serseri gecelerin kara bulutları kaplarken kentin üzerini ben bulut sen yağmurdun nerden bilirdim bir bahar yağmuru olup kopacağını benden düşeceğini bilinmeyen sokaklara ve ayaklar altında kalacağını ama ben istemedim senin düşmeni sen istedin kaldırım aralarına sokak araların şimdi mutlu musun ayaklar altında gezmekten söyle..
DÜŞ GÖZLÜ
Söyleyin ona…
biraz uzak kalsın bana
Yaklaştıkça yakıyor canımı
İçim dışım aşk kokuyor
Acılarımı dindiren desen hiç yok
Benim yüreğim bir cennet
** İSYAH GÜL 1 **
Bu gün senden geldim ne sevgimin bedelini sorguladım
Nede saatleri sorguluyorum inanç ya da tutku
Sevgi yada kin birazda amaç
Amaçlar ne içindir.
Saatler yokluğa kürek çekerken
Şarkılar şiirler seni seçerken
Ufukta son yıldız kederli gezerken
Aç artık yaşam elini benden çekiyor
Güller siyah güller
Gözlerim Sensiz siyahı giyer
Kıskaçta kalan duygularım
Dolunayda batarken
Her şey kırmızı
Sokaklar kırmızı Sevda kırmız
Bilemem belki sende kırmızısın
Minik yelkenli yüreğim
kar yağarken göklerde atilla olurdum
yağmurda mete
toprakta cengizhan
ölümle yaşam arasında ben türk olurum,,
tutki üşüdü aşk
adını anan duaklarım küf tuttu
tutki tutulan tüm dilekler dillendi
sen sustun
agaçlar çiçek açarken üşüdü
yağmur yağarken kurudu
umut yargunu ise yüreğin ve şafaklarda görüyorsan sevdiğinin yüzünü geride kalan anılardan bir yumak ve en sevdiğin içindeyse ellerini yumruk yaparak ağlıyorsan bilki hala seviyorsundur SEN..
düşgözlü 29/10/2006
*-*
Boş kalan ellerim sürgündü yara bere içinde
Ruhum sendin sanki uykumda
oda bölük pörçük baş ucumda
Başıboş sözlere dargındım birde sana
Kalbim küçük derdim ve sen o denli büyüktün içimde
Sana anlatmak istediklerim
Sana anlatmak istediklerimi kelimelere dökmek zor ama zoru istedin benden oysa ben zorları koynumdan çıkarıp o sahte dünyaya dalamadım hiç bir zamana ve ellerimi ne zaman bir sevgi dalına uzatsam o sevgi sardı beni yaktı içimi yakan belli yanan beli ama sahte kahkahalar arsında dururken o gözlerle süzülmekten korkuyorum ve nedense güven denen o saray duvarımı yıktılar yıkıldı yıkılan enkaz altında kalan ben oldum ve hep şöyle bir bahar yağmuru gibi görünüp gitmelerde boğuldum...
suçlu aramıyordum hiç bir zaman aslında tek suçlu kendimim nasıl olurda inanırım nasıl olurda kanatlarımı yolarak konarım onun yürek dağına bilsem asla uçamayacağımı koparır mıydım kanatlarımı işte be ben güvenden korkuyorum sıradan biriyim ne eksiğim çok belki de fazlam az ama sana anlatmak istediklerimi kelimelere sığdıramıyorum derin bir soluk alıp yeniden denerim kendi yargıçlığımı kendim yaparım alkışlanmak yok sevgi yok tebessüm yok o acımasız cellat olurum ve kendimi kendi ipimle asarım..
neden neden derim ben kaybetmeye abone olmuşum aslında hani becere bilsem bende takı cam en sahtesinden o sahte maskeden bende baka bilsem o pencereden ve bende yüzümün diğer yarısını kırpa bilsem ama olmuyor işte beceremiyorum aşkın en kralını yaşadım en kral acıları yaşadım ama aslında şikayet etmem de yersiz neden mi beni ben eden bu değil miydi bu yaşadıklarım sahte bakana sevgi ile baktım aşkım diye gelene aşkım dedim o hançerli okunu saplarken ben onu kalbime kazıdım benden gittiğinde bana kalan kalbimdeki çizgilerdi aslında şu gerçeği söyleyeyim mi ben asla KAYBETMEDİM kaybeden onlar oldu sakın ukalalık demeyesin öle değil çünkü ben köpek gibi severken onlar tazı gibi kaçtı soluk soluğa kalınca yorulunca durakladılar baktılar beklediler ama gelen yoktu ben itin sadakati ile orda kaldım evet canım çok yandı sahipsiz it gibi sokakta kaldım ama yalvarmadım ihanete....
Üyesi olmadım satılmış kişiliğin partisine sen istedin benden beni ben nasıl anlata bilirim ki sana beni benim işte sonbaharda soyulmuş kabuğu ile bir söğüdüm tam karşındayım ya dokun bana ya da yeşillenmeden dallarım uzak dur benden...
düşgözlü
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!