Ne zaman dedi
Şu bizim Broton Nikola
Başını kaldırıp Çin’den
Afrikalı bir kızın
Altı aylık hamile
İki göğsü arasından
Fidye hayat
rüzgârına uğradım dün gece
baygın yıldızlar altına üşüyünce
ay kendi havasındaydı
dünya telaşlar arsında dönünce
Kalk uykundan Ey tembel sefil-i budala
gel bir kadeh iç dudaklarını yalaya yalaya
git deveni ahıra bağla aklını al da gel
bak burnunun ötesinden geliyorlar canını almaya
Sürü sürü sürüneverdi serüvenler
Hangi yangında yanmadı ki Anadolu’m
Hangi handa kanlarla beslenenler
Dönüp gözümüze toz gibi atmadı oğlum
Her şeyi tutup bir teberik gibi
Boyun ise bir egemenlik
Boyumdan başka egemenlik taşımam
Boyun ölçmeye gelmişlik
Başkasının pis tasmasını asla taşımam
Ah! Bir bilseydiniz gerçek boynumu
O Dam dan yaziyorum sana
Geceyi uyandırmamak için
Sessizce sokuldum koltuğuma
Geceyi sallıyorum dallarında
kulaklarımda Sağır Islıklar
Dünyanın eksenine esir olmak
Ey Bayram
Gel davul çal geceye
Tokmağın
Bir kılıç gibi parlayıp
Kalkıp
Vursun geceye
Bir yığın yıl
Bin bir yalan ve talandır
Tarihin toplu mezarlığı
Şimdi
Başında kalan son kılı
Mayışa mayışa kaşıyan
Uyum tıkak
Zaman katletti
Bin kutsal çiçeği
Bin altın nehri
Hayatın bende ortak yaşamı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!