TUTUP YERDEN YERE VURDULAR BENİ
Boyu selvi, saçı sırma, kaş arı,
Görünce ikram eyleyip, kaşar'ı,
Besledin diyerek arsız kaşarı,
Tutup yerden yere vurdular beni.
Mart ayında bakar iken kar ay'a,
Habersizce adım atıp karaya,
Yardım ettin diye gözü kara'ya
Tutup yerden yere vurdular beni.
Nasıl kalkındırır diye tok acı,
Bizim burdan geçeriken toka'cı,
El altından göstererek tokac'ı,
Tutup yerden yere vurdular beni.
Abdil ağa döndürürken tekeri,
Çoğul değil beniseyip teker'i,
Neden destekledin deyu tek er'i,
Tutup yerden yere vurdular beni.
Bak bu kadar yakın iken Han gar'a,
Her olur olmazı koyma hangara,
Dedim diye kapatarak hangar'a,
Tutup yerden yere vurdular beni.
Göstererek dosta gönül kale mi,
İstediğin kadar burda kal emi,
Dedim diye kırdırarak kalem'i,
Tutup yerden yere vurdular beni.
Müçtehit'im saatini kurmaya,
Başlamışken bey'e tuzak kurma ya,
Dedim diye göstererek kurmay'a,
Tutup yerden yere vurdular beni.
Not (-->): Bu şiirimi tecnis usulünce yazmaya
çalıştım " TECNİS kelime anlamı
itibarıyla Bütün uyakları cinaslı olan
koşmalara verilen addır "
Sözlük:
Kurmay (-->):Sınavla bir harp akademisine
girip oradaki eğitimini
başarıyla bitirerek askerlik ve
savaş bilgisiyle donanmış
subay
Hangar (-->):Uçak, araba, tarım araçlarını
koymaya yarar, büyük ve
kapalı yer.
Kayıt Tarihi : 12.1.2023 07:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!