Kafiyeli yaşamın istifi bozulmayacak aydınlık günlerdi
Kötülüğe körebe olurdu yüreğimizdeki bakışlar
Nağmelerin ölçülerini ay tenli günlerin salıncağında,
Avazımız çıktığı kadar süslerdik yaşamı şarkılarımızda
Uçurtmanın ipini küllenen zamanın tünelinden geçirdik
Renk dileniyordu uçurtmalar, geçmiş gibi gökyüzüyle kucaklaşma yoktu.
Cimri kökün dallarından nefesimize sayfalar dökülmeyecekti
Heceler eskiyi taklit etse de aynı cümleler dökülmüyordu hayattan
Kalemin ucu heyecanlı yazılıyordu gündüzün renginde
Günlük güneşlik anıların gölgesinde yaşanan bir tanık vardı
Belki alkış tutuyordu bize yapraklar dizildikçe kollarına,
Belki de en mecalsiz rüzgarda bile eşlik ediyordu dansıyla
Kucağımızdan ceplerimize sayısız anılar biriktirmiştik
Harcamadık eskiyi , cebimizden sızan yaralarımız yoktu
Yamalardık kol kola girdiğimiz zamanın süsüyle
Düşler doğururduk kalbin çıplaklığıyla ve gökyüzüne kıyafetler giydirdik
Melekler tesbihini çekmiyordu ne köklerin ne dalların
Sahipsiz kalan gözlerinin şekerli anıları düşüyordu yaprak misali
Al yanağa konulan buselerin küsmesiydi yüzsüzlüğün
Her gün seni büyüten mekanın terk edişiydi işte.
Sana her gün el sallayan yaprakların efendisinin yok oluşu.
Kayıt Tarihi : 11.7.2025 14:27:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ağaçlara baktıkça...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!