Şıp sesiyle düştün yorgun gönlüme,
Islattın sineyi düşü ıslattın.
Yazıda yayılan kara kuzuyu
Kuzuya yem olan otu ıslattın.
Toprak seni bekler yar diye diye
Bazen görünmezsin aylarca niye.
Hüda koymuş kuralı usulü böyle
Sana kucak açan gölü ıslattın.
Sel oldun dağdan aktın da geldin,
Yüce doruklardan koptun da geldin.
Hep yıktın her şeyi coştun da geldin,
Ağıtlar söylenen günü ıslattın.
İki sevgiliye yarenlik ettin,
Gizli buluşmalara şahitlik ettin,
Sessizce yağdın gün kavuşurken,
Dalında kırmızı gülü ıslattın.
Kaynağı besledin şifa dağıttın,
Tarlayı besledin ürün dağıttın,
Bardaktan boşanıp yağdında çöle
Kararan ruhumu aşkla ıslattın.
Ana yavrusuna kavuştuğu gün,
Tomurcuk çiçeğe dönüştüğü gün,
Musalla taşından omza alınıp,
Hakikate yürüyen kulu ıslattın.
(İstanbul 10 01 2007)
Süleyman ErgülKayıt Tarihi : 10.4.2008 07:46:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Süleyman Ergül](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/04/10/yagmur-610.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)