bin siyah susku çöküyor şimdi
mekke’nin hareli yalnızlığına
vahyin sessizliğini de güzel görüyor olmalı elçi
sessizliği de vahiy diye duyuruyor can kulağına çünkü
vahyin kırık hecelerle eğilişi bile
bir başka hüsün şahikası olmak üzere
alışkanlığın tenini çizecek söz
elif-lam-mim” diye
gecenin göğsüne yaslı elçi’nin kalbi
serin nefeslerini şeffaf parmak uçları gibi
gezdiriyor boşlukta
mekke’nin ateşli suskunluğunda
nazlanıyor ümitlerin en tazesi
gözlerinin pervazından sızan duru bakışlara
yağmaya hazırlanıyor göğün mavisi
hatır soruyor şimdi
‘O seni yetim bulup da barındırmadı mı
adı anılmadığı uzun dönemler oldu.
lazım değildi kimseye.
eksikliği eksiklik görünmedi
unutulmuşluklarda bir yetimdi
ne annesi sahip çıkabildi
ne babası tutabildi elinden.
yoktu ki elleri
kimseye görünmeye değer değildi yüzü
sevilmeye değer değildi
O’ yüz verene kadar
yokluğu kimsenin derdi değildi
O’ varlığa layık görünceye dek
karanlıkta kaldı onca yıl
kimseleri görmeyişi kimseyi üzmedi
O’ bu varlık neşesine buyur edinceye kadar
belli ki emin muhammed (sav)'in
günler geceler süren bekleyişinde saklıydı tüm teselliler
onun yüreğini ince ince yakan
sızının nabzına tutundukça teselli bulacak yetimliği
onun gözlerini göklerde gezdire gezdire
aradığı bir hilal tebessümünün haresinde
susacaktı tüm ağlayışlar
sığındığına biz de sığınıyoruz şimdi elçi'nin
başka hiçbir yere gitmemecesine
başka hiçbir yüze dönmemecesine
başkaca hiçbir vaade
kanmamacasına
gecenin kuyusunda
pak nefeslere eşlik ediliyor
kilitli dudağında bereketin sessizliği
açılışını beklemedeler
elçi’nin dudağında saklı sevinçli adreslerin hepsi
sığınağı oluyor Rahman'ın sözü
hüzünlerle yoğrulan, korkularla yıpranan kalpler
vahyin tesellisine çağrılı
tebessüm eden her yüz gibi
hep sıcak
hep aşina
hep nazlı
redfer
Kayıt Tarihi : 12.11.2024 02:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!