Peloponez yarımadasında Monemvasia'da doğdu. Ritsos liseyi bitirdikten sonra, on yedi yaşında Atina'ya gitti. Daha sonra yüksek öğrenimden vazgeçti. 1927–1931 yıllarını verem hastalığı nedeniyle bir sanatoryumda geçirdi. İlk şiirlerini bu dönemde yayımlamaya başladı. 1931'te komünist gruplara katıldı, bu şiirinin doğrultusunu çizdi; ilk şiirlerinde burjuva karşıtı devrimci sanatçıların çizgisini izledi. Trakter (1934, Traktör) adlı, Sovyetler Birliği'nde sosyalist düzeni ele aldığı ve teknik temasını da Yunan şiirine sokan ilk kitabında, nih ...
Çocuğun gördüğü düştür barış.
Ananın gördüğü düştür barış.
Ağaçlar altında söylenen sevda sözleridir barış.
Akşam alacasında, gözlerinde ferah bir gülümseyişle döner ya baba
elinde yemiş dolu bir sepet;
Haykırmak istiyordu
Daha fazla dayanamayacaktı
Sesini duyabilecek kimse yoktu orada
Kimse duymak istemiyordu.
Kendisi de korkuyordu sesinden
İçinde boğuyordu sesini.
Biliyorsun, ölüm diye bir şey yok, diyor adam kadına.
Biliyorum, evet, artık öldüğüme göre, diyor kadın.
İki gömleğin de ütülendi, çekmecede,
sadece küçük bir gül benim özlediğim.
Çev. Cevat Çapan
Sana bu pembe bulutları göstermek istiyorum gecede.
Ama görmüyorsun. Gece olmuş -insan neyi görebilir ki?
Artık senin gözlerinle görmekten öte bir seçeneğim yok,
diyor,
demek ki yalnız değilim, yalnız değilsin. Gerçekten de
Bu ağaçlar katlanamaz daha basık bir göğe
Bu taşlar katlanamaz yabancı çizmelere
Yalnız güneşe boyun eğer bu yüzler
Yalnız doğruluğa boyun eğer bu yürekler
Göklere inanırdım eskiden,
ama sen, denizlerin
derinliğini gösterdin bana,
ölü kentleri,
unutulmuş ormanları,
boğulmuş gürültüleriyle.
1.Hava kararıncaya dek
Eline almıştı kadının elini. Konuşmuyordu
uzaktan, belki de kendi içinde,
güçlü atışını duyuyordu denizin nabzının.
deniz, çamlar, tepeler eliydi kadının
Bırak ben de geleyim seninle.
Ne kadar da güzel ay bu akşam!
İyidir ay, iyidir,
-kimse görmeyecek
nasıl da ağarmış olduğunu saçlarımın.
Gece karşımızda, pencereleri kapalı
iki katlı yetimhanenin cephesi gibi duruyordu.
Ertesi gün, ağaçların altında bir kadın
bir diken çıkardı ayağının tabanından -
Islanmış parlıyor damlar ay ışığında. Kadınlar
şallarına sarınıyorlar. Evlerine koşuyorlar saklanmak
için.
Biraz daha oyalansalar eşikte, onları ağlarken yakalayacak
ay.
DARAĞACI
Cellat geldi urganımı yağladı,
Gözlerimi ellerimi bağladı,
Dur ey cellat çekme darağacına,
Tüm Türkiye benim için ağladı,
**
Senin vicdanın yok mu? Cemal paşa,
Dalkavuklar diyor sana çok yaşa,
Boynumda urgan var bakın şu işe,
Tüm Türkiye benim iç ...