Vaniköy'e, bir başka gelir bahar!
Canlanan, bezenen doğada,
Pembe düşlü bir mahmurluk var!
Sabaha büyülü uyanışında,
Veda ederken dolunaya,
Gururunu yarıştırır erguvanlar,
Gerinerek doğan pembe kızıl tana!
Blgehan Uygar'ın kucağında bilgisayarı.
Ayaklarının dibine rastgele serili,
Safran renkli, kızılcık çiçekleri.
Derviş'in iç yakan neyi, kulaklarımda.
Hayalimde capcanlı, Evren'in ilk dansı Esra'yla.
İlke, uzun kirpiklerinin ardından hayalli.
Babasıyle volan vururken, ak gölgelikli salıncakta.
Başı erguvan çiçekleriyle taçlı,
Özde Dost'la oynuyor, yeşilleri hayal perili koruda.
Coşturuyor Ozan'ın ardarda, lirik, yanık besteleri.
Piyanosuyla büyü yayıyor Vaniköy tepeleri!
Ali'nin gitarının, duygulu nağmeleri,
Gürlüyor tenor sesinde, her nefesi.
Gitmiyeli ne kadar oldu, çam kokulu ağaçlar altına?
Pembecik çitlenbiklerin, böğürtlenlerin ardına?
Bizlerin sırasını, torunlar mı alacak?
Yeni saklambaçları, onlar başlatarak!
Süzüle süzüle gelen vapura karşı...
Sürsün nesillerle bu yaşam masalı!
Vaniköy'e bir başka gelir bahar!
Canlanan, coşturan doğada,
Hülyalı yakarışlar var!
Kayıt Tarihi : 20.11.2008 22:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
'Vaniköy'de Bahar' adlı şiir kitabımdan 2006.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!