'Kardeşim Komutan’a
Vatan /
bol karpuz ve çeltik burda
ya da sınırdan geçen iki İranlı
bir telsiz anonsu
Nasrettin Hoca bir gün kıyıya çökmüş
Ve göle kaşık kaşık yoğurdu dökmüş.
Toplanmışlar başına, gelip durmuşlar
’’Ne yapıyorsun Hocam? ’’ diye sormuşlar.
Yangınları dumansız
yüreğinde karayeller esiyor
- iki imge
bir kimliktir her zaman -
Bir can düşmüş yollara
yedi kol
KIRMIZI BAŞLIKLI KIZ
Tamamı şiir olarak yazılmış ''Kırmızı Başlıklı Kız'' masalından bazı bölümler...
İnsan doluymuş bu köy, sanma ıssızmış
En küçüğü Kırmızı Başlıklı Kız’mış.
Ü Ç
Üçe böldüler siyahı
acıyı üçe böldüler
yeğnileşmek şöyle dursun
daha bir ağırlaştı kervanın yükü
Kavrulayım yanayım
kurak olayım
yorgun gelen yolcuya
durak olayım
ey Yolların Tanrısı kulak ver bana
ne yola yakın koy beni
( Onlar yolçatımlarına en yakın ağaçlara kollarından zincirlerle asılı olarak doğdular, ayakları yere ha değdi
ha değecekti ve boyları uzadıkça ağaçlarında boyları uzuyordu. )
'Yürü' dedi bir ses derinden
hem de tam üç kez
'Yürü' dedi
Rastlantı de
arayış de
ne koyarsan koy adını
-sen / renk delisi kadın-
tuttun bir sözcük delisiyle buluştun
Oy beşime beşime
Anam girer düşüme
1-
Saksıdaki fesleğenine takıldı gözüm
sonra akvaryumundaki suya
Çağrılmış ziyafete, Hoca da gitmiş.
Ne ona bakmış kimse, ne buyur etmiş.
Üstündeki ceketi çok çok eskiymiş
Gitmiş evine Hoca, kürkünü giymiş.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!