Mehmet Akif,1873 İstanbul ' da doğdu.27 Aralık 1936 ' da vefat etti.Benim üzerimde durmak istediğim nokta Mehmet Akif ' e farklı bir bakış açısı getirmek...Mehmet Akif ' in ümmetçi oluşu doğrultusunda onun dar kalıplara sokulmasının yanlış olduğunu belirtmek isterim.Mehmet Akif şair olmasının ötesinde kurtuluş savaşında ve osmanlının yıkılışını engelleme faaliyetlerinde bulunmuş bir insandır.Eşref Bey ekibinin kurmuş olduğu Teşkilat - ı Mahsusa ' da görev almıştır.Almanyaya gittiğinde ve garp cephesindeki faaliyetleri bunun birer parçasıdır.Teşkilat-ı Mahsusa OSMANLIYI yıkma çalışmalarında bulunan ingilizlere karşı faaliyet göstermekteydi: bunun için birçok yere elçilik vasıtasıyla görevli göndermiştir: Arap dünyasındaki parçalanmayı engellemek için hindistan, pakistan, endonezyaya gönderilen görevliler teşkilatı mahsusa bünyesinde bulunanlardır.Teşikaltı mahsusa ile mehmet akif lübnana gtmiş ve arap parçalanmasına karşı lübnanları kendilerine çekmiştir.Bunların başına ise Hasan el Abed getirilmiştir.Hsan el abede yapılan süikast girişimine yönelik faaliyetlere karşılık vermiştir teşkilat.Mehmet Akif Almanya 'da esir düşen müslüman türklerin hakkında araştırmalar yaptı....İzmir ' in işgali sonucu batı Anadolu 'da çeşitli vaazlar vererek halkın direniş gücünü arttırdı.Daha sonra konya isyanını engellemek için konya ya gönderildi...Kastamonu ' da verdiği vaaz özellikle sevr antlaşması ve milli mücadelenin önemiyle ilgiliydi ve bu vaaz 1921 de bütün cephelere gönderildi.Yaptığı bu çalışmalar o sırada görev yaptığı Darul Hikmet- i İslamiyye de ki görevine son verildi.Mehmet Akif ' in ümmetçiliğini isterseniz yeniden tartışabiliriz.Mehmet AKif şair olmasının ötesinde farklı çalışmalarda bulunmuş ve bunları birçoğunu bu yazdıklarımla birleştiriseniz ne anlatmak istediğim anlaşılır. ve onu sadece yazmış olduğu şiirlerle yargılamak yanlışlık olur.Mehmet Akif bugünün getirdiği şartlarla yorumlamak bir yanlışlık abidesi olarak karşımıza çıkar.Şiirlerinde hem dindaşını seven hemde milletini seven bir insan olarak ortaya çıkar.Bu bölünmez bir parçadır...fert, aile, sınıf, ırk, kavim, ümmet sürekli bir etkileşim içindedir ve bunu inkar edemeyiz.Mehmet AKif kurtuluş savaşında vermiş olduğu emeklerle bu millete mal olmuştur.Onun sadece ümmetçi olduğunu savunanlara bir örnek.Mısır'a gittği zaman orada KAhiredeki Camiul Mısıriye Üniversitesinde Türk Dili ve Edebiyatı profesörlüğü yapmıştır.1925- 1935 yılında yaptığı görevi hastalanınca ve yurt özlemiyle bırakıp geri dönmüştür.
Dostça ve hoşça kalın...
