VAY Kİ VAY
Keyfiniz yerinde, tuzunuz kuru,
Her çöplükte bitersiniz vay ki vay.
Ekmeğiniz yağlı suyunuz duru,
Horoz gibi ötersiniz vay ki vay.
Menfaat uğruna görüp zakiri,
Allah diyip çekersiniz zikiri,
Hakir görüp, zem ederek fakiri,
El tersiyle itersiniz vay ki vay.
Ellinin üstünde imiş yaşınız,
Ayağınız sağlam, dik tir başınız,
Önünüze hazır gelir aşınız,
Yiyip içip yatarsınız vay ki vay.
Bu sözlerin hiç gitmesin ağrına,
Garibanlar taş basarken bağrına,
Siz de dönüp menfi çıkar uğruna,
Süte suyu katarsınız vay ki vay.
Yalakalar ara gazı verdi mi,
Dinleyecek olursunuz derdi mi,
Biri çıkıp kınayarak yerdi mi,
Kaşınızı çatarsınız vay ki vay.
Tamah eyleyerek dünya malına,
Hem mıhına vurup, hem de nalına,
Keyfe gelip çıkıp söğüt dalına,
Bir de göbek atarsınız vay ki vay.
Ocak yanıp, tas kebabı pişmeden,
Testiye soğuk su koyup çeşmeden,
Armut olgunlaşıp yere düşmeden
Havalanıp yutarsınız vay ki vay.
Dürüst gibisiniz biri sorarsa,
Oysa ki ulaşıp Edirne, Kars'a,
Ne kadar yalaka takımı varsa,
Baş üstünde tutarsınız vay ki vay.
Müçtehit olarak haliniz yaman,
Olmasına rağmen sahibi iman,
Görünüp; menfaat olduğu zaman,
Haysiyet'i satarsınız vay ki vay
İsmet Murat (Müçtehit)
Halk şairi
Kayıt Tarihi : 31.8.2022 08:55:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!