Toprakta gezen gölgeme toprak çekilince
Günler şu heyulâyı da elbet silecektir
Rahmetle anılmak ebediyyet budur amma
Sessiz yaşadım, kim beni nerden bilecektir...
Mehmed Akif Ersoy
Toprakta gezen gölgeme toprak çekilince
Günler şu heyulâyı da elbet silecektir
Rahmetle anılmak ebediyyet budur amma
Sessiz yaşadım, kim beni nerden bilecektir...
Mehmed Akif Ersoy
© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Şu anda buradasınız:Abdulkadir Kahraman Nedire Yazılan Yorumlar Sayfası
7 Temmuz 2025 Pazartesi - 03:45:41
mehmet akif
23.01.2003 - 08:13Toprakta gezen gölgeme toprak çekilince
Günler şu heyulayı da ergeç silecektir
Rahmetle anılmak, ebediyyet budur amma
Sessiz yaşadım, kim beni nerden bilecektir...
Mehmet Akif Ersoy
kuran-ı kerim
22.01.2003 - 15:39Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla.
1. Tâ. Sîn. Bunlar Kur'an'ın, (gerçekleri) açıklayan Kitab'ın âyetleridir.
2.İman eden müminler için bir hidayet rehberi ve bir müjdedir.
3. Onlar ki, namazı kılarlar, zekâtı verirler ve ahirete de kesin olarak inanırlar.
4. Şüphesiz biz, ahirete inanmayanların işlerini kendilerine süslü gösterdik; o yüzden bocalar dururlar.
5. İşte bunlar, azabı en ağır olanlardır; ahirette en çok ziyana uğrayacaklar da onlardır.
6. (Resûlüm!) Şüphesiz ki bu Kur'an, hikmet sahibi ve her şeyi bilen Allah tarafından sana verilmektedir.
kuran-ı kerim
22.01.2003 - 15:3539. Senin yeryüzünü kupkuru görmen de Allah'ın âyetlerindendir. Biz onun üzerine suyu indirdiğimiz zaman, harekete geçip kabarır. Ona can veren, elbette ölüleri de diriltir. O, her şeye kadirdir.
40. Åyetlerimiz hakkında doğruluktan ayrılıp eğriliğe sapanlar bize gizli kalmaz. O halde, ateşin içine atılan mı daha iyidir, yoksa kıyamet günü güvenle gelen mi? Dilediğinizi yapın! Kuşkusuz O, yaptıklarınızı görmektedir.
41. Kendilerine Kitap geldiğinde onu inkâr edenler (şüphesiz bunun sonucuna katlanacaklardır) . Halbuki o, eşsiz bir kitaptır.
42. Ona önünden de ardından da bâtıl gelemez. O, hikmet sahibi, çok övülen Allah'tan indirilmiştir.
43. (Resûlüm!) Sana söylenen, senden önceki peygamberlere söylenmiş olandan başka bir şey değildir. Elbette ki senin Rabbin, hem mağfiret sahibi hem de acı bir azap sahibidir.
kuran-ı kerim
22.01.2003 - 15:33Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla.
1. Hâ. Mîm.
2. (Kur'an) rahmân ve rahîm olan Allah katından indirilmiştir.
3. (Bu,) bilen bir kavim için, âyetleri Arapça okunarak açıklanmış bir kitaptır.
4. Bu kitap müjdeleyici ve uyarıcıdır. Fakat onların çoğu yüz çevirdi. Artık dinlemezler.
5. Ve dediler ki: Bizi çağırdığın şeye karşı kalplerimiz kapalıdır. Kulaklarımızda da bir ağırlık vardır. Bizimle senin aranda bir perde bulunmaktadır. Onun için sen (istediğini) yap, biz de yapmaktayız!
6. De ki: Ben de ancak sizin gibi bir insanım. Bana ilâhınızın bir tek İlâh olduğu vahy olunuyor. Artık O'na yönelin, O'ndan mağfiret dileyin. Ortak koşanların vay haline!
kuran-ı kerim
22.01.2003 - 14:536. Üstelik (ona) 'yalandır' derler; fakat alay edip durdukları şeylerin haberleri yakında onlara gelecektir.
mevlana
22.01.2003 - 14:52Pişmişin halinden ne anlar ham, sözün kısası vesselam.....
Mevlana
kuran-ı kerim
22.01.2003 - 14:43Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla.
1. Âlemlere uyarıcı olsun diye kulu Muhammed'e Furkan'ı indiren, Allah, yüceler yücesidir.
2. Göklerin ve yerin mülkü O'nundur.O bir çocuk edinmemiştir, mülkünde ortağı yoktur.Her şeyi yaratmış, ona ölçü, biçim ve düzen vermiştir.
3. (Kâfirler) O'nu (Allah'ı) bırakıp, hiçbir şey yaratamayan, bilakis kendileri yaratılmış olan, kendilerine bile ne zarar ne de fayda verebilen, öldürmeye, hayat vermeye ve ölüleri yeniden diriltip kabirden çıkarmaya güçleri yetmeyen tanrılar edindiler.
