Yağmur Şiiri - Hüseyin Gürlük

Hüseyin Gürlük
5

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Yağmur

Yağmur ve sen,
Bu büyük bir ikilem,
Sırılsıklam ve puslu.
Bir kaç ufak adım,
bir su birikintisi,
Üzerinden geçmemiz gereken.
Küçük su birikintisi, büyük bir ayna gibi.
Sırılsıklam her yer..
Havanın kasvetini bir kaç damla dağıtır mı?
Bilirsin şemsiye kullanmam ben..
Ne olurdu ellerinle tutup, yanında getirmesen,
Bizi yağmurdan mahrum bırakmaya.
Yağmur sesi, kalbine konacak,
İnce bileklerin yine şemsiye mi tutacak?
Ben yine sigarayı bırakmaya söz verip,
Bir tane daha mı yakıcam? Yerim yurdum cam kenarında..
Damlalar arasındaki mesafe artık çok uzak.
Her birini taşıyan melekler kavgalı birbiriyle.
Şimdi ben ıslansam,
Sen kaçarsın. Sen ıslansan,
Ben sokaklara gözlerimi vurmaz mıyım?
Sen şimdi şemsiyeni hiç getirme, ben kanat olurum sana, melekler kavga ederse etsin.
Bir defalık karıştırma beni diğer damlaların sesine,
Hepsi birbirine benzer,
Başkasına düşer, başkasına gider, ben sana..
Ben yağmura düşer, sokaklara düşer.
Yoksa katlanamam hangi mevsim yağarsa yağsın, başka bir yağmur..
Yabancı iklimlerden hoşlanmam, Bu yüzden hep burada ıslanırım..
Gel..
Şimdi ilk ve son kez ıslanalım.
İkimiz de sözümüzden dönüp sigaraya başlayalım.
İçimiz kurur, ama dışarısı hep çamur.
Herkes bir kaç adım atarken kaçarcasına,
Yanımda oluşun,
Hem toprak kokusu kadar,
Yağmurun habercisi gibi, seyreder gibi..
Masum ilkbahar çiçeklerinin bekleyişi gibi.
Benim seni beklediğim gibi..
Beklemeyelim yağmurun gidişini..

Hüseyin Gürlük
Kayıt Tarihi : 25.4.2017 00:32:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hüseyin Gürlük