.
...
.....
çöpe atan dost olsun tek,
ona yazılmış çileli dizeleri…,
ki çilem; çilemizdi bilirsin,
ve kürtajına kıyılamamış bir bebeğin,
cami avlusuna bırakılması anında,
anasının son bakışıyla başlayan çilesi gibiydi…,
çilemiz;
üç gün üç gece bilinci kovan,
çaresiz acılar gibi,
bir mevsim boyu çekilen sekerât gibi,
yatağa düşüren bir dermansız dert gibi,
ve pençesine düşülen,
bir ortaçağ vebası gibi,
.....
...
.
.
...
.....
ki zamanla aramızdaki perdeler uçuşur belki,
akar gönlüme sapak sapak
ayak seslerimiz yine...,
ki bak gözlerime,
gözlerim kandil kandil kan çanağı,
ah;
.....
...
.
.
...
.....
ah hekimim,
her anı, ilk an gibi bu her anlar;
ve semt çorbacısı sabahı da olsa şu her an,
kimse seni benim kadar sevemez diyemem,
ömrümün kalbine düşen dualı fısıltısın,
ve seslensem sana,
sanki içime dolan çocukluğumsun…,
donmuş bir nehrin üstünde,
kızağıyla kayan mutlu bir gülücük kadar
masum ve sıcak o çocukluğumsun \ah...,
ve şimdi küskün küskün,
çöreklenir bağrıma hüzün,
ki ...yoksun…,
yağmur kuşlarının kanatları altında koşan,
nefes nefese kuzuların eve dönüşü gibi,
sarılsın o ıslak gün görmüş saçlarına
ılıman iklimler...,
.....
...
.
.
...
.....
allahın şarkılarından bir buhur sonrası,
döşeği topraktan,
tahta bir sedire uzanır gibi,
dualarla üstünü örtmüşken insