Kana kana içmeğe
Şiir getirdim sana.
İçip candan geçmeğe
Şiir getirdim sana.
Özgür akan ırmaktan
Kucaklaşıp sarmak’tan
Kan damlayan parmaktan
Şiir getirdim sana.
Haksızlığa set gibi
Tırnak ile et gibi
Sıcak, bereket gibi
Şiir getirdim sana.
Sevda yüklü yürekten
Kazma tutan bilekten
Her özlemden, dilekten
Şiir getirdim sana.
Ezikten, zavallıdan
Bin bir türlü hallıdan
Bir yanık kavallıdan
Şiir getirdim sana.
Kara kaşı çatıklı
Eli nasır kütüklü
Özgür gezen tutuklu
Şiir getirdim sana.
Her korkudan, meraktan
Her kızıldan, her aktan
Arı, temiz, berraktan
Şiir getirdim sana.
Sazım dost, sözüm sıcak
Dolaştım köşe, bucak
Dağ gibi, kucak kucak
Şiir getirdim sana.
Çöl idim, sulak oldum
Göz oldum, kulak oldum
Ahmed’im ulak oldum
Şiir getirdim sana.
Tamu gibi bir ateşe düşüp de
Sevdasını dağlayanı gördün mü?
Medet umma şu aşk denen belâdan
Aşktan yarar sağlayanı gördün mü?
Derde düşme, gelir artık serisi
Biraz gurbet, biraz hasret gerisi
Söyle bana ayrılığın perisi
Yollarımı bağlayanı gördün mü?
Aşk yolunda sen en büyük duraktın
Sevdan şurda, ama yâr sen ıraktın
Ve ardında çok yaşlı göz bıraktın
Hiç böylesi çağlayanı gördün mü?
Özledikçe, yâr düşümde belirdi
El ederdim; karşı koymaz, gelirdi
Dediler ki; gayrı Ahmet delirdi
Gülüp gülüp ağlayanı gördün mü?
Tamu: Cehennem
Medet: Yardım, imdat
Şiirin alındığı kaynak: Yalçın Aydın Ayçiçekin Gıdıklama Melâhat adlı şiir kitabı (Demos Yayınları-2011 basımı)
Sesli harfler, ses verin lütfen
1- ay altında çay kaldı
Hava sarı sıcaktı
baştan başa bakardınız ovaya
Üstüne başına yol tozu sinmiş
Git Küba'ymış / git Almanya / git Çin'miş
Yıllarca yaptığı gezip tozmalar
Bir adımlık bir yolculuk içinmiş
(Temmuz'89-Bolu)
1-
Bir seyyahı öldürmek istiyorsan eğer
ayaklarına değil
daha yukarılara ateş etmeli tüfeğin
Bir kırlangıcın gözüne
ya da kanadına bir leyleğin
İşte bir bilmece sana
başka hiçbir dile çevrilemeyen:
Üç harfli ilk sözcüğün üstünde yürüyorsan
ayakların vıcık vıcık bir zorunluluğa bulaşır
zorundayım
Bir
iki
üç
varsın yıldızlar dökülsün omuzlarına
yüzün pembeleşebilir
fakat korkman gereksiz
Düşler girdi araya
parça koptu güneşten
üçüncü kez okudum Göçmenin Duası'nı
Seni öpmek istedim
dudağım güle değdi
Dedeler Ne Analatır Torunlarına
Şol torun dedesine
kalkmış masal anlatır
gün kıyamet günüdür
doğurmak üz're katır
Dalganın denize yararı neyse
odur göçün insanlığa yararı
Kalkar gelir uzaklardan
kumlara serin bir öpücük
dokunur kıyıya
ve ardında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!