Yaşadım Diyebilmek İçin
Sevinç’ e
Boğazımıza sarılmış bir dünya bu
Büyük diyetlere kendimizi ödediğimiz…
Dişlerini alınlarımıza gömmüş,
Kuytuların örümcek ağı unutulmuşluğunda.
Soluksuz tükenişlerin yazılmadan yaşanan
İnsansız devrimlerin ‘hep yenik’ talihiydik.
(Unutmayı ezberledik küçük – mutlu yüz çizgilerini.
Yalnızlığımızı giydik bedenimize.
İnsan seven aklımıza ‘hiç kimsesiz’ gelecekler dayattık.
Evreni sığdırdığımız o mangal yüreklerimize küçücük bir kıvılcım sıçrar diye ölüm gibi ürperdik.
Dünyayı değirmen edip, her sabah yeniden kuşandığımız kargılarımızı ‘soyağacı’ mıza dayadık, uyuduk…
Düşlerimizde bir dala asılmış gördük kendimizi.
Uyandık; boğazımızda ip izleri vardı ve büyüklerimiz her sabah kargımızın bıçağını bilemiş olurlardı biz dışarıya çıkmadan.)
Birkaç soru yanaştı kıyımıza apansız
Belliydi yanıtları, ama biz uzak – ıssız
Sabahların yanıtsız med-ceziri uğruna
Az kaldı, gökyüzünü mızrağa takacaktık.
( Sonra, birisi geldi
Tuttu ellerimden.
“ Tüm soruların yanıtı ‘Yeter! ’ mi? “ dedi,
“ Evet…” dedim.
Sonra,
Uyandım ki, her şey gerçek…)
23.09.96 Çorlu
Avni ÇakarKayıt Tarihi : 12.10.2006 16:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)