Ey saçlarına şiirler döktüğüm sevdam
Kaç zaman oldu gelmeyeli uğramaz buralara hiç bahar
Gelmediğin her gün amansızca kanıyor yaram
Kıpırdayamıyorum nefes alan bir ölü gibiyim bu aralar
Ben kaçtıkça yalnızlık durmadan beni kovalar
Dilimin ucunda intihar eder cümleler yokluğunda
Ne çare kalmışım tek başıma bu diyarlarda
Her taraf hasret kokar her sokakta sensin manzara
Gözlerin bir çıkmaz sokak ve kaybetmişim kendimi orada
Ne yardıma gelen biri var nede yol gösteren pusula
Gülüşün, Ahmed Ariften bir şiir ve
Diyarbekire dönen gurbetçinin sevinci gibi
Dün gibi aklımda ama sormak istedim
hala aynı mı gözlerinin rengi
Gözlerin, kanadı kırık kuşlara gökyüzüydü sanki
Birde bana ahh Birde bana bir mezar misali
Gömdün gözaltlarına yalnızlığımla sen beni
Saf ve temiz duygularla sevmiştim oysa seni
Bilmedim hiç gönül eğlendirmeyi sevgili
Şimdi hangi kafiyesiz şairin sayfalarında var yüreğinin izi
Ve hangi derde deva oldu gözlerin
bakanın yansın yüreği
Sen gittiğinde yeni doğan bir bebek gibi
ağlıyordum hıçkıra hıçkıra
Ama hiç kimseye belli ettirmiyordum feryadımı
Söyle vicdansız insan içini döker mi hiç insana
Giderken rüzgâr oldun savruldum dört yana
Arar oldum seni eski püskü şarkılarda
Yalnızlığımız hiç çalmadı radyolarda
Bir mahkumun özgürlüğünü bekler gibi
bekliyordum parmaklıklar ardında
Hadi dön gel bilirim bensiz yapamazsın gittiğin yerde
Yada al beni götür birdaha dönmeyelim bu şehre
Kahroldum yokluğunda indi gözlerime perde
Ve yandım her defasında derdimin dermanı sende
Ne yapsın bu deli yüreğim yar söylesene
Hadi zamansız çıkıp gel bayram olsun benim için
ve kurban edeyim bu yokluğu gözlerine sevdiğim
Kayıt Tarihi : 17.6.2021 04:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!