İlkbahar laleyi kadehle sunar
Sonra nergis çiğdem derken papatya
Al başını yürü denize kadar
Sarhoş eder seni bu güzel dünya
Zeytin ağaçlarının arasından
Gün bundan sonra doğmasın artık
Ay göründü gözüme pişman değilim
Fırtınaya razı olmak kaderim
Şu yürek sızıma pişman değilim
Saçlarına değmek bedel bu ömre
Bozuk yollardaki çamur gölcükleri
Yürek şeklini almışsa
Toprağı donduran rüzgar eşlik ediyorsa
Kuş cıvıltılarına
Heyecandan titriyorsa
Yanıbaşındaki beyaz bulut içindeki yıldızlar
Hak etti bu ayna her bir acıyı
Yüzünde her çizginin günahı vardır
Gizledi kalbinde nice sancıyı
Bir umudu varsa bin ahı vardır
Hayali imkânsız sevda peşinde
Kıskanırım içi kıpır kıpır her aşığı
Elinde papatyayla falına bakarken
Ya sever ya sevmez başka seçenek yok
Nazlı sevgili
Seviyor
Sevmiyor
Sonsuz karanlığa terk etti beni
Bu sevdaya kıydı göz göre göre
Zaten sevmedim ki dedi ben seni
Ciğerimi oydu göz göre göre
Neymiş anlamalıymışım ben onu
Geride kaldı kavak yellerinin titrek yaprakları
Tereddüt ve heyecan
Kalbi taşlardan önce sırılsıklam eden dalgalar
Ve dalgaları delirten rüzgar geride kaldı
Yağmur damlası buluta dönmez kıyamet kopsa
Her saniye püskürtülmesi imkansız askerlerin sert adımı
Ayol kek getirdim ben de
Yiyeceksin ölümü gör
Nasıl olmuş sen de söyle
Diyeceksin ölümü gör
Benimki de çok beğendi
Son veda olsun şiirin adı
Yalnız sen bilirsin git güle güle
Yolun açık aşkın zalim celladı
Beni uçuruma it güle güle
Dikensiz dalımı kıralı rüzgar
Koyu mavi ortasında bir avuç yeşilde
Umudun koynunda
Bir nefes huzurda
Bulutlar örtmese çıplak kalacak tepelerin eteğinde
Tuzlu dalgalara basarken ıslatmıştın eteklerini
Kulağının ardındandan firar ediyordu yaramaz saçların
sevgili dostum bende yazıyorum nacizane senin şiirlerini de okudum ve okurken bir çoğundan keyf aldım yüreğine sağlık şiirlerini imini kullanarak pay yapacağım