Kayıp..
Geçtiği tüm yollara ekmek kırıntıları bırakan kızın masalından çıktım bugün.
Ormanda kayboldum.Delirdim çaresizlikten.
Ayakkabısının tekini merdivende düşüren kızın masalına konuk oldum.
Saat on ikiyi vurdu. Yüreğimi düşürdüm merdivenlerden, kırıldı parçalandı.
Ne analığımın eziyeti, ne üvey kız kardeşlerin deli cesareti,
Prensin bu kadar ortalık malı olması yıktı, aptal düşlerimin gerçek sandığı yalanları.
Uzak iklimlerin yetiştirdiği, hiç görmediğim ağaçlara adımızı yazma klişesi..
Ve pembe panjurlarını siyaha boyadığım o evin bahçesini tarumar ettim bugün,
Sobasında yaktım hislerimi.
Ziyan..
Neresinden baktıysam gözlerine, ne mana bulduysam kahpe düzeninde.
Yordum karşıma çıkan bütün kelimeleri,
Yoruldum duyduğum kelimelerin saçmalağından.
Küllükte sigaram yandı.İçimde bir yer sana ağladı.
İçimde bir yer kahkahayı bastı.
Çığlığım yetmedi duymana, fısıltılarla söylediklerimden arda kalan,
Yorgun akşamalarına meze ettiğin, çöpe dökülesi pislik yüreğim,
Bugün pislik yüreğim ağladı.
Kaçış..
Geldiğim yolun başında durdum. Baktım, yol çok uzun.
Dur dedim.Dinlen, biraz soluklan. Yanımdan geçip giden yaşlı amcayı izledim.
Denizin üzerine nefesimi üfledim.
Dalgaları kocaman oldu.Denizi taşırdım.
Bugün gördüm seni, ellerini başka ellerde,gözlerini başka gözlerde,
Kahkahanda duydum başka ses..
Ve bugün gördü gözlerim. Sahte bir prens.
Yitik..
Nereye koyduğumu unuttuğum çoraplarımı aradım.
Kazağımı bulamadım. Geç kaldım yine provaya ve oynayamadım yapamadım.
Olmuyor Fatma, olmuyor. Kaç kez duydum. Parçalandım.
Ellerimi yüzüme kapadım. İçimden, ta içimden bir yerden küfürü bastım.
Bildiğim bütün küfürleri sıraladım ardın sıra..
Lanet ettim adına ve adıma siyah bir kurdele bağladım.
Huzur..
Yeni bir kitap okumaya başladım.Henüz elli yedinci sayfasındayım.
Bir kadeh şarap içtim, birkaç eski dostu aradım, hal hatır sordum.
Yeni edindiğim bir arkadaşa güvendim.
Nevresimini değiştirdim rahatsız yatağımın,
Ve tutulan boynum için bir kas gevşetici daha içtim.
Siktiri çektim aşka,hadi oradan dedim.
Tuvalete girdim.Tükürdüm klozetin içine dudağımda kalan tadını,
Onun üzerine de sifonu çektim, çarptım kapısını, annemden azar işittim.
Bu aşkın acısını evin kapısından çıkarma dedi.Güldüm.
Bitiş..
Zavallı Kız Kulesi restoran yaptılar seni,
Ve zavallı Galata Köprüsü nerede o eski neşen?
Filimlerde kalmış aşk sahneleri..Nerede kavuşanların yeri Haydarpaşa Garı?
Muhakkak bir tur atardı yeni evliler kesme taşlarında,
Ey Çamlıca nerede o aşık çiftler?
Zavallı sevdiğim. Sevdiğim mi dedim? Zavallı ben. Ne! Bende kimim?
Kayıt Tarihi : 4.10.2011 13:59:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Fatma Fındık](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/10/04/ve-perde-acilsin-lutfen.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!