yangında ilk kurtarılacak bir yerdi sanki yüreğin
hayatının bütün şifrelerini çözmüş
bütün namlularıyla sevişmiş gibiydim ceset kokusunda..
ateş vardı sesinde
ve su
ve toprak
oysa sabah namazına uyanan babamın sessiz dualarına
ben hep kayıtsız
ben hep suçluluk duyardım..
sonra;
eski mahalle hatıraları gibi yabancılaştım aşka..
susup duruyordum onca gürültünün ortasında
kent pazarı gibiydi sanki çevrem
pencereden baktığımda herkesin çok önemli işleri
çok önemli randevuları
çok önemli görevleri olduğunu düşünüyordum.
......
Yangında ilk kurtarılacak bir yerdi senin yüreğin
Ölüm hep gecikmiş bir mektup,bir haber gibi giriveriyordu hayatıma
Kahvaltı sofrasının tadını kaçırıyordu çoğu kez.
Babam öfkelenip,ablamsa ağlayarak odasına kapanıyordu
Bense hep susuyordum...
Yalnızca senle ilgili detaylarda utangaç cümleler kuruyor,
Yanakları pembe bir adam olup
Arada bir mezarlıklarda arkadaşlarımın isimlerini arıyordum.
Hayat hemen her şeyi dayanılmaz,anlaşılmaz kılıyordu.
Ateş vardı sanki yüzünde
Ve su
Ve toprak
Aşk gazetelerin hafta sonu ekiydi bazen
Hayat yanında ücretsiz,kuponsuz veriliyordu.
Bildiğim bütün adresleri yırtıp atıp
Bildiğim tüm telefon numaralarını unutuyordum,
Ve ne yazık
bütün kirli çamaşırlarımdan önce sen dökülüyordun
Ateş vardı sesinde
Ve su
Ve toprak..
Vedat Ezer
Vedat EzerKayıt Tarihi : 28.12.2003 18:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!