Vicdan ve üzerindeki evren kadar yük.
Sessiz figan, yürek tırmalayan.
Bebek ağlaması, sallanan beşik,
Aldatma hemen başladı,
Al sana ilki, yalancı emzik.
Avuntu, hayallerden aynaya yansıyan.
Ölmesin hayaller, umutlara kazınsın.
Darı'yı serpen nasırlı el,
Yağmur dengede olacak ne kurak, nede sel.
Piramit yada gökdelen,
Son çıkan parfüm ve krem.
Bakımlı klavye elleri ve siyasi güç,
Dengesiz'lik, kaos, bal üstü kaymak.
Parsel, parsel bu dünya,
Bağıran marabaya aldanma.
Kavuşunca, sesi kesilir parayla.
Piramidin ortalarında, oturur çürük tahtında.
Solu, sağı fark etmez.
İlke bir sakız, çiğnenince atılır.
Anca, girdabın dışındaki, üç beş kişi sakınır.
İnsan bu, temelden, tepeye örülen tuğladan kuruntu.
Maskeci bu âlemin zengini.
Kendi olan bu âlemin fakiri.
Sevgilerden örülüdür, hazinem.
Mızrabımın, ucu kırılı.
Telleri kopuk, sesi burada, kulaklarda tıkalı.
Ustam vardı, toprakta saklı,
Ondan yadigar, eski bir sazım kaldı.
Uğultular, namemi çaldı.
Üzme kendini can murad.
Ağacı vicdan, teli vicdan, mızrabı vicdan.
Kayıt Tarihi : 4.11.2019 16:34:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Vicdanın bağlama düzleminde haykırışı...
![Murat Karaosmanoğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2019/11/04/vicdan-163.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!