Ah Türkistanım.
Kanayan yaram ah.
Hançer sapladılar
Böğrüme.
Çıkaramam ah.
Karabağ'ım
Kırmızı kırmızı dudaklar
Şuh kahkahalar
Kıymet bilen
Sevgili içün,
Ölmeyen mi var?
Tebliğe kalkışma
Edeb,erkan bilmeden
Gözündeki çöpü çekmeden.
Vuslata yol bulamazsın.
Dileğin,muradın miskinlikse senin,
Yârin dudakları kanayan bir gül
Med-cezirle şaşkın gönlüme gelsin artık bir ödül.
28.05.2013
Yârimi tanırım ben kokusundan.
Adımlarımı sayışından.
Rahatlarım kondurup bir öpücük gül dudaklardan
Kapaklanırım yere büyücü gibi bakışlarından.
Onda anlayamadığım bir çekim gücü var.
Ellerimi uzatıyorum
Bir türlü ulaşamıyorum
Yasaklı meyvalara
Gördüğüm serap mı yoksa.
28.10.2010
Yâr başına belâ almış.
Uzatmış da elin.
Sözle,gözle boğmuş.
Firavn sarayında Yusuf’un yüreğin.
Maznun ne yapsın parmakların kesene.
Usanmış,gurbette gelmeyen kalmamış başına.
Söyle sevgili,söyle,
Kara oğlan mı güzel çalar türkünü Burhan mı?
Şu dizelerim içini okşasın emi.
Gayrıya kanmayasın
Ah sen Elif!
Yeni yetmeler ne anlarmış aşk u sevdadan...
Sükût etmiş şu hissiyattan sıkıldım.
Hüzün yüklü bulutları görünce tâ yürekten seni andım.
Her şey bir başka güzel.
Caddeler sokaklar çıldırışta.
Ben seni anarım.
Sensizlik bitirse de beni,
Ümitli bekleyişlerden usanmam.
Hicranlı hayatımda keder kankardeşim benim.
Ben nasıl gülerim.
Elbet seni benden başkası ben gibi sevemez.
M en ne yapam,gülüşleri,oynayışları.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!