olaya mantıklı bakmak gerekir. eğer azap kabirde olsaydı, ölüleri gömmezlerdi. ki bazı kültürlerde ölüler gömülmeyip yakılıyor. uzakdoğu'da bazı kültürlerde de, cesetler parçalanıp akbaba'lara yediriliyor.
Gerçek şair kendi aşkı, kendi mutluluğu ve acılarıyla uğraşmaz. Onun şiirlerinde halkının nabzı atmalıdır... Şair başarılı olmak için, yapıtlarında maddi yaşamı aydınlatmak zorundadır.
Gerçek yaşamdan kaçan ve onunla bağıntısız konuları işleyen kimse, saman gibi anlamsızca yanmaya yargılıdır.
1979 - 80 yıllarında herkesi mıh gibi çakardı tv.nin karşısına. işin kötüsü, o zamanlar eletrik kesintisi çok yaygındı ve düzenli olarak her gece, tam kunta kinte zamanı, dizinin ortasında kesilirdi.
konak'ta (izmir'in merkezi) deniz kenarında osmanoğulları ve cevatın yehri adında yanyana iki çay bahcesi (çay - bira - çorba - ne dersen) vardı. dizi başlamadan oraya giderdim.
bu güne kadar seyrettiğim en mükemmel diziydi diyebilirim. sanırım 14 bölüm filan sürmüştü.
Bilim her şeyi açıkladığı halde, burada her kafadan bir ses çıkmış.
2 Bin yıl önce felakete uğramış insanları, sapkınlıkla, ahlaksızlıkla suçlayıp, onlarında Lut Kavimi gibi Allah tarafından cezalandırıldığı iddia edilmiş. Ve hatta insanların taş kesildiğide bu iddiaların arasındadır.
Bu düşünceye sahip kişiler, Marmara Depremi'nde, evladını, eşini, tüm ailesini yitirmiş onca acılı insana bile '7.2 Yetmedimi! ' diye pankart açarak çamur attıktan sonra, Pompei için bunları söylemeleri onlar açısından gayet normaldir. Onların hayata bakış açıları böyledir, böyle felaketleri yorumlama tarzları budur ve birçok ilaveler, uydurmalarda yaparlar.
İ.S. 79 Temmuz'unda Plinian Püskürtmeleri denilen volkan patlaması sonucu 16 Milyar tondan fazla sünger taşı ve külün altında kalan Pompei Kentinde yaşayan 20 Bin insandan, 15 Bini ilk patlamanın ardından kaçtıkları için kurtuldular. Kalan 5 Bin kişi bu kül ve sünger taşlarının altında kaldı. Olayın nasıl cereyan ettiğini, gerek olayı yaşayan Pliny'in mektubundan, gerekse bilim adamlarının yaptığı çalışmalardan biliyoruz.
1500 Yıl toprak altında kalan bu kent, 1594 yılında bir su kemeri yapımı sırasında tesadüden bulunmuş ve yüz yıllardır kazı çalışmaları devam etmektedir.
Orada ölen insanların cesetleri, kendilerini kaplayan kızgın küllere kalıplarını verdiklerinden, çimento dökme tekniği ile son hallerinin heykelleri çıkartılmıştır. Kimilerinin iddia ettiği gibi insanlar taşa dönüşmemiştir. Taşa dönüşmüş insanlar dedikleri o heykeller, külde oluşan kalıplara çimento dökmek sureti ile meydana getirilmiştir.
Bina içindeki ölümlerde de, iskeletler bulunmuştur. Bunların içinde, kadınlar, erkekler, çocuklar vardır. Hamileleğinin son evresindeki iskeletler bile bulunmuştur.
2 Bin yıl önce bu şekilde yok olan insanları böyle suçlamak, nasıl bir vicdanın ürünüdür, anlamak mümkün değil
Yüzyıllar önce insan vücudunu kesip biçen ünlü tıb bilgini İbn-i Sina için Buhara'da ve Bağdat'ta 'katli vacip fetvası' çıkaranların, yüzyıllar sonrada 'İslam Alimidir' sahiplendiği değerli bir bilimadamıdır.
Fatih: Mara Despina'dan doğdu. Eşleri: Rum Zaganoz paşanın kızı Kornelya, Anna, Helen, Tamara. Babası 2. Murad öldükten sonra annesi Despina'ya Selanik'teki bir manastırı (!) bağışlamıştır. Ferman Topkapı Müzesindedir.
Kuyucu Murat Paşa ve Osmanlı Zulmünü Çağrıştırıyor!
Osmanlı zulmüne başkaldıran Anadolu Türklerinin isyanıdır. Yavuz Sultan Selim döneminde Bozok'ta Şeyh Celal ile başlayan isyana ve daha sonraki tüm isyanlara Celali İsyanları denilmiştir. (16. ve 17.yy)
Bu isyanlar, Hırvat devşirmesi Kuyucu Murat Paşa tarafından emsali görülmedik bir şekilde kanla bastırılmıştır. Anadolu isnaı öyle zulüm, öyle kıyım görmüşürki, Osmanlı'yı savunan tarihciler bile bu olayları lanetle anmaktadır.
kabir azabı
27.09.2017 - 22:53olaya mantıklı bakmak gerekir. eğer azap kabirde olsaydı, ölüleri gömmezlerdi. ki bazı kültürlerde ölüler gömülmeyip yakılıyor. uzakdoğu'da bazı kültürlerde de, cesetler parçalanıp akbaba'lara yediriliyor.
serbest kürsü
17.01.2016 - 10:59Nazım Hikmet'in Gerçek Şair Tanımı
Gerçek şair kendi aşkı, kendi mutluluğu ve acılarıyla uğraşmaz. Onun şiirlerinde halkının nabzı atmalıdır... Şair başarılı olmak için, yapıtlarında maddi yaşamı aydınlatmak zorundadır.