4. İnkâr edenler: Bu (Kur'an) , olsa olsa onun (Muhammed'in) uydurduğu biryalandır. Başka bir zümre de bu hususta kendisine yardım etmiştir, dediler. Böylece onlar hiç şüphesiz haksızlığa ve iftiraya başvurmuşlardır.
5. Yine onlar dediler ki: (Bu âyetler) , onun, başkasına yazdırıp da kendisine sabah-akşam okunmakta olan, öncekilere ait masallardır.
6. (Resûlüm!) De ki: Onu göklerde ve yerdeki gizlilikleri bilen Allah indirdi. Şüphesiz O, çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir.
kuran-ı kerim
22.01.2003 - 14:37Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla.
105. Biz Kur'an'ı hak olarak indirdik; o da hakkı getirdi. Seni de ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.
106. Biz onu, Kur'an olarak, insanlara dura dura okuyasın diye (âyet âyet, sûre sûre) ayırdık; ve onu peyderpey indirdik.
107. De ki: Siz ona ister inanın, ister inanmayın; şu bir gerçek ki, bundan önce kendilerine ilim verilen kimselere o (Kur'an) okununca, derhal yüz üstü secdeye kapanırlar.
108. Ve derlerdi ki: Rabbimizi tesbih ederiz. Rabbimizin vâdi mutlaka yerine getirilir.
109. Ağlayarak yüz üstü yere kapanırlar. (Kur'an okumak) onların saygısını artırır
kuran-ı kerim
22.01.2003 - 14:29Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla.
9. Şüphesiz ki bu Kur'an en doğru yola iletir; iyi davranışlarda bulunan müminlere, kendileri için büyük bir mükâfat olduğunu müjdeler.
kuran-ı kerim
22.01.2003 - 14:26Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla.
9. Sonra onlara (verdiğimiz) sözü yerine getirdik; böylece, hem onları hem de dilediğimiz (başka) kimseleri kurtuluşa erdirdik; müsrifleri de helâk ettik.
10. Andolsun, size içinde sizin için öğüt bulunan bir kitap indirdik. Hâla akıllanmaz mısınız?
11. Zalim olan nice beldeyi kırıp geçirdik; arkasından da nice başka topluluklar vücuda getirdik.
12. Azabımızı hissettiklerinde bir de bakarsın ki oralardan (azap bölgesinden) kaçıyorlar!
13. 'Kaçmayın! İçinde bulunduğunuz refaha ve yurtlarınıza dönün! Çünkü size sorular
kuran-ı kerim
22.01.2003 - 14:25Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla.
1. İnsanların hesaba çekilecekleri (gün) yaklaştı. Hal böyle iken onlar, gaflet içinde yüz çevirdiler.
2. Rablerinden kendilerine ne zaman yeni bir ihtar gelse, onlar bunu, hep alaya alarak dinlerler.
mevlana
22.01.2003 - 14:22Gelir bir bir, gider bir bir kalır Bir,
Gelen gider, giden gelmez bu bir sır.....
kuran-ı kerim
22.01.2003 - 14:2024/34. Andolsun ki biz size (gerekeni) açık açık bildiren âyetler, sizden önce yaşayıp gitmiş olanlardan örnekler ve takvâya ulaşmış kimseler için öğütler indirdik.
kuran-ı kerim
22.01.2003 - 14:18Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla.
1. (Bu) Bizim inzâl ettiğimiz ve (hükümlerini üzerinize) farz kıldığımız bir sûredir. Belki düşünüp öğüt alırsınız diye onda açık seçik âyetler indirdik.24/1
mevlana
22.01.2003 - 14:10işin şakası bir yana (eğer şakasya! !) Mevlana' nın ne olursan ol sözü gerçekten yanlış anlaşılmakta.... Yani tevbe kapısının Rahmet tecellisi noktasında bakmakla ne yaparsan yap farketmez noktası arasında taktir edersiniz (pek edileceğini zannetmesem de) çok büyük fark vardır...
Mevlana gönül insanı ve bir müslüman alimdir...
Muhattabınızın anlayacağı bildiği kadardır der.... Eh ne denirki başka? ...
aşk
20.01.2003 - 10:16'Ben ol da bil' der bir hakikat eri.... ben nasıl bileyim ki...
mevlana
20.01.2003 - 10:13Pişmişin halinden ne anlar ham, sözün kısası vesselam.....
Mevlana
yalnızlık
20.01.2003 - 10:06Yalnizken kendimi daha kalabalik hissediyorum...toplumun icinde daha yalniz pek tenhada hissederim.... sorun bende mi toplumdami yalnizliktami bilemem....
Ben gurbette degilim gurbet benim icimde.....iste galiba beni ifade eden bu.... gurbet benim icimde...
kuran-ı kerim
20.01.2003 - 10:01Keske anlayabilseydim.... keske anlayabilseydik....
mevlana
20.01.2003 - 09:59Sesin zamanla sinirlanamadigi ve sevginin mekana hapsedilemeyecegi hakikati......
Toplam 404 mesaj bulundu