yağmurla gelmişti ölüm...
ilk tanıştıkları günü düşündü,o gün hava açıktı.üç katlı kalabalık bir ortamdı.hemen birbirlerini farkettiler...sanki kalabalıkta tek gibiydiler.saf,içten bir çift bakışın ardından oradan ayrıldılar.her ikisi de ayrı ayrı mekanlar da birbirlerini sorguluyorlardı.kimdi bu? ? gelişi hiç umulmayan....bu soruları her iki tarafta kendi kendine aylarca sordu.ama netice alan olmadı.
iki yaprak dökümü,
üç bayram
ve bir de yılbaşı geçmişti...
ne gelen vardı ne de giden,geçer de görürüm umuduyla yollara bakıyordu bir taraf,diğer tarafın ne hissettiğini bilemeden.çok zaman umutsuz du.alışmıştı çünkü sahip olamadan kaybetmeye...yağmurlu günler alıp götürürdü sevdiklerini...çok saatler geçti bir taraf olmadan.alışmıştı gözler öğrenmişti ağlamayı...belki de sahip olunan en istikrarlı alışkanlıktı bu...yine yağmur yağıyordu,yağan yağmurla aktı gitti iki taraf.kalan sadece gecenin ortasındaki yalnızlıktı.
iki tarafta birbirine son sözünü diyemedi.bellekler de kalan; üç katlı binada ki bir çift bakış oldu.
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Dilin söyleyemediğini anlatan gözler ve yağmur....güzel bir anlatım.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta