Kendimi unuturum
Başkalarının derdi yüzünden
Onlar kavga etmiş sana ne
Ne gelir elinden
Sen mi düzelteceksin dünyayı
Sen kendi sevdanla uğraş
Sararır yapraklar sonbaharda
Yağmur düşmeye başlar toprağa
Yapraklar veda eder ağaca
Biz toplanırız Karataş reklâmda
Bazen hızlı bazen slow müzik kolonda
Yıllar önce geldim bu dünyaya
Mutlu ve güzel yaşamak isterim
Fişi çekilmemiş bir güneşte
Doyasıya ısınmak isterim
Kapkaranlık ve sessiz bir gecede
Doyasıya rüyasız uyumak isterim
İnsanoğlu ilk doğduğunda ağlar
Zorla ağlatılır, sonra ağlamasın diye
Yıllar ağlayarak geçer gider
Bir ömre sığdırır yaşamı ağlaya güle
Gün gelir kaptırır yüreğini birine
Dost söyletir, el ağlatır derdi dedem
Yüreğim yanıyor son günlerde
Eksi beşlerde bile terliyorum
Ormanda bozuyorum suskunluğumu
Cayır cayır yanan çölde üşüyorum
Sen kim bilir hangi diyarın gülüsün
Gökyüzüne bakar dalarsın
Alır götürür seni o mavilik
Gözün beyaz bir buluta takılır
Kovalarsın gözünle kaybolursun
Mavi huzurdur
Sen beyaz
Daha düne kadar yazan kalemim sustu
Sadece yüreğimin sevmesi suçtu
Sevmenin suç olduğu dünya bana küstü
Artık çıkmıyorum geceleri parka
Şiir yazmıyorum, düşünmüyorum seni
Kedilere yemek bile vermiyorum
Biz eskiden gün doğmadan
Önce ormanda göl kenarında
Tam tesisat pusuya yatar
Avımızın ayağımıza gelmesini
Sabırla ve sessiz beklerdik
Yükledim sevdayı yüreğime
Atladım bir sandala asıldım küreklere
Fırtına yok sallanıyor sandalım
Bu yürek bu sevda ile yürümez
Ne kadarda abdalım
Yanıyor, acıyor yüreğim
Aylar önce sevdiğim,
Sevenim yoktu benim
Sevildiğim de şirin olurum
Her halimle sev beni
Bulutum yağmur doluyum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!