Yağmurkent'te Vaslı bahar

Hayrettin Taylan
1968

ŞİİR


23

TAKİPÇİ

Yağmurkent'te Vaslı bahar

Kilitlenmiş kilitler, üste üstelerden üst bir ben tanımsızlaşıyordu.Uzak sevmelerin kapı aralarında baktım sana..Sen kilit üstüne kilit nedir bilir misin?
Bakmanın sana kaçmanın en güzel yerinde kalmak nedir bilir misin? Kuş tüyü hafif alışmalarımda elimi uzattım havada kaldı.

Lale bakışlı umutlar uçuruyor baharımı. Hani bir gün geleceksin lecan olarak,laleler arasında yaşayacağız.Laledir, gelmesen beklemezler,solar hemen aşka…Kime bakayım,hangi yüz seni bana yakın ermiş sıcaklık kılar.

Ar altında hasretim,har yakar azlarımı.Yetemem sana.Uzaksın.Ancak özlemlerini giydirirsin resmime.Çıplak umutların gelir kapsam alanımdaki düşlerime.İçimde sen lekesi..Kırık dökük kilidin de açmıyor gecemi,gündüzümü,uykusuzluğumu,melankolik ko larımı. Koma beni komilik yaptığım sevda otlangacında.Gözlerimde ömürler sönerken,sen benden bir ömür kiralarken örselenmiş ayıplarını ve yanlışlarını yıka.Uzatma kırılmış paftalarımızın fay yakınlarını.Ki depreme alışmış iki uzaklıktan daha büyük deprem nerde olabilir.Yüreğimden tutku evine sızan dilsiz sularımda yıkan.
Susuzsun.
Kurumuş kurulu düzeninde gül yetiştirmeye geldim.Bülbül olarak yuva yapacağım en güzel gülün yaprağında.

Gel
Sayıkla sözlerinle aşkımın tütsülenen yüklerimde
Belki kalırsın. Belki asarsın son kilidini viran hanıma, canıma.

Günlük gazetelere yazıyorum, senden uzak kalışlarımın ilanlarını.

İlanlarımdan gemimi yürüttüm sevda ahvaline.Tercüme etsin sana sensizliğimi mantık-ı tayr.Belkıs sarayına gelemem ki ben saray ötesinde ördüm sevdamı.Mecnun ve Ferhat’a özel ders veren olarak İstanbul’da sensizlik çölü kuramam.Düşlerimi düştüğüm her anda kullandım.
İki yanı giyotinlere açık sevda dolabımdasın. Gelişin, gidişin ince incelerde bilesin.Ne yana baksam,yağmur,İmran olur uzaklarımda.Monileşir,zümrütler açar komşu şehrimde.
Çaresizim.
Zamansızım.
Sensizim.
Yağmur ol yağmur kal kalışlarımda.İstanbul ‘da bul beni ey ben..

İmar edilmiş,İmranlarım ol.İmar et sevda kentini,kent ve aşk üstüne.Sütten bir nehir aksın,sütüne özlemlerimi sürüklesin senden.

Sen kumrularla konuş benden.Kumsallımıza kum dök en içten içlenişle.
Yusufcuklarımı vurdular Yusuf’u attıkları kuyudan.Biraz Yakup her şeyime.
Gözlerim o yüzden sana karşı nemli ağıtlarla bakışır.
Sırtımda binlerce dünya sen derdi,şekva olmuş hazlarımın hazırındasın.Gelsen ne gelmeler gelecek biliyor musun?
Öksüz ceylanlar kaçıyor sensizlikten.Kimyası aşka şifreli uzak hayallerimin eskiz şifrelerini ver bana.Ban beni ver.Vurulan her vuruluşuma önce yağmur öncesi,sonra yağmur, sonra Ankara’ya gerek yok,başkentsiz yaşamak daha güzel sen her kentim olurken.
Buradan, hiç görmediğin,hiç duymadığın sözcelerden ruhuna kentler kuracağım.Mutlu olmak senden ders alacak,huzur adres soracak.Hızır ve ruhun zevki yoldaşın olacak …Yeter ki iyilerinin kimyasını bozmadan gel.

Ve bilir misin hiçbir gül açmaz oldu sensiz her can bahçemde.
Her gül yaprağının üstüne sensizimi yazdım,bir gün gelirsen silinir her şey.
Ama sen gene de beni tutuştur tutkularda, mavi sevgilerin dalgalarında yalnız bırakma.

Hayrettin Taylan
Kayıt Tarihi : 3.2.2009 02:21:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hayrettin Taylan