Yüzümü döndüm sana
Uzayın en uzak yıldızına
En karanlık bölgesindekine
Bir noktaya kilitlendi gözlerim
Kayboldum karanlığında
En karanlık gecede
Gözlerim ağlıyor
İkimiz için,
Sevgimiz için
Hem ağlıyor
Hem yaşıyor maziyi
Kadınımdın hayal oldun şimdi
Hani siyah çarşafın üzerinde
Kahverengi puding yiyecektik
Kaşık kaşık
Hani dondurmamız süt olacaktı
Bizi beklerken
Hani nescafemiz buz olacaktı
Uzaklardan geldim
Gel dediğini duydum
Uzun yollara aştım da geldim
Geldiğim yerde sürgün değildim
Bir sevdaya kulak verdim geldim
Demir attım yalnızlığıma
Önce eylülde sen gittin
Binip bir ak kafalı kartala
Uçtun uçurumdan
Veda bile etmeden
Karalar bağlattın
Kabileni ağlattın
Kar yağıyor dışarıda
Kimsesiz sokaklara
Şarkısını dinliyorum
Nilüferden mutfakta
Ama dışarıda yağmur var
Bir dilek tuttum bu bahar
Doğa yeni yaşama merhaba derken
Ağaçlar çiçeklenmeye başladığında
Yapraklar yeşerdiğinde
Hep onunla olacağıma
Yüreğinde olacağıma
Bir gün dönüp geleceğim,
Güneşli bir sabahta
Yollar kıvrak ve sakin olacak
Mahallede horozlar
Ve köpeklerden başka kimseler yok
Hafif bir rüzgar esecek sana doğru
Babam Türk, annem Kızılderili
Annem tercih etmiş babamın evini
Türkiye’nin ilk Kızılderili gelini
Dilini unutan annemi yazar benim şiirlerim
İlk okul çağlarında ilk aşkım Hayat’ı
Bahar da bir kor düşer ummadığın anda yüreğine
Yüreğinde şimşekler çakar fırtınalar başlar ya
İçine tarifi mümkün olmayan sevinçler dolar
Artık bu yürek senin için değil başkası için atar ya
Görmez gezlerin ondan başka hiç kimseyi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!