Ölmeden ölüm varmış.
Dünya ne kadar darmış.
Sevenlerin kalbini
Dikenli güller sarmış.
Bülbül gülü görünce,
Güzelliği ne kanmış.
..
Onlara baktıkça ürperiyorum,
Sanki gizli bir sihir var gözlerinde,
Parlaklığı ve canlılığı zaten herşeyi yansıtıyor
Ne kötülük ne de bir kin var
Sadece seni anlatıyor,
Ruhunun güzelliğini, temizliğini...
Gözlerine baktıkça ne hüzün kalıyor ne de üzüntü,
..
Hazan yaprakları düştü sanki yorgun düşlerime
Keşkeler oldu sen gideli yaşlanmış sevgi dağarcığında
Nankörlük etsen bile hoş görürdü boşa geçsede yıllar,
Parçalanmış sevdaların yeri olmaz üzüntü keder kalır..
Grimsi bir renk kaldı gözlerimde kayıp giden resimlerden
Unutur sandım işte yaşanmış masalsı aşk hikayesinden
..
Bu ne üzüntü,
Bu ne gözyaşı?
Dünyanın kahrını
Sen mi çekiyorsun?
Alt tarafı bir ayrılık!
Senin çektiklerini
Ben de çekiyorum.
..
Acı olan, gücenme, kırılma ve küsmenin verdiği üzüntü değil
Sevildiğini sanan insanın, bu sevginin yalan olduğunu anlamasıdır
İnsanlar birbirlerine zararsız ve masum küçük yalanlar söyleyebilir
Fakat aşk, sevgi ve dostluk konusunda asla yalan söylememelidir…
Yoksa bir gün çarpılır, kendi başına da gelir, pişmanlık fayda etmez.
Acı olan, bir insana verdiklerini onun ikide bir başına kakmak değildir
..
Bilir misin ağlamak nedir?
Hani gözlerinden damlamaya başlar.
Durmaksızın ağladıkça ağlarsın.
En doğal üzüntü.
İnsan olduğunu hatırlatır.
Ağladığım için mutlu olurum.
Silmek istemem, hatta öyle kalsın.
..
En güzel anılar ,
....Sonsuz mutluluklar,
.........Kaygısız yaşanmışlıklar,
..
Gece içine saklanır
Bilinmeyen tarihe yazılan düş
Hiçbir şey eskisi gibi değildir
Yaşanan, yaşanmış olanın yanında
Üzüntü yeni milatları getirir
Gerçek takvimlere örtülür
..
-Beklenen kar geldi-
Kimbilir kaç vatandaş, bu kış kar'ı bekledi.
Kar yağmaz olduğunda, derdine dert ekledi.
Bir sabah, görüldü ki, o kar gelmiş yağıyor;
Sevindi, gülümsedi, ''Şükür Rabbim'e'' dedi.
..
Bazen umut olur bazen de hüzün
Hayal giydirilmiş gecelerimde
Gündüz güneşimdin gece yıldızım
Hayal giydirilmiş gecelerimde
Hayeller katardı beynimde tren
Zaman hızlı gider tutmuyor fren
..
Pervasız bir düştün aklıma geldikçe feleğim şaştı
Başkasına bırakma sen al canımı hasret çekerken
Koca bir yalanmış sevdamız bitmez denen bu masal
Direnmek neye yarar yıpranan gönlüm sana ağlar…
Geriye kalan sadece nefret ihanet hatıralardan
Güzellikler yarım kaldı senle gitti ne varsa dünden
..
Ne yazabilirim sana dair bilmiyorum ki? Hayattayken ne hissediyorsam,söylemiş içimde tutmamıştım.Her şeyi konuşabilen kaç kişi vardır bilmiyorum. En çok seninle otobüs seyahetlerini,bilmediğimiz sokaklarda saatlerce yürümeyi severdim. Sessiz gecelerde saatlerce balkonda oturup uzun uzun sohbet ederdik.Bir türlü anlam veremezdin insanların neden böyle davrandığına.İçinde kötülük yoktu ki,sen nasılsan herkes öyle olsun istedirdin, ama malesef olduramadın.Ve hepte anlamsız yere kendini suçlardın; o kadar hassas,o kadar duygusal.
O gülen, yeşil gözlerini son kez açık görmek isterdim. Aslında istemezdim.
En son seni Mudanya iskelesinde geride bırakmıştım.İlla karnımı doyurmak istemiştin, yolda inip poğaça almaya kalkmıştın.Kıyamazdın ki.42 yaşında da olsam senin küçük kızındım. Son defa sarıldığımı bilmeden; iki kere sıkı sıkı sarılmış,boynundan öpüp kokunu her zaman ki gibi içime hapsetmiştim.Arkamı dönüp el sallamıştım.Gözlerinde üzüntü yoktu, tam tersi mutlu; ışıl ışıldı. Zamansız bir zamanda sevdiğini karşısında bulmanın mutluluğu vardı.Çünkü gene süpriz yapmış hiç beklemediğiniz bir anda iki günlüğüne kapınızda bitivermiştim.
Eğer o hastane odasında görseydim gözlerini biliyorum ki mat bir yeşil olucaktı.
“Köhne İskele” şiirimde yazdığım gibi; en son bir iskelede bırakmıştım seni.Ama bizim iskelemiz ne köhne ne de şehrimiz silikti.Bana her zaman güç veren güneş ışığı parlıyordu,mis gibi deniz kokusu, gökyüzünde martılar...
Mudanya’ya giderken babannemim mezarlığı gözüküyordu köyünüzle birlikte. Hayıflanmıştım -bir türlü ziyaret edemedim babannemi- diye.Hayat öyle bir şey yaptı ki bana; sen şimdi orada yatıyorsun ve ben hem seni hem babannemi ziyaret edicem.
05.07.2011 Bükreş
..
Simdi ben, ne istedigimi bile bilmezken bir hayalkirikligi.
Sebepsiz yere hakli bir uzuntu.
Belki bazi hayallerin,
Gerceklesmeyecek umutlarin ardinda biraktigi bir bosluk.
Veya, kiskanclik,
Bir parca, anlamsizlik.
Ne olursa olsun, yipranan bir sevgi,
..
Gurbet diye diye hasret eyleme
Yüreğine köz koyup ateş eyleme
Üzüntüme üzüntü katıp figan eyleme
Gözyaşlarına boğulup sel eyleme
Umut ellerinde kendine dert eyleme
Yaralayıp kendini harap eyleme
Ayrılığı besteleyip hitap eyleme
..
An değilmi Anı olan,
An değilmi yarım kalan,
An değilmi mutluluk,
An değilmi üzüntü,
An değilmi senle geçen,
An değilmi tekrarı istenen,
Sen istediğinde gelen,
..
Sen ağlama ne olur,gözyaşların akmasın.
Yüzündeki tebessüm,gözlerindeki umut,
Ne üzüntü,ne hüzne yerini bırakmasın.
Sen üzülme,dertlenme,seni seven biri var.
Sevinçli,hüzünlüyken,hem güler hem ağlarken,
Seninle olmak için,sevmeye kılmış karar.
..
Bir kadın halı üzerinde oturan
Kalay tencerede köpüren yemek
Parmağında rastık taşlı yüzük
Ayak bileğinde halhal bilezik
Başını sağa sola salladı yabancı
Şüphe ile etrafına bakındı
..
Ellerin olup donmedın bana ne zulum
Liflerdeydı vucuduna ne zulum
İnancın olmadı bana ne acı
Fırlat benı ucurabıldıgın yere..
Kardelen kokusu gıbı geldı burnuma
Üzuntu sardı bırden kalbımı
Bıraktı koku bedenımı
Ruzgar savurdu bırden sallandım kendı kendıme
Aşıgım dedım asıgım
..
Özledim seni
Gidişinin ilk günü
Bu zorunlu gitmeler
Beni derinden etkiler
Acı üzüntü keder
Bir bir beni çevreler
..
İstanbul,
Havasıyla Bir Başka Güzel.
Her Köşesinde Bir Sevinç,
Bir Üzüntü,Bir Acı.
Herşeyiyle Gönüllere Taht Kurmuş
Güzel Şehir İstanbul.
..