Aşk, sevginin şiddetli hale gelmesi...Sevgi de sevdiğinin rızası için mücadele edersin.Onun sözü senin için daha bir geçerlilik taşır ve her zaman sevdiğinin yanında olmasını istersin.Aşkta ise yanında olmasına ve söz söylemesine bile gerek yoktur. Gerçek aşkta ne vefa vardır ne de cefa....(Mevlana)
Dua ve Muhabbetle
kuran-ı kerim
23.12.2003 - 18:57Hamıs'in ağlama yeri...................... Olabilir.
mehmet akif
09.03.2003 - 15:11Mehmet Akif,1873 İstanbul ' da doğdu.27 Aralık 1936 ' da vefat etti.Benim üzerimde durmak istediğim nokta Mehmet Akif ' e farklı bir bakış açısı getirmek...Mehmet Akif ' in ümmetçi oluşu doğrultusunda onun dar kalıplara sokulmasının yanlış olduğunu belirtmek isterim.Mehmet Akif şair olmasının ötesinde kurtuluş savaşında ve osmanlının yıkılışını engelleme faaliyetlerinde bulunmuş bir insandır.Eşref Bey ekibinin kurmuş olduğu Teşkilat - ı Mahsusa ' da görev almıştır.Almanyaya gittiğinde ve garp cephesindeki faaliyetleri bunun birer parçasıdır.Teşkilat-ı Mahsusa OSMANLIYI yıkma çalışmalarında bulunan ingilizlere karşı faaliyet göstermekteydi: bunun için birçok yere elçilik vasıtasıyla görevli göndermiştir: Arap dünyasındaki parçalanmayı engellemek için hindistan, pakistan, endonezyaya gönderilen görevliler teşkilatı mahsusa bünyesinde bulunanlardır.Teşikaltı mahsusa ile mehmet akif lübnana gtmiş ve arap parçalanmasına karşı lübnanları kendilerine çekmiştir.Bunların başına ise Hasan el Abed getirilmiştir.Hsan el abede yapılan süikast girişimine yönelik faaliyetlere karşılık vermiştir teşkilat.Mehmet Akif Almanya 'da esir düşen müslüman türklerin hakkında araştırmalar yaptı....İzmir ' in işgali sonucu batı Anadolu 'da çeşitli vaazlar vererek halkın direniş gücünü arttırdı.Daha sonra konya isyanını engellemek için konya ya gönderildi...Kastamonu ' da verdiği vaaz özellikle sevr antlaşması ve milli mücadelenin önemiyle ilgiliydi ve bu vaaz 1921 de bütün cephelere gönderildi.Yaptığı bu çalışmalar o sırada görev yaptığı Darul Hikmet- i İslamiyye de ki görevine son verildi.Mehmet Akif ' in ümmetçiliğini isterseniz yeniden tartışabiliriz.Mehmet AKif şair olmasının ötesinde farklı çalışmalarda bulunmuş ve bunları birçoğunu bu yazdıklarımla birleştiriseniz ne anlatmak istediğim anlaşılır. ve onu sadece yazmış olduğu şiirlerle yargılamak yanlışlık olur.Mehmet Akif bugünün getirdiği şartlarla yorumlamak bir yanlışlık abidesi olarak karşımıza çıkar.Şiirlerinde hem dindaşını seven hemde milletini seven bir insan olarak ortaya çıkar.Bu bölünmez bir parçadır...fert, aile, sınıf, ırk, kavim, ümmet sürekli bir etkileşim içindedir ve bunu inkar edemeyiz.Mehmet AKif kurtuluş savaşında vermiş olduğu emeklerle bu millete mal olmuştur.Onun sadece ümmetçi olduğunu savunanlara bir örnek.Mısır'a gittği zaman orada KAhiredeki Camiul Mısıriye Üniversitesinde Türk Dili ve Edebiyatı profesörlüğü yapmıştır.1925- 1935 yılında yaptığı görevi hastalanınca ve yurt özlemiyle bırakıp geri dönmüştür.
Dostça ve hoşça kalın...
aşk
24.02.2003 - 12:07Aşk, sevginin şiddetli hale gelmesi...Sevgi de sevdiğinin rızası için mücadele edersin.Onun sözü senin için daha bir geçerlilik taşır ve her zaman sevdiğinin yanında olmasını istersin.Aşkta ise yanında olmasına ve söz söylemesine bile gerek yoktur. Gerçek aşkta ne vefa vardır ne de cefa....(Mevlana)
Dua ve Muhabbetle
Toplam 11 mesaj bulundu