Böcek ipek öremez.
İpekte kullan aklı.
Herkes onu göremez.
İpekte elif saklı.
Ey sevgili
Sevgililer sevgisini
Baktıkça hatırlatan sevgili,
Baştan ayağa iffet,
Yokluğu âfet,
Varlığı saadet sevgili!
Tat alamıyorum artık gök mavisinden.
Mavi artık mavi değil mi?
Çocuk mu olmak gerekiyor hissetmek için?
Yaşamaya başlayabilmek için yaşamak
Beklemek gelmesini
Ölmek, beklemenin bedeli.
Gün bitiyor, dönüyorum kendime.
Kendim oluyorum, geceleri sadece
Gece sadece,
Sadece gece.
Birkaç saatim daha var, kendim olmaya.
Sonra?
Geldim, gördüm demek; veni, vidi’ymiş.
Sonra sevdim olsa gerek.
Bir hayal avcısı, Diyarbakır’da yenilmiş.
Görmek için geldim, duyduklarımı.
Okul zamanı çakmak satan çocuğa
Dersler nasıl diye sorunca,
Can kuşuna ten kafesi dar gelir.
Bilmez isen ölüm sana zor gelir.
Ölüm vuslat, âşıklara kâr gelir.
Şeb-i arûs, Mevla’nın düğünü.
Geçen sene lojmanın camına baktım.
Geceden karanlıktı Muallim Bey.
Gelip lojmana lambanı yaktım.
Mutluluk bir anlıktı Muallim Bey.
Sen geldin de derman oldun her derde.
Fakirin damı, Nâzım!
Ülkemin gamı Nâzım!
Şairin tamı Nâzım!
Türkçemle tablo yapan
Nazmın ressamı Nâzım!
Be hey özgürlüğü dava sanan!
Sattın, karanlığı aydınlık diye
Sırrı aryan uçarı gençlere.
Dava dedin, özgürlük dedin.
Küfr-ü iman ettin.
Ana dedin doğaya.
Üslup için manayı edemem kurban.
Üslupsuz mana ise yenmiyor yavan.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!