarına deli divaneyim
Hele bir dur
Aşk tadında kal
Yüreğin eskitmesin
İçinde yetişen nesli
Hisettiğin gibi mavi
Dinlediğin gibi şiir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!