Bir aşçı Edirne Beyazıd Külliyesi'nde,
Yahya Baba diye anılırmış çevresinde.
Türlü türlü pişirirmiş arkadaşlarına,
Ama pilavı benzemezmiş başkalarına.
Hep salavat ile pirinçleri ayıklarmış,
Tekbir getire getire yağı eritirmiş.
Euzu Besmele ile katarmış tuzunu,
Fatiha'lar okuyarak koyarmış suyunu.
Gözünü yumar, evliya ile hallenirmiş,
Allah'ına yalvarır bereket dilenirmiş.
Yahya Baba'nın pilavı herkese yetermiş,
Hatta artar, artanını Meriç'e dökermiş.
Kilerci bu hali görüp, pirinci az vermiş,
Aşçı ise ne fazla dermiş ne de az dermiş.
Yine aynı şekilde pişirmiş pilavını,
Artmışda, beslemiş Meriç'in balıklarını.
Kilercide pirinci azalttıkça azaltmış,
Pilavın bereketi ise arttıkça artmış.
Kilerci bu durumu padişaha bildirmiş,
Padişah merakla Meriç kıyısına gelmiş.
Yahya Baba kaşığı daldırmış ya ne görsün,
Beyazıd, "Devlet malını mı israf edersin? "
Balıklar; "Ayıp olmuyor mu Sultanım" demiş,
"Artığı bizlere çok mu görüyorsun" demiş.
Yahya Baba'nın kerametide ortaya çıkmış,
Öyle mahçup olmuş ki, başını öne yıkmış.
Beyazıd beklemiş ya secdeden kalkmasını,
Yahya Baba teslim etmiş Allah'a canını.
Hacı İbrahim SAĞIR
5 Şubat 2016
Kayıt Tarihi : 20.9.2016 23:26:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hacı İbrahim Sağır](https://www.antoloji.com/i/siir/2016/09/20/yahya-baba.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!