Yüzünü şehre dönmüş
Dağların omzunda yağmur tuali çalışırken bulutlar
Gördüğü derme çatma rüyalardan ve kötü kötü haber veren
Dalgadan sinyalden uğrun avaz uçuşup kaçarak
Kanatları serln rüzgarların bağrına seren süzülüşlere perem perçem
Darazıyan nefesinde körpe sevinci bahar telaşıyla soluyarak
Temize çeker gibi buram buram yanık çalkalanıp tüten aşkı
Sağanak saçaklarından salkım sarmaşık yönü burgaçlarla
Dallar arasında direkler dereler göller zirveler burcunda
Kuşlar da seziyor duyuyor düşünüyor görüyor anlıyor biliyordu elbette kİ
Dünya tarafındaki çarşıya kadar üşenmeden gidip ekmeğin suyun
İhtiyatı esirgenmeyen tasa kaygı eksik gedik ihtiyaç gereğini elbetteki
Konarak göçerek damları bayırları gölleri
Hatırla..!
Henüz açar açmaz solan çiçekler de baharı ve kelebeği biliyordu
Sazı eline almışken mayıs etraflı ucu ötesi yol bark olan bucağın
Şehri çöl tuhaf viranelerde ırmağını arayan damlalar gibi
İçini derdini yazıya yabana terkedip
Gerilmiş dizginlerinden kopup boşalırcasına çiçek bulut ve bahar
Çalınıp çırpınan eve düşüp varmadan daha
Koyulduğun yolda Kapıldığın çığlıkta Söylendiğin dilde
Gözde yaş gönülde kor uzakta yol karıştığın ve tutulduğun naçarda
Açılan ne varsa karanlığa kapanmadan
Sarılıp yakalayacaktır seni bir garip yağmur
Nisan/21
Kayıt Tarihi : 1.5.2021 16:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!