hayatım boyunca
görmediğim yoğunlukta hadise
bir hafta içerisinde
başıma geliyor belki de
hayatın anlamına dair arayış ihtiyacım
hüsrana uğruyor belli ölçüde
dünyanın en yerlisi hissediyorum
kendimi
dünyanın beni giderek irkilten
hüsrana uğratan
bir yer olduğunu düşünüyorum
tarlasının derdinde
ömrünü tüketen
geçmiş yüzyılların insanı gibi
çok daha yüksek seviyede
hayal kırıklıklarım
yığın ve çığ halinde yuvarlanıyor
biteviye üzerime
durup suyun üzerine başımı çıkaracak
soluklanıp düşünecek
hayatın desenini
bağlarını, menşeini anımsayacak
durulacak
vakitlerim yok maalesef
dış dünyanın anlam veren kıtlığından ziyade
enflasyonlara maruz kalıyorum esasen
yönümü yitiriyorum
doğru filtrelere sahip değilim
nesnelerin cahili
kararlarında isabetsiz
bilincinin tahribatı büyük
harabe insana dönüşüyorum
eski pencerelerimin kirli camları kırılıyor
geçmişte yaşanan
bir anlamın izlerine rastlamak için
daha farklı açılar
daha manalı hikmet arıyorum
günün içinde
dost ve ahbaplar sayesinde
içimde metastaz haldeki dilin
sembolik düzlemin, statükonun, göreneklerin
sığ uzlaşımların donmuş denizine
yelkenler indiriyorum
bir yola çıkmak için
böylece
dış-iç çatışmasından
tılsımlı güçlere teslimiyetim
ruhsal beceriler kazandırıyor alışkanlıklarıma
yaşanmış hayatların
muhtemelen
asla deneyimleyemeyeceğim yaşantıların
iç dünyalarına aşina olduğumda
bir deneyim geçirmiş gibi
yorgun düşüyorum
an be an
her şeyin ötesi
böyle bir duygunun tanımını
böyle bir duygunun varlığını
fark ettiğimde
kelime dağarcığım çok fakir olduğundan
hayatta başıma gelen pek çok olay
isimsiz kalıyor
kendimi doğru anlamamda
doğru teşhiste
hemen hemen hiç becerikli değilim
kelimeler
bir tür ruh cemaati yaratıyor bende
kelimelerden sezilebildiklerimle
yalnızlık duygusundan kurtulmak adına
yarenler aramaya çıkıyorum
şifa dağıtan insanların ruh kardeşliğine
sığınıyorum
zaman zaman
her hangi bir travma sonrası
bambaşka hikayelere aşinalık kesp ediyor
zihnim
biraz empati
biraz daha geniş bir yaşam ufku
biraz hayal iklimi
belki küçük bir bilinç hali
bilhassa çocukluğum
içimde hiç eskimeyen…
sadece kendi inisiyatifimle
tek başına kaldığımda
bocalıyor
kırılıyor
küsüyorum hayata
okuyor
hayal kuruyorum çoğu vakit
tahmin edilen bir yaşam için
adanmışlığın
otantikliğin
özgürlüğün
bir yaşam tarzı olduğu zannına
kapılıyorum
ıstıraptan kaçmak yerine
onlarla yüzleşme
bu yüzleşmeden bir arınmaya
düşünceye
biraz da öfkeyle
malum hayatı yorumlamayı bırakıp
artık değişmenin gerekliliğine
inanıyorum
redfer
Kayıt Tarihi : 12.6.2025 01:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!