Ruhun üşümeye donmaya görsün
yalnızlığının dayanılmaz soğuk karanlığına hapsolmuş
hangi mevsim güneşi ısıtırdı teni
titremeli hallerinden sönmüş
bin bir yaralı ocaklar.
Hoş sevdasının izinde serili küllerin
kaybolmuşçasına savrulan
o beste çalan şarkının dizeleri hazanına rüzgarın
sunuyordu şifasını.
Sarı saçların esintisi andırıyordu gökte dev bir kartalı
Esrarengiz ışıltısı kanatlarında güneşin
mücevher taşı ay gerdanlığında
gözlerimi kamaştıran.
Meltem rüzgârlarına gebeydi gece
sabahın kundağında yakamozlu deniz
kol kanat martılar çığlığı.
Gözbebeğimi okşayan o tatlı bakışlar
fısıldardı aşkını
girdabında boğulurdu sahiline vurulan
ölü bir deniz.
Kızıl kıyamet yıldızlar
galaksiler derin uçurum
matemi sessizliğine gömülür
çekerdi yorganını üstüme
ve ben…
Kalp atışlarımda dinlerdim nefesini.
Arzular besledim dolu heybem
çöl yangını güneş alev sarmalı
hisli duygular kervanı.
Ansızısın kuşatıldım
sağanağında boşaldı bulutlar
çöl susuzluğuna banarak
sırılsıklam kanarak.
Sofuca kuruldum aşkı tahtına
Niyetine yazıldı karıldı bahtım
Dualarımın katına.
Kayıt Tarihi : 27.11.2020 11:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!