Söyle canım, kalbin boşmu, dolumu;
Bir ışık ver, aydınlat sen yolumu.
Yanıma gelsen de beraber olsak,
Tutsam ellerini, sarsam kolumu.
Mesajım adresi doğru buldumu,
Bak gözlerin dolu dolu,
Yaş boşaldı boşalacak.
Söyle de kurtul aşkını,
Halin çok fena olacak.
Bu hayattan kimler geçti,
Mevsim yine kış,
Dağlarda kar.
Özlem sardı içimi,
Dağların ardında yar.
Hüzünlenme güzelim,
Hasretin içimi yakıyor gülüm,
Yanında hiç kalır hançer yarası.
Gurbette geceler daha bir koyu,
Gözlerinin rengi, zeytin karası.
Üşümüşüm, aç kalmışım ne yazar;
Seni nasıl sevdiğimi,
Sevmedinse bilemezsin.
Kazıdım seni kalbime,
İstesende silemezsin.
Bilemezsin, bilemezsin;
Sabah uyanıpta erken,
Doğan günü seyrederken.
Ben seni dinler gibiyim,
Dışarda kuşlar öterken.
Postacı mektup verirken,
Hastayım aşkından yanıyor içim,
Söyle be güzelim, sevmek mi suçum.
Bu bayram kendine kurban arama,
Geldim ayağına, kurbanlık koçum.
Baksana halime, sevgine açım;
Kelimeler yetmiyorsa,
Hadi sarıl, sev; öp bari.
İnsan üzer, incitir mi;
Böyle güzel, tatlı yari.
O utanıp diyemezse,
Giderken ardına bakmadın bile,
Yüzümün şeklini görebilseydin.
Duysaydın sen fırtınanın sesini,
Durup ta kalbimi bir dinleseydin.
Çekip gitmek belki en kolay yolu,
Olurmu hiç sitem edip,
Çok sevdiğine darılmak.
Varken gördüğünde onu,
Koşup boynuna sarılmak.
Sevgiliye naz yakışır,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!