Yaşamak Dediğimiz Feryat Şiiri - Nihat B ...

Nihat Behram
36

ŞİİR


43

TAKİPÇİ

Yaşamak Dediğimiz Feryat

Kalbini taşırken harcadığın kuvvet
ufacık elleri olan bir devin çırpınışlarıymış,
o dev ki: mızraktan yağmurlar altında dolaşarak
bileklerini incecik yasemin saplarına alıştırmış

Demek ki, seninle tanıştırdığım sihir
arpaların, kozaların, peteklerin,
aslına astarına aşk denilen,
burçlarında atmacalar, şahinler barındıran,
bağrın bağra çarpışından
başlayan sevdalı buluşmaların
ürünü bir sihirmiş,
o sihir ki: kanında öpüşlerin olduğu kadar
şerefli ayrılıkların kıpırtılarını da biriktirmiş

Şimdi beton üstüne serilmiş bir döşeğin kıyısında
bunları yazarken
şaşkınlıklar ve özlemlerle zenginleşen sözlerin
senden çaldığı sıcaklığıyla vedalaşmadayım,
ve - sevgilim - bıraktığın notu okuduğum sıralar
koyu bir gecenin çıngıraklarından
çok uzakta olacağım,
üstelik dağlarda, bayırlarda bile
zaptedemediğim o feryadı
çaresiz, oradan
parmaklıklar ardından taşıracağım

Şurada, kaçaklık aylarımın son günüyle
geçip gidiyor hayatımın bir dönemi...
İşte köşesinden köşesine dolaştığım şehir;
işte içime dolan hava;
böğürlerimdeki çılgın girdabı aldığım her nefesin...
gelişime kapı örtenler de oldu bu şehirde
yatak serenler de gecelerime

Sen gözlerinin maviliği gözyaşlarına bulaşan titreyiş,
yosunları dalgalara kıyılara vuran kuvvet,
sen akılalmaz sarplıklardan fışkıran çiçeklerdeki fiyaka,
doğuruşların görkemini taşıyan şefkat,
cançekişler, gerinişler, intikam duyguları,
yetkinlikler, eriklerin ham lezzeti, körpelikler,
midyelerde incileşen kumtanesi: aynı hızla
yolumu gözle - geleceğim -
unutma ki
bu gidişler zaferi getirecek...

Nihat Behram
Kayıt Tarihi : 24.8.2002 05:57:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Hasan Tan
    Hasan Tan

    Şiirin akışı, sadeliği; varacağı yeri bilmesi çok iyiydi.

    Sonra; hepimizin hazza ve hıza, betona ve paraya yenilişimizi kaldı şiirden geriye. Kendini, bizi deşen gizli feryat aslında zafere ulaşılmadığının acısıydı…

    Cevap Yaz
  • Cihat Şahin
    Cihat Şahin

    "Aşk" , "Işk" kökünden türetilen bir kelime olup mana olarak da, sevenin sevdiği kişiyi -tıpkı sarmaşığın kendisine payandalık yapan zavallı ağaçlara yaptığı gibi- severken boğup öldürmesi demektir.

    Hayırlı, meşru, fıtri, makul ve baki muhabbetler dilerim.

    Cevap Yaz
  • Doğa Fendi
    Doğa Fendi

    Kızının ismini mavi koyarak gönlümü fethetmiştir, şiirleri çok iyidir :)

    Cevap Yaz
  • Osman Aktaş
    Osman Aktaş

    durulma Noktası

    seni tanıyorum
    geceyi ekmek arası paylaştığımız zamandan
    dünyayı kıçından öpenlerden uzaklaştığımızdan
    kimin haberi var
    halkın gözyaşlarından
    şarap yapıp içenlerden
    adımızı çizerek çıkarıyoruz

    beni tanıyorsun
    resimlerimden değil
    isimlerimden
    şafaklara asılı kalan hayallerimden
    çingene sevdasına tutunan bakışlarımdan
    vatan haini diye girdiğin tutukevlerinden
    gömülmek istediğim anadolu köy mezarlığından
    çıkıp gelsem bir bardak su istesem
    benimle aşık oynar mısın

    bizi tanıyoruz
    ellerimiz birbirine kenetli
    guavara önümüzde ses taşıyor
    devrim militanlarına
    bir çocuğun masum bakışlarında
    sen bensin
    ben de sen
    sevgili ustam Nihat Behram

    11 Temmuz 08
    Nilüfer

    Osman Aktaş

    Cevap Yaz
  • Yağmur İnce
    Yağmur İnce

    sona erdiği söylenen Marksist dünya görüşünün bıraktığı boşluktan ve bunun getirdiği sağlam ve insani bir dünya görüşü eksikliğinden kaynaklanan, şiirimizde son dönemde görülen daha çok şahısta kalan manifesto yazma furyası içinde olmadı Behram hiç bir zaman.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (22)

Nihat Behram