gün doğmamıştı …
buz tutmuş nehirlerin üstünden uçarken kurşun
göl kuşları başlarını eğdiler, vurulmamak için
kanatlar; toz beyazına düşen tüylerini seyrettiler
bir anlam veremediler …
şimdi ağlayan her çocuğun uyuması gereken saatlerdi
gün doğmamıştı.
birinci sayfa:
parlak kumbaralara düşen damlalar gibi büyüyorken hayaller
dinlenen şarkıların en güzeli olacaktı masallarda kalan sesler
perdenin arkasındaki karanlık ne ay, ne yıldızlar ne de geceydi
çözülemeyecek bir bilmecenin yazılmayan bütün kelimeleriydi
yokuş desenli ayak izleri gibi üzerine sim dökülmüş güzergahlar
tutacak ellerinden ilk adımı attırmak için melek yüzlü şeytanlar
…….
gün batmamıştı …
yağmursuz ormanlarda sırılsıklam uçarken kurşun
ağaçlar dallarını yana açtılar, vurulmamak için
yapraklar; çürümeden kırılan dalları seyrettiler
bir anlam veremediler …
şimdi ölen her canlının tam yaşaması gereken saatlerdi
gün batmamıştı.
sonuncu sayfa:
karanlık dehlizlere asılı yabancı pankartlardır önünden geçilen
uğurlamalara ağıttır bu, masalların seslerine hiç benzemeyen
bir balyoz sanki her saat başında paramparça eden kumbaraları
gün batımlarına yakın yeniden deşen kanaması dinmeyen yaraları
saklanmak için satır aralarına iz bırakırken böcekler tozlu raflarda
doğumdan bitmeyen sancılı, bin çocuğun adı yazar tüm kitaplarda
…….
gün hiçbir yerdeydi …
dünyanın yörüngelerinde dönüp dolaşırken kurşun
bütün korkular ölüme saklandı, vurulmamak için
insanlar; kaynayan cadı kazanlarını seyrettiler
bir anlam veremediler …
şimdi hikayelerin yeniden ve kanamadan yazılacağı saatlerdi
gün her yerdeydi …
kitabın içi:
teferruat; insan olmak yazıyordu çağ bahçelerinde çiçek toplayan
topladığı çiçekleri aşk gibi barut görmemiş tarafından koklayan
el ele tutuşmuş mumlardan erişilmez voltlarda aydınlık olmak
hücrenin karanlık her köşesine aynı ışıktan aynı aydınlığı yaymak
gömsek ne olur başımızı kumlara, bir kurşun nasılsa bulur izimizi
biz ölürüz, hikayeler yanar kime okuruz ölü gözlerle şiirlerimizi.
Kayıt Tarihi : 14.12.2007 20:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bir kurşun çoktan bulmuştu izini...
Sana bi şey diyim mi Cevat sen çok iyi bir şairsin gerçekten...
Sana verdiğim sözde durup,en iyi yayın evini ayarlıyorum.......;))...Alev
hücrenin karanlık her köşesine aynı ışıktan aynı aydınlığı yaymak
Çok güzel bir çalışmaydı!
Saygılarımla!
TÜM YORUMLAR (39)