ADINI, adınla hep anmak için
Cennete gidecek güzel yol duldun
ALLAH’ına ulaşabilmek için
Sen Ki Yavrum, “Mustafa Burak” oldun.
Sünnet oldun Kuzum, sessizce bugün
Yaşım sorma, fazla gitme derine
Doğup çileyle taşta ezilmişim;
Dün denecek yaşta olmuşum hodak
Ali Ağa’m köyde, selam vermişim.
Yıllar yılı kovalıya dururken
Horoz ötsün; şu Kalenin bendinde
Sözüne er olmayanın derdinde
Yıkılmışevler, yıkılmış yerleri
Kale içinde sır, kalmış derinde...
KALEKAHYASI hem, kendi kendinde
Güneş doğar, kara gider
Yıllar gelir, yaşam biter..
Eğer ki bağlanacaksan
Hazreti ALLAH’ım yeter.
Günler se peşpeşe gider
Yaz gelmekle durulmaz
Boş kalmakla güz gelmez
Dünyaca gelip gitsen
Yine gönül hoş olmaz.
Deden göçse geç olmaz
Gönül bir kuş gibidir
Dolanır daldan dala
Arzular bir çobandır
Kovalar ordan ora.
Takıldı mı aşkımın
Cenab-ı HAKK bir İlahi Hadiste
Dedi: 'EY ADEM OĞLU' (inanan kul) :
'YER YÜZÜNÜ DOLDURACAK' (bile olsa) ,
'GÜNAHLARLA HUZURUMA GELSEN'
Diye buyurdu bütün insanlara:
Aradım yıllarımı geçmişteki yollarda
Bulabilmek ne kolay yok oldu anılarım
O güzellikler silik, toz bulutlu olsada
Yine de geçmişimi anılarda aradım.
Kollarımı açmışım gökyüzüne duada
Garipler diyarı oldu bu yerler
Aşkından ölürsem bu garip yerde
Kahpe felek artık yaptığın yeter
Attın beni gurbet illere.
Gurbete giderken anam ağladı
Eylemez ki bu dünya
Dertlerimi, eylemez
Kederler eylense de
Bülbül, gülü hep eyer.
ŞAİR, ŞİİRİN YAPIMCISI.. SESİN KAFADA RÜZGARLAŞIP, BU ESİNTİLERİN DİLİYLE DIŞARIYA ÇIKARTIP, DİNLEYENİN KULAĞINA, OKUYANIN GÖZÜNE 'BEN BURADAYIM' DİYEN KİŞİDİR..