Gerçek yaşamdan kaçan ve onunla bağıntısız konuları işleyen kimse, saman gibi anlamsızca yanmaya yargılıdır.
Nâzım HİKMET
kunta kinta
01.02.2013 - 00:371979 - 80 yıllarında herkesi mıh gibi çakardı tv.nin karşısına. işin kötüsü, o zamanlar eletrik kesintisi çok yaygındı ve düzenli olarak her gece, tam kunta kinte zamanı, dizinin ortasında kesilirdi.
konak'ta (izmir'in merkezi) deniz kenarında osmanoğulları ve cevatın yehri adında yanyana iki çay bahcesi (çay - bira - çorba - ne dersen) vardı. dizi başlamadan oraya giderdim.
bu güne kadar seyrettiğim en mükemmel diziydi diyebilirim. sanırım 14 bölüm filan sürmüştü.
pompei
09.11.2012 - 17:17Bilim her şeyi açıkladığı halde, burada her kafadan bir ses çıkmış.
2 Bin yıl önce felakete uğramış insanları, sapkınlıkla, ahlaksızlıkla suçlayıp, onlarında Lut Kavimi gibi Allah tarafından cezalandırıldığı iddia edilmiş. Ve hatta insanların taş kesildiğide bu iddiaların arasındadır.
Bu düşünceye sahip kişiler, Marmara Depremi'nde, evladını, eşini, tüm ailesini yitirmiş onca acılı insana bile '7.2 Yetmedimi! ' diye pankart açarak çamur attıktan sonra, Pompei için bunları söylemeleri onlar açısından gayet normaldir. Onların hayata bakış açıları böyledir, böyle felaketleri yorumlama tarzları budur ve birçok ilaveler, uydurmalarda yaparlar.
İ.S. 79 Temmuz'unda Plinian Püskürtmeleri denilen volkan patlaması sonucu 16 Milyar tondan fazla sünger taşı ve külün altında kalan Pompei Kentinde yaşayan 20 Bin insandan, 15 Bini ilk patlamanın ardından kaçtıkları için kurtuldular. Kalan 5 Bin kişi bu kül ve sünger taşlarının altında kaldı. Olayın nasıl cereyan ettiğini, gerek olayı yaşayan Pliny'in mektubundan, gerekse bilim adamlarının yaptığı çalışmalardan biliyoruz.
1500 Yıl toprak altında kalan bu kent, 1594 yılında bir su kemeri yapımı sırasında tesadüden bulunmuş ve yüz yıllardır kazı çalışmaları devam etmektedir.
Orada ölen insanların cesetleri, kendilerini kaplayan kızgın küllere kalıplarını verdiklerinden, çimento dökme tekniği ile son hallerinin heykelleri çıkartılmıştır. Kimilerinin iddia ettiği gibi insanlar taşa dönüşmemiştir. Taşa dönüşmüş insanlar dedikleri o heykeller, külde oluşan kalıplara çimento dökmek sureti ile meydana getirilmiştir.
Bina içindeki ölümlerde de, iskeletler bulunmuştur. Bunların içinde, kadınlar, erkekler, çocuklar vardır. Hamileleğinin son evresindeki iskeletler bile bulunmuştur.
2 Bin yıl önce bu şekilde yok olan insanları böyle suçlamak, nasıl bir vicdanın ürünüdür, anlamak mümkün değil
parasız ateistin ramazan davulcusu olması
10.08.2012 - 15:46Oruç tutanlar zate kendileri kalkıyor. Ramazan davulcusu, oruç tutanları değil, tutmayanları uyandırıyor.
hüsnü arkan
13.05.2011 - 02:48İyi bir sanatçı olduğu gibi, düzgün bir insandır.
cadılar bayramı
07.11.2009 - 01:23Her kulturun kendine gore bayramlari var. Bundan rahatsiz olup sacma sapan seyler yazanlari anlayamiyorum.
ibn-i sina
11.04.2007 - 06:24Yüzyıllar önce insan vücudunu kesip biçen ünlü tıb bilgini İbn-i Sina için Buhara'da ve Bağdat'ta 'katli vacip fetvası' çıkaranların, yüzyıllar sonrada 'İslam Alimidir' sahiplendiği değerli bir bilimadamıdır.
fatih sultan mehmet
06.04.2007 - 03:34Fatih: Mara Despina'dan doğdu. Eşleri: Rum Zaganoz paşanın kızı Kornelya, Anna, Helen, Tamara. Babası 2. Murad öldükten sonra annesi Despina'ya Selanik'teki bir manastırı (!) bağışlamıştır. Ferman Topkapı Müzesindedir.
celali isyanları
05.04.2007 - 04:48Kuyucu Murat Paşa ve Osmanlı Zulmünü Çağrıştırıyor!
Osmanlı zulmüne başkaldıran Anadolu Türklerinin isyanıdır. Yavuz Sultan Selim döneminde Bozok'ta Şeyh Celal ile başlayan isyana ve daha sonraki tüm isyanlara Celali İsyanları denilmiştir. (16. ve 17.yy)
Bu isyanlar, Hırvat devşirmesi Kuyucu Murat Paşa tarafından emsali görülmedik bir şekilde kanla bastırılmıştır. Anadolu isnaı öyle zulüm, öyle kıyım görmüşürki, Osmanlı'yı savunan tarihciler bile bu olayları lanetle anmaktadır.
Toplam 13 mesaj bulundu