Ajandam barut gibi,artık almıyor kelimeleri! ,
Tutuşsun son sözlerimle sayfaları! ,
Yanacak bu duygular, zaten duygusu olan yanar! ,
Gözümün önünde can çekişsin,kelimelerdeki vurgular! ,
Parmak uçlarımda alev! ,
Hiç sönmez bir meşale gibi,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
bu şiide özlem var sitem var çok güzel olmuş.
O yutulanlar elde olmadfan ve yaşandıkca, duyarlı insanın hep ihtiyacı olacağı,kelimeler.En rahar konuştuğumuz yine onlar ve kutluyorum.
Nereye kadar benimlesiniz zalim kelimeler! ,
Yansalarda o külleriyle üzerimdeler! ,
Uçuşanları nefesimle yuttum! ,
Eriyenlerse,derime adını işlediler! ,
Vay vay bakarmısın şu sözlere bunu ancak yüreğini ortaya koyup seven insan söyleye bilir kutlarım şiiri ve şairi yüreğine sağlık
salim erben
Yoğun sitem duygusunun yer yer isyana dönüştüğü MUHTEŞEM bir şiir olmuş.
Sevgili Kardeşim sayın: Vildan Altunbaş'a sevgi ve saygılarımla...
Şiir yazan kişinin, şair olduğu doğrudur. Ancak şairin yazdığı her şeyin de şiir olmadığı, hergüzel sözün de şiir olmadığı da doğrudur.
Bu şiiriniz hakkındaki kişisel görüm: Gerektiği yerde gerektiği kadar mısra kullanılarak yazılmış NEFİS bir şiir olmuş.
Arkasında vezin ve kafiye desteği bulunmayan Serbest yazılan şiirlerin bir sanat ve edebi değer taşımasını sağlayacak tek etmen vardır. O unsur da şiirdeki mısraların duygu ve düşünceyi ifade ederken, anlam yüklü olması ve en etkili biçimde bu duygu ve düşünceyi ifade edebilecek donanıma sahip olması gerekirken, Duygu ve düşüncenin şiir metninin bütün yapısına etkin biçimde hakim kılınmasından geçer. Elbette bu da: Duygu ve bilgi yoğunluğunun, kültür birikimi ve doğuştan gelen edebi bir yetenek ile uyumlu ve ahenkli birlikteliğini gerektirir.
Şiir hem vezinsiz kafiyesiz yazılacak, hem de duygu ve ifade etme fakiri mısraların bir araya getirilmesi ile oluşturulacak, üstüne üstlük bir de, aşırı duygu yüklenimi ile çöken mısra yanında duygusuz ve ifadesiz kaldığı için ayağı yere basmayan havada uçuşan mısralar bulunacak; o zaman da : Bülbülün tahtında bülbülün nağmesi işitilmez olur.
Bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda: Sizin bu şiirinizin tamamına hakimiyetinizi ve şiire ustalıkla yön verişinizi, Duygu ve düşüncenin şiir metninin tamamına etkili ve anlamlı olarak ustalıkla aktarış üslubunuzu kutlarım.
Beğenerek ve saygı duyarak okuduğum bu şiirinize Tekirdağ'dan Dördüncü Tam Puan geliyor. Benden önce bu şiire Tam puan veren şair kardeşlerime teşekkür ediyorum.
Kardeşimin sayfasına başarılarının devamı dileği ile sevgi ve saygılarımı getirdim. Lütfen kabul buyurunuz.
Her şey sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olsun.
Dr. İrfan Yılmaz. -TEKİRDAĞ.
nereye kadar....... ajandaya dökülen kelimeler yansa ne olur? ! Kaleme alinmamis, insani ümitsizlige getiren duygular ne olacak? ,
Ayri gecen yillarimizi siirlerin bana anlatiyor. Ama....yine mükemmel.... Ümitlerini yitirme! Hasret dolu sevgilerimle....
Anlıyorum Yinede Hayat Çok Zordur Heryerde
Kin Ve Nefret Bir Çok İnsan Bir Çok İnsanın
Varlığından Rahatsız Çünkü Bunların Sebebi
Bir Çok İnsan Kuranı Ve Sünneti İyi Bilemiyor
Nefsani Duygularla Yapılan Bir Çok Program
Kıyamet Günü Ağlıyacak Ama Ne Fayda
Herkes şair bu aralar,herkes biraz deli! ,
Ben şair değilim! ,şair olan ölmeli! ,
Ölemiyoruz işte! ,şu içimizdekilerle! ,
O kara gözlü, sürekli ölümü’mü gözlemede,
Bu duyular içimde, yansada bitiremem,
Bu yangın hüznümde,ağlasam da tüketemem,
Seviyorum desem de,seni sevemem! ,
Sevmesem de bu hüzünden çekip gidemem.
Nereye kadar benimlesiniz zalim kelimeler! ,
Yansalarda o külleriyle üzerimdeler! ,
Uçuşanları nefesimle yuttum! ,
Eriyenlerse,derime adını işlediler! ,
Güzel ve keyif veren bir şiirdi...Tebrikler...
Bu yangın kolay kolay söndürülmez hatta söndürülemez Vildan hanım.Çaresi olayan hastalık gibi bu yangın.Ajandaları yırtmak yada yakmaklada bitmez.Benimde nice ajandam kayboldu yine bitmedi şiir aşkım söz aşkım.Yüreğinize sağlık bu yangınlar olduğu zamanlar doğar şiirler ancak.
Saygılarımla Ümüt Güngör
Kutlarım kardeşim...Tebrikler
Nereye kadar benimlesiniz zalim kelimeler! ,
Yansalarda o külleriyle üzerimdeler! ,
Uçuşanları nefesimle yuttum! ,
Eriyenlerse,derime adını işlediler! ,
Şairlerin kaderi bu zalim kelimelerle ömür tüketmek. Yüreğinize sağlık.
Bu şiir ile ilgili 21 tane yorum bulunmakta