Ne tunç ne taş ne toprak ne de sonsuz denizler
Acıklı fâniliğe karşı koyamazlarken,
Nasıl bu kör öfkeyle güzellik cenge girer
Çabasında en fazla bir çiçek gücü varken?
Ah, nasıl göğüs gersin yazın tatlı rüzgârı
Bana sırt çevirdinse bir kusurum yüzünden
Anlatayım suçumun nedir aslı astarı;
Bana topalsın dersen aksak yürürüm hemen:
Savunmam üstlenirim yüklediğin suçları.
Sen sokmak istedin ya beni başka biçime:
Sevgilim senin bana vereceğin utancı
Hemen nefret et benden nefret etmek istersen
Tam şimdi dikilirken dünya benim karşıma;
Beni ezmek isteyen talihe destek ol sen.
Ben yere yıkıldıktan sonra artık hiç vurma.
Ah yapma son bulunca üzüntüsü gönlümün;
Üstesinden gelmiştim bıçak vurma yarama
Kimi soyla övünür, kimi hünerleriyle,
Kimininki zenginlik, kimininki sert pazı,
Kiminde giyim, kuşam, korkunç rüküşse bile,
Kiminde safkan atlar, kiminde şahin, tazı;
Her merakın kendine göre bir büyüsü var,
Hoşlananlar çıkaramazlar onu gönüllerinden;
Kendini çalmak için yap elinden geleni
Yine de sen benimsin sonuna kadar ömrün;
Hayatım sürer ancak gönlüm sevdikçe seni
Yaşamak sona erer bu sevgi bittiği gün.
Artık korkutmaz beni en korkunç acı bile
Çünkü daha ilk acı benim ölümüm olur;
Bir dulun gözleri yaş dökmesin diye mi sen
Tüketip duruyorsun kendini tek başına?
Ah! ardında hiç çocuk bırakmadan ölürsen
Dünya, dul kalmış kadın gibi yas tutar sana.
Senden dul kaldığında, yaş kurumaz gözünde,
Çünkü senin benzerin gelmeyecek ardından;
Yaşayıp gideceğim sâdık sanarak seni,
Boynuzlu koca gibi. Sevginin yüzü hâlâ
Bana gerçek görünür, olsa bile yepyeni;
Kalbin uzaktaysa da benimsin bakışlarınla.
Hiçbir nefret yaşatmaz senin gözündeki nur,
Anlayamam, sendeki değişme nasıl, nerden.
Hiç can acıtmayanlar incitme gücü varken,
Her şeyi yapabilir görünüp yapmayanlar,
Kaya gibi duranlar başkasını sarsarken
Tamaha sırt çevirip haram şey kapmayanlar
Tanrı lûtfunun helâl mirasçısıdır hepsi,
Doğa nimetlerini yok olmaktan esirger,
Ne tatlar, ne sevgiler verirsin sen utanca
O bir kemirgen gibi yerken mis kokan gülü
Sende koncalar açan güzelliğe konunca!
Ah, günahların nice hoş şeylerle örtülü!
Çapkınca geçirdiğin günleri anlatan dil
Şırfıntılık kondursa sana acı sözlerle
Niçin benim şiirim yeni üslerden yoksun
Ne çeşnisi yeterli ne de kıvraklığı var?
İsterim ki çağına sırt çevirmeyip bulsun
Taptaze söyleyişler yepyeni anlatışlar.
Yazdıklarım benziyor birbirine tıpatıp
Bütün şiirlerimde niçin urbalar aynı?
lucrece tecavüzü diye bir şiir kitabı var. türkçe çevirisi varsa(kitap olarak) bana linkini atar mısınız?
..
İstediklerimize eriştiğimizde gönül rahatlığıyla bir sevinç duyamıyorsak hiçbir şey kazanılmamış, her şey yitirilmiş demektir.
Machbeth
..
..
Sessiz aşk ne yazmışsa onu oku ve öğren,
Aşkın ince aklıdır gözlerle duyup bilen...
.. çünkü aşk suça iter seveni ..