Siyahı yetmiş sekiz bin kilogram karanlık geceden yazıyorum; damarlarımda eritemediğim cıva ve nasırlı ellerim.
Yüzüncü yaşımda doğduğumda pasrengiydi yüzü göğün: yağmurlu akşamüstü.
Vatikan'da bir çan çalar
Birini öldüreceğim
Manşetlerde soluğumun soluğunu duymalısın
Geleceğim
Siyahı yetmiş sekiz bin kilogram karanlık geceden yazıyorum; fotoğrafta üç yabancı suret gülümsüyor.
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta