Off, of
İndirdim tozlu raflardan
Açtım eski transistörlü radyomu
Dönülmez akşamın ufkundayım diyor
Şarkıcı
Vakitte hakikaten çok geç,
Saat 24.ü vuruyor...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Heyhat;
Zamanı kim durdurabilmiş ki
Ben durdurayım...
Ah, genç bir delikanlı olsaydım,
Mesela ertesi gün saat 12’ de
Bir kafede sevgilim ile randevulaşsaydım...
Zaman dursun der miydim,
Yoksa bir ata biner zamanı mı kovalardım...
Beğenerek okuduğum güzel bir şiir.En yüksek puanımla kutluyorum.
yüreğinize sağlık diyorum teşekküeler paylaşımınıza....
müzeyyen başkır
tebrikler, yüreğiniz daim olsun
Şiir çok güzel elinize yüreğinize sağlık..Yaşam belirli bir zaman dilimi..Şuan belki yaşananlar için geç ,ama yaşanacaklar için daha zaman var..Hayelleri olmayan kişinin umududa olmaz,o yüzden hayallerinizi geçmemeniz dileğiyle..
Gerçekten de çok güzel ve anlamlı dizeler, Tebrikler ve saygılar.
Not:
'Ne sen delikanlısın be şair' burasını nasıl okumalıyız.
'Ne sen delikanlısın, ne ben şair' olabilir mi?
Tekrar selam ve saygılar.
Harika bir şiir olmuşş...Sevdiğim bir şarkı eşliğinde..
Kutlarım..
Dönülmez akşamın ufkundayız hepimiz..Her ne kadar gönül yaşımız genç kaldıysada kafa kağıdımız eskidi be arkadaşım....
Dönülmez akşamın ufkundayız. M. Nuretttin selçuk'un o müthiş anlamlı tarihe kazımış ölümsüz eserinden alıntılarla şiire farklı boyut kazandırmış Sayın Doğan.... Biyolojik yaş değil, gönül yaşın 25 ise esas olan bu gerisi boş. Vakit çok geç uyan uykudan artık hayelleri bir geç' le geniş zamanda düşlemeden, pozitif olmalı dermişim. Şiiri okurken ayrı bir lezzet aldığımı söyleyebilirim emeğe saygılar yüreğine sağlık.
sevmek için hiç bir vakit geç değil be kardeş..
sev allahın emri sevmek..
olmaz güzelden vazgeçmek..
şiir güzeldi..
VAKİT ÇOK GEÇ DERKEN ...
RUH GEÇE KALMALARIN ETEĞİNE GİZLENENE UMUDA SARILIR HEPPPP...
TEBİRKLER....
:))))) çok hoş bir şiir olmuş DOĞAN ÜSTADIMMM
kalemin çağlasınnn
Vakit çok geçte olsaaa YAŞANACAK DAHA NİCE GÜZEL GÜNLER olduğunu düşünmek en azından pozatif bir enerji yaratır etrafımızda:))))
ALEV YAVUZ
Bu şiir ile ilgili 26 tane yorum bulunmakta