Halide Gök Adlı Antoloji.com Üyesinin Şair v ...

Şiiriniz o kadar dolu ki renkler taşıyor sayfanızdan okuyan gözlere derin anlamlar betimlemelerle vuku bulmuş ..Kutluyorum renklerin diline takılmış sevda şiirinizi Cevat Bey

Aranmamak unutulmanın göstergesidir çoğu zaman ve mutlaka istisnalarıda vardır bunun yani tek gösterge değil bu..Ama şiirde anlatılan aranmamak meselesi tanıyorum..Bekleniyorsa özellikle biri..Kutluyorum etkili bu etkili şiirinizi Fikri Bey..

yolcusu olmayan trenlerin öyküsü de yok sabahı da...
Ümit edip beklemek ve düşlerde beraber olmak sabahı ederken..Ve o düşler tatlı bir sevinç gelen güne..

Etkili bir şiir çok beğendim kelimeleri bir bir geçip cümleye ulaştığımda derin bir anlamla örülü bir tad bırakıyor okuyucuda..Sevilenin varlığı sorgulanmış ve seven kalpte bıraktığı iz..

Zerre nedir? Alem nedir? Hiçlik ne?
Ben kimim? Sen kimsin? Sana meylim ne?
Ta özümden beni sana çeken ne? ...

Televizyonda izlerken düğüm düğüm oldu boğazım o kan revam için insanları yerde görmek isyan ettirdi bana bu neyin savaşı bu neyin öfkesi değer mi küçük çocukların hayatlarını söndürmeye babasız bırakmaya annesiz bırakmaya ama bu ülkenin huzurunu kendine yediremiyorlar ve bizim gözümüz yaşlı olanlar ...

Aynı ateşle yanıyor içimiz teröre kurban verirken ve insanlar ölürken. Askeri sivili hele küçük masum çocuklar ölürken hangi yürek sızlamaz ki taşıyorsa bir kalp..

umut insanı yaşatır değil mi?
bir ihtimale sığdırırız işte o umutları kimbilir ihtimal gerçeğe dönüşür gözbebeklerimizde..
Kutluyorum Fikri Bey

Çok özverili bir çalışma ile yazılmış bir şiir kutluyorum..

Son akşam yemeği adlı şiirinizi okurken ister istemez Leonardo Da Vinci'nin resmettiği sanat eseri olan tablo geldi aklıma..Güzelliği yanısıra çok hüzümlü ve etkileyicidir..İsa'nın son akşamında 12 havarisiyle yediği son yemektir. Yemeğin bitiminde İsa içinizden biri bana ihanet edecek der.Ve bir ta ...

Müthiş benzetmelerle örülü takılıp kaldığım bir şiir İnci Hanım..Kutlarım..

Dost bulmak gerçekten zor ama bulunca da kaybetmemek gerek..Ona sevgimizi sunmalı değer verdiğimizi göstermeliyiz..Buna vefa da deniyor şairin diliyle..O her şeyi anlatmış uyumlu dizlerle bu güzel şiirinde bana pek laf düşmüyor..Kutluyorum beğenerek okudum..

Derin bir anlam akışı içinde felse tadı içeren bir şiir..
Tolstoy'un itiraflarım kirabında bir bölüm vardır..İnsan bir kuyuya düşerken bir dala tutunur ve fareler gün geçtikçe o dalı kemirir dalı tutan kimi insanlar çaresizliğinin bilincinde dal üzerindeki bala sarılır der ve en sonunda dipsiz kuyu ...

Şiirinizi heyecanla ve merakla okurken son cemrede takıldı yüreğim üçüncü cemrede...Beklemiyordum üçüncü cemreyi vurgun gibi oldu yüreğime..İçim sızlıyor bugün fazla sızladı yüreğim haberlerde de üç gündür kayıp olan denizde boğulan çocuğunu bırakmayıp o denizin başında bekleyen aile görüntüsünü izl ...

Kelimeleri anlamlandırırken zihminde doyumsuz bir tad aldım..
Biraz hüzünlendim...
Birak burkuldu için ..
Çocuklar kalmasında umutsuz..

Benzetmalerle kurulmuş sevgiliyi yücelten bir aşk şiiri daha kaleminizden..
Tebrikler beğenerek okudum..

Aşkın dizlerede ki en güzel nakış nakış işlenmiş hali bu sanırım...Kutluyorum..

Gül kız....
Gül kız bir simge bizim ülkemizde
o kadar alışık bir manzara haline geldi ki bu yazık ki ülkemizde..Kadın kutsaldı halbuki anadolu topraklarında anaerkil çağa bakmak yeterli..Ama ataerkil yapıda ne oldu da düştü değeri...Analıktan ,yardan, eşten...

Yaşam deneyimleri sonucunda kaleme alınmış derin bir birikimle yoğrulmuş ders niteliğinde bir şiirdi..Babanıza allahtan rahmet diliyorum..

Ne güzel bir anlatım..
.......
yeşil yapraklar
yeşili seviyorlardı sadece.
Yeşildi doğa yaprakları yeşildi ağaçların ve bazen suları yansıyorlardı renklerini ışıltılar içinde...Doğa yeşili seviyordu çiçeklerini açarken..Ve bende yeşili seviyorum yapraklar gibi..:)
Yüreğinize sağlık Cevat Bey..

İşte işin can alıcı tarafı orda çekim gücü..

Nasılda içini sızlatıyor insanın bu şiir..
Ah be çocuk deyip sarılası geliyor insanın o çocuğa,çocuklara...Kutluyorum..

İnsanın serüveni zamanı bilinmeyen bir süreçte başladı biz ise bir sıfır noktası bulup mö ve ms diye ayırdık tarihi..Aslında gerçek sıfır noktası yok..
İlk insan izlerine mağaralarda rastladık ve yine o zamanı dönemlere ayırdık..
Kabataş,yontmataş,cilalı taş,bakırçağı,demir çağı yazının bulunuşu ...

Umutsuzluktan umut çıkarıyor şairlerimiz.
Can Yücel'in sözüdür..İmzamı atarım altına..Sizin şiirinizde bir kez daha bunu hatırlatıyor...

Çok akıcı bir şiir
Umutsuzluk kokuyor, yaşanan ömrü bir bir geçtiğini ve kısalttığı anlıyor geriye bakarken insan..
Beğenerek okudum..