- 
                        
                        aşk17.09.2019 - 01:15Aşkın Neye Benziyor Biliyor musun? Aşkın neye benziyor biliyor musun? 
 Avuçlarımdaki çizgilerde oluşan kıvrımlı
 Yemyeşil, ormanlarla kaplı dağlara benziyor
 Reyhan şerbeti olan nefesini
 İçime çektikçe oksijen alır gibi
 Tahrip olmuş hücrelerim yenileniyorAşkın, kaplıcalara benziyor 
 Romatizmalarım ve siyatik ağrılarım sende son buluyor
 Derdime deva oluyorsunSanki bir akarsu oluyorum 
 Gözyaşların küçük, sevimli birer balık olup
 Ben de yüzüyorParmaklarımdan akan tatlı suları senin gözlerine dolduruyorum 
 İşte o zaman gözlerin daha fazla tatlanıyor
 Daha da güzel bakıyorsunŞair ve yazar:Yunus Baba (Ali Abi) 
- 
                        
                        serbest kürsü10.09.2019 - 15:12Güneş, Ay Ve Kuyruklu Yıldız Sanki ay utangaç 
 Ve çekingen bakir bir oğlandı
 Güneş ise, daha önce elleri hiçbir erkek eline değmemiş
 Hiçbir erkekle göz göze bile gelmemiş bakire bir kızdıGüneş bir gün bulutlara öfkelenerek 
 Gündüzden kaçarak gece meltem rüzgârı estiği vakit
 Ayın menekşe kolonyasıyla yıkanmış gözlerine sığındı
 Temmuz ayının sıcağında bir akşam üstü
 Güneş upuzun kızıl renkli gelinlik elbisesini giydi
 Ay ise usta bir terzi olan Vega yıldızına diktirdiği
 Damatlık kıyafetini özene bezene giydi.Gökyüzünde bundan önce görülmemiş 
 Ve duyulmamış
 Ve de dillere destan bir düğün havası vardı
 Yıldızlar topluluğu, davul zurna eşliğinde
 Zil takıp, göbek atarak oynadılar
 Halay başı olan şişman ve göbekli Sırıus yıldızı
 Adeta göbeği patlayana kadar oynadı
 Capella yıldızı, ayın şahidi
 Kutup yıldızı ise güneşin şahidi olduNikâh masasında güneş cilve yaparcasına 
 Ayın ayağına hafif ve nazikçe bastı
 Nihayetinde iki kalp, adeta bir kalp oldu
 Ay ve güneş mutlu mesut bir şekilde evlendilerŞimşeklerin adeta gökyüzünü parçalayıp 
 Ortadan ikiye ayırırcasına
 Kızgın bir boğa gibi olduğu bir kış vakti
 Ay ve güneş soğuyan yüreklerini
 Üşüyen umutlarını
 Titreyen hasretlerini sıcak olsun diye
 Gökyüzünde soba yakıp
 Bağdaş kurarak oturdular
 Güneş'in aşktan kavrulan gözyaşları
 Ayın yanık sesine ve nefesine düştüBir ilkbahar günü ay, adeta bülbüller gibi 
 Sel olurcasına şarkı söylediğinde
 Kuyruklu yıldız, ayın çekim gücü yüksek olan sesine dayanamayarak
 Kuyruğunu dişi bir köpek gibi salladı
 Belki ay, bir an gaflete gelerek
 Kuyruklu yıldızla gökyüzünden kaydıOysaki kuyruklu yıldız, ay ile güneşin evli olduğunu biliyordu 
 Güneş, bu acı gerçeği öğrenince
 Sanki gökyüzü başına yıkılmıştı
 Güneş, ayın ihanetini kabullenmeyerek
 Yıldızları, kendi gözyaşlarına ip gibi bağlayıp
 Acılarını demir bir halka yaparak
 İpi, demir halkadan geçirerek
 Hıçkırıklarıyla boğazını kördüğüm gibi sıkarak
 İntihar etti
- 
                        
                        aşk23.08.2019 - 14:59Kadın Ve Aşk Bir ömre neşe katan 
 Ve erkeğin ömrünü
 En ince detayına kadar nakışlandıran gül
 ( kadın )
 Misk-i amberden yayılan kokularla nazik bir ateş yakar
 Ey kadının ömrünün bülbülü ( erkek )
 Bu ateşe girerken edebini
 Ve adabını kuşan
 Sakın ha! Bu ateşe destursuz girmeAşk, hararetli bir şekilde yakmayı sever 
 Sakın! Aşk ateşini söndürmek için
 Aşk ateşine, denizleri boşaltmayın
 Yoksa aşk küsüp gider
 İlkbahar mevsimine küsen ılık bir rüzgâr gibi
 Nazlı ve taze gelin gibi
 Ve de kalbi kırılan kablumbağalar misali
 kendi kabuğuna çekilir
 Veya hüzün kelebekleri olurcasına
 Aşk ateşinde uçmaz bir dahaKadın, aşk ateşi giyer üstüne 
 Okyanusları ve denizleri getirsen de kadının aşk ateşi sönmez
 Kadın severse, kıvılcım
 Aşık olursa, ateş
 Ateş olursa, tutku
 Tütsülü bir şekilde tutkulu olursa, volkan olur
 İşte o zaman aşk patlaması yaşanırKadın, bu aşkı ateş haline getirmek için 
 Gerekli olan tüm malzemeleri bir araya getirir
 Bu ateşi yoğurup kıvamlı hale getirmek için
 Sıcacık sevgisini
 Soğumayan şefkâtini
 Şelale misali olan merhametini katarKadın, bu aşkın küllenmemesi için 
 Bin bir zahmetle emek verir
 Çaba sarf eder
 Alın teri döker
 Tertemiz ve öpülesi alnından aheste aheste akan terler gül olur
 Aşk ateşi, gül bahçesine döner
 Erkek, kadının alnından akan terlerin ateşinde yanmanın seyrine dalarKadın, bu aşkın sönmemesi 
 Ve yek vücut olması için
 Güneşten bir parça ateş koparıp ateşi hararetlendirirKadın, bu aşk kalesinin yılmayan, yıkılmayan 
 Ve sarsılmayan bir neferi olurKadın, aşk ateşinde 
 Aşk ateşini dile getiren efsûnlu bir söz olurKadın, aşk ateşinde yanmayı da 
 Yakmayı da sever
 Kadın, bu aşk ateşini şırıngaya doldurarak
 İğneyi hem kendi
 Hem de erkeğin damarlarına enjekte eder
 Artık, kadının da
 Erkeğin de damarlarında kan yerine ateş dolaşır
 Bunun adı da damarlarda aşk ateşi dolaşımı olurKadın, aşk ateşinde bülbüle naz eden, gül 
 Erkek de güle meftun olan bülbül olur
 Bu aşk ateşi, gülü
 Ve bülbülü, muhteşem bir aşk döngüsünde sarıp sarmalarKadın, aşk ateşinde nakkaş olur 
 Bu aşk ateşini, hem kendi
 Hem de erkeğin gözlerine
 Ve gönlüne, gökkuşağı misali yedi renge dokurKadın, bu aşkın özü 
 Ve özeti olurMasmavi gökyüzü gibi gözleriyle 
 İpek satenli bulutlar gibi yumuşacık sevgileriyle
 Yağmurdan sonra gökkuşağı gibi açan nefesleriyle
 Ekilmiş ve hasat edilme zamanını bekleyen gül kokulu
 Nazik, narin
 Ve aşk ile yıldız hüzmesi olan şefkatleriyle
 Senin hüzün kokulu kalbinden
 Sırılsıklam bir yağmur gibi tutarak gel, otur
 Belki yorulmuşsun, bir mecnun gibi dinlen yanı başımda der
 Belki sen, kadının, Mecnun'u olmuşsun çöl sıcaklığında yanıp tutuşan
 Belki kadın, aşk ateşinin közündeki bir lale olmuş,
 Mecnun' un tutkulu Leyla'sı gibiKadın hasret kanatlarıyla, 
 Erkeğin ip gözyaşlarına merhem olarak
 Belki de üşümüşsün, sıcacık bakışlarımla
 Ve gözbebeklerimle seni ısıtayım der
 Geceyi örten tılsımlı aşk gibi
 Erkeği, kendi göz kapaklarıyla örterKadın, bu aşk ateşinde belki kutup yıldızı 
 Belki de deniz feneri
 Bu aşkın hem mayası
 Hem de ana malzemesi olur
 Bu aşk ateşinin sürdürülebilir
 Ve de yenilenebilir olması için canını, dişine takarKadın, mutluluğun 
 Ve huzurun sağnak sağnak kalbe yağmasıdır
 Zamanla mutluluk ve huzur,
 Kalpte tutkulu bir ateş çemberi olur
 Kadın ve erkek bu ateş çemberinden geçerek
 Yanmanın zevkini doya doya yaşarEğer ki rüzgâr olursan, o ateş daha da şiddetlenir 
 Ve de o ateş, yoğunlaşır
 Bu aşk ateşinde yoğrulmak anlatılmayacak
 Ama yaşanacak kadar güzel olurKadın ve erkek, mutluluk perileri gibi 
 Aşk ateşinde el ele
 Ve gönül gönüle vererek
 Pervanenin etrafında dönen kelebekler gibi
 Aşk ateşinin büyülü atmosferinde dönerlerAşk, bir beden olur 
 Kadın ve erkek, bu bedende kendi arzularıyla yanan
 Demlenen
 Demlendikçe bu aşkın lezzetini
 Ve kıvamını alan tavşan kanı bir çay gibi olurlar
 Buram buram; taze taze
 Ve bu bedende yanmanın
 Ve de közlenmenin hazzıyla
 Kıvamlı olan kıpkırmızı iki elma gibi olurlarAşk ateşinde közlenen 
 Ve kıvamlı olan iki kıpkırmızı elma
 Tek nefes olur
 Bir ömür dört nala koşan deli taylar gibi
 Dizginlenemeyen duygularını
 Ve hayallerini koştururlarBöylece kadın, erkeğin 
 Erkek de kadının nefesi olur
 Ve nefesten süzülen aşkın meali, zamanla Kalbin bam telini titreterek
 Bu aşkı olgunlaştırır
 Tatlı ve huzur veren
 Asalet timsali bir aşktan harmanlanan
 Ateş iksiri gibi
 Hem bedenin
 Hem de ruhun gıdası
 Şifası
 Ve de bir ömürlük sıhhat olurKadın, erkeğin gönül kadehine aşk ateşi doldurur 
 İkisi de aşk ateşini kana kana içerler
 Ve aşk ateşinin büyülü
 Ve de göz kamaştırıcı atmosferinde uyuyarak, rüyalara dalarlar
 Rüyalarında gökyüzüne kendi ellerini uzatarak
 Yıldızları koparırlar gökyüzünden
 Ve kopartıkları yıldızların bir kısmını birbirlerinin gözlerine
 Bir kısmını ise birbirbirlerinin avuçlarına bırakarak
 Bir ömür boyu birbirlerine kenenetlenip
 Bağlanmak için aşk dileği tutarlarBir ömre neşe katan 
 Ve erkeğin ömrünü
 En ince detayına kadar nakışlandıran gül
 ( kadın )
 Misk-i amberden yayılan kokularla nazik bir ateş yakar
 Ey kadının ömrünün bülbülü ( erkek )
 Bu ateşe girerken edebini
 Ve adabını kuşan
 Sakın ha! Bu ateşe destursuz girmeAşk, hararetli bir şekilde yakmayı sever 
 Sakın! Aşk ateşini söndürmek için
 Aşk ateşine, denizleri boşaltmayın
 Yoksa aşk küsüp gider
 İlkbahar mevsimine küsen ılık bir rüzgâr gibi
 Nazlı ve taze gelin gibi
 Ve de kalbi kırılan kablumbağalar misali
 kendi kabuğuna çekilir
 Veya hüzün kelebekleri olurcasına
 Aşk ateşinde uçmaz bir dahaKadın, aşk ateşi giyer üstüne 
 Okyanusları ve denizleri getirsen de kadının aşk ateşi sönmez
 Kadın severse, kıvılcım
 Aşık olursa, ateş
 Ateş olursa, tutku
 Tütsülü bir şekilde tutkulu olursa, volkan olur
 İşte o zaman aşk patlaması yaşanırKadın, bu aşkı ateş haline getirmek için 
 Gerekli olan tüm malzemeleri bir araya getirir
 Bu ateşi yoğurup kıvamlı hale getirmek için
 Sıcacık sevgisini
 Soğumayan şefkâtini
 Şelale misali olan merhametini katarKadın, bu aşkın küllenmemesi için 
 Bin bir zahmetle emek verir
 Çaba sarf eder
 Alın teri döker
 Tertemiz ve öpülesi alnından aheste aheste akan terler gül olur
 Aşk ateşi, gül bahçesine döner
 Erkek, kadının alnından akan terlerin ateşinde yanmanın seyrine dalarKadın, bu aşkın sönmemesi 
 Ve yek vücut olması için
 Güneşten bir parça ateş koparıp ateşi hararetlendirirKadın, bu aşk kalesinin yılmayan, yıkılmayan 
 Ve sarsılmayan bir neferi olurKadın, aşk ateşinde 
 Aşk ateşini dile getiren efsûnlu bir söz olurKadın, aşk ateşinde yanmayı da 
 Yakmayı da sever
 Kadın, bu aşk ateşini şırıngaya doldurarak
 İğneyi hem kendi
 Hem de erkeğin damarlarına enjekte eder
 Artık, kadının da
 Erkeğin de damarlarında kan yerine ateş dolaşır
 Bunun adı da damarlarda aşk ateşi dolaşımı olurKadın, aşk ateşinde bülbüle naz eden, gül 
 Erkek de güle meftun olan bülbül olur
 Bu aşk ateşi, gülü
 Ve bülbülü, muhteşem bir aşk döngüsünde sarıp sarmalarKadın, aşk ateşinde nakkaş olur 
 Bu aşk ateşini, hem kendi
 Hem de erkeğin gözlerine
 Ve gönlüne, gökkuşağı misali yedi renge dokurKadın, bu aşkın özü 
 Ve özeti olurMasmavi gökyüzü gibi gözleriyle 
 İpek satenli bulutlar gibi yumuşacık sevgileriyle
 Yağmurdan sonra gökkuşağı gibi açan nefesleriyle
 Ekilmiş ve hasat edilme zamanını bekleyen gül kokulu
 Nazik, narin
 Ve aşk ile yıldız hüzmesi olan şefkatleriyle
 Senin hüzün kokulu kalbinden
 Sırılsıklam bir yağmur gibi tutarak gel, otur
 Belki yorulmuşsun, bir mecnun gibi dinlen yanı başımda der
 Belki sen, kadının, Mecnun'u olmuşsun çöl sıcaklığında yanıp tutuşan
 Belki kadın, aşk ateşinin közündeki bir lale olmuş,
 Mecnun' un tutkulu Leyla'sı gibiKadın hasret kanatlarıyla, 
 Erkeğin ip gözyaşlarına merhem olarak
 Belki de üşümüşsün, sıcacık bakışlarımla
 Ve gözbebeklerimle seni ısıtayım der
 Geceyi örten tılsımlı aşk gibi
 Erkeği, kendi göz kapaklarıyla örterKadın, bu aşk ateşinde belki kutup yıldızı 
 Belki de deniz feneri
 Bu aşkın hem mayası
 Hem de ana malzemesi olur
 Bu aşk ateşinin sürdürülebilir
 Ve de yenilenebilir olması için canını, dişine takarKadın, mutluluğun 
 Ve huzurun sağnak sağnak kalbe yağmasıdır
 Zamanla mutluluk ve huzur,
 Kalpte tutkulu bir ateş çemberi olur
 Kadın ve erkek bu ateş çemberinden geçerek
 Yanmanın zevkini doya doya yaşarEğer ki rüzgâr olursan, o ateş daha da şiddetlenir 
 Ve de o ateş, yoğunlaşır
 Bu aşk ateşinde yoğrulmak anlatılmayacak
 Ama yaşanacak kadar güzel olurKadın ve erkek, mutluluk perileri gibi 
 Aşk ateşinde el ele
 Ve gönül gönüle vererek
 Pervanenin etrafında dönen kelebekler gibi
 Aşk ateşinin büyülü atmosferinde dönerlerAşk, bir beden olur 
 Kadın ve erkek, bu bedende kendi arzularıyla yanan
 Demlenen
 Demlendikçe bu aşkın lezzetini
 Ve kıvamını alan tavşan kanı bir çay gibi olurlar
 Buram buram; taze taze
 Ve bu bedende yanmanın
 Ve de közlenmenin hazzıyla
 Kıvamlı olan kıpkırmızı iki elma gibi olurlarAşk ateşinde közlenen 
 Ve kıvamlı olan iki kıpkırmızı elma
 Tek nefes olur
 Bir ömür dört nala koşan deli taylar gibi
 Dizginlenemeyen duygularını
 Ve hayallerini koştururlarBöylece kadın, erkeğin 
 Erkek de kadının nefesi olur
 Ve nefesten süzülen aşkın meali, zamanla Kalbin bam telini titreterek
 Bu aşkı olgunlaştırır
 Tatlı ve huzur veren
 Asalet timsali bir aşktan harmanlanan
 Ateş iksiri gibi
 Hem bedenin
 Hem de ruhun gıdası
 Şifası
 Ve de bir ömürlük sıhhat olurKadın, erkeğin gönül kadehine aşk ateşi doldurur 
 İkisi de aşk ateşini kana kana içerler
 Ve aşk ateşinin büyülü
 Ve de göz kamaştırıcı atmosferinde uyuyarak, rüyalara dalarlar
 Rüyalarında gökyüzüne kendi ellerini uzatarak
 Yıldızları koparırlar gökyüzünden
 Ve kopartıkları yıldızların bir kısmını birbirlerinin gözlerine
 Bir kısmını ise birbirbirlerinin avuçlarına bırakarak
 Bir ömür boyu birbirlerine kenenetlenip
 Bağlanmak için aşk dileği tutarlarŞair ve yazar: Yunus Baba (Ali Abi) 
 
Toplam 4 mesaj bulundu




Korkun Haktan Ama Korkman Mikroptan!
Cihat Şahin
16.03.2020 - 01:49İğneleyici ve güzel bir şiir okudum. Elinize, kaleminize, yüreğinize sağlık ve bereket olsun. Sizi cân-ı şirinden gür ırmakların yüksek sedasıyla kutlarım
Orada
Çelebi Türkköse
08.03.2020 - 00:01Sevgili ve saygıdeğer Çelebi Bey, şiiriniz güzel ama daha güzel olabilir. Sizi cân-ı şirinden tebrik eder ve başarılarınızın artarak devam etmesini dilerim.
Yakar Kalbimi
Çelebi Türkköse
02.03.2020 - 20:46Çok güzel bir şiir yazdınız. Sizi cân-ı şirinden tebrik ederim
Toplam 44 mesaj bulundu