Gönlüm aktı bir ahûya,
Bakar sunam, yanık yanık.
Gözlerinde gördüm var ya,
Yakar sunam, yanık yanık.
Saçları tel tel örülmüş,
İncecik belin bükülmüş.
Gül yüzüne nur sürülmüş,
Süzer sunam, yanık yanık.
Kirpiği ok, kaşı hilal,
Sözü tatlı, kendi helal.
Çöllerinde oldum hayal,
Eser sunam, yanık yanık.
Bağlarında bülbül öter,
Dargınlık sinemi dağlar.
Bastığın her yerde arar,
Sever sunam, yanık yanık.
Cümlelerim göçmüş derde,
Harabeye dönmüş serde.
Selamın, söyle, nerede?
Bekler sunam, yanık yanık.
Bahçelerde gül tomurcuk,
Yaprak, dala küstü mâşuk.
Ayrılık, ölümden soğuk,
Sarar sunam, yanık yanık.
Ak zülüfler düşmüş yele,
Göz değmiş o hâlde bile.
Hasret, aşkı dilden dile,
Sorar sunam, yanık yanık.
Gecem sensiz açık yara,
Ömrüm yetmez bundan sonra.
Görüşürüz mahşer sıra,
Diler sunam, yanık yanık.
Kumcuoğlu, vakit tamam.
Sevda siner içine tam.
Dost elinden bir dolu cam,
İçer sunam, yanık yanık.
14 Nisan 2025 / Pazartesi / Ankara
Kayıt Tarihi : 14.4.2025 09:34:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
“Aşka düşen gönül, yanmayı dert etmez.” “Ayrılık, gül dalında değil; yürek yarasında açar.”




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!