Kalk, gidelim
Yabancıyız bu şehir içre
Yolcu yolunda gerek
Gidelim, yollar bizi bekler
Gidelim, ayaklarımıza uzanır taş cadde
Bakma ardına sakın
Yoksa geri çağıracak bizi evler
Bakmadan gidelim bu şehirden
Bu şehir ki
Fırsat kolluyor ayağımızı kaydırmak için
Bağlamak için yüreğimizi
'Bu gidiş nereye' diye sorma
Yürümene bak sen
Yolumuzun sonu meçhûle çıkacak
Gidelim, kalırsak eğer
Didikleyip durur akbabalar
İçimizde katran gibi duran yabancılığı
Olmasın bu şehirde dostumuz
Bedbaht olsak da kangren muhabbetiyle
Gidelim, savursun rüzgâr
Savursun ateşle bezenmiş küllerini üstümüze
Gidelim, son karakteri biziz kelimelerin
Ve cazgırların sesi adımlarımıza
Çarpsın şehir çıkışında
Çarpsın şehrin çöküşünde izlerimize
Şafak söküşünde
Tozlar silkelim üzerimizden
İhtiyar, su ver bize
Her ne kadar kirli olsa ellerimiz
Yüreğimiz temizdir, ihtiyar
Bir sen misin bu şehir içre
Yalnız sen misin izden biri
Yoksa, ölülere su taşıyan şehit misin
Söyle ihtiyar
Betin benzin neden kırmızı
Sen de bizden misin
Yolcuyuz, sonu yok yolumuzun
Arza mekân tutmak olmaz
Takılmaz aklımızın çengeline böyle şeyler
İklimler ölüme çağrı yapıyor
Gidelim kana dönüşmeden ellerimiz
Gidelim, gırtlağımız daralmakta
Dönme sakın ardına
Çağıracak yoksa bizi yabancı sokak
Mavi atlas çökecek üstümüze
Ve çökecek üstümüze kibirli bulutlar
Ki, düşmanca kararıyorlar
Yürü şimdi
Yabancıyız bu şehir üzre
Yolcu yolunda gerek
Kayıt Tarihi : 9.4.2002 15:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!