Dilleri ne olursa olsun
birbirlerine sırılsıklam aşık lan bu şarkılar,
Yoksa yedi notayla bunca çeşitlilik,
olur muydu hiç
türkü kardeş.
kaç dağ kaldı söz edilmedik
ayak basmadık
ve kaç çeşme
suyun içilmedik
gönül sızım der ki bana
bak bu sensin elimdeki Tara
bu da rengin
-Afrika gibi kara-
bana ben gibi yakın
çin gibi uzak
Yoğurup ta yorgun sesiyle annem sabahları
Ve kuru ekmekten kale yapıp savaşırdı
En güzellerini doğurup bebeklerin
Sönmüş umutları yarınlara taşırdı
Sonra derken babamdı omuzlayan dağları
düşünmek ve düşlemek se umut
-güzel günlere dair-
düşünü dinç tut
ve sarıl ölmemesiye
- merhaba umut -
kardeşim benim
düşlerimde açan umut çiçeğim
yitip giden zaman içinde
eskiyen yaprakları gibi takvimin
solmayayım gönlünde
-unutma beni-
gözyaşların içime benim çocuk
sevgiden olsun
kederden uzak
yeşil yeşil boğ beni
dağlara denizlere
iyiden olsun
sen bana varsan yasak
ben sana gelsem günah
peki yanmamızın vebalini kim ödeyecek ah!
el salladı bana yarınlarım oturup düşlerime hınzırca soyunup şiirimsi
halay çekti saçlarında çocukların
papatyaya boğdu bütün baharları
horon tepti gelinlik kızlarla acemi sevdalarım
ve kına yaktı sayısız ellerine utanmadan
zil takıp oynasın özlemlerim...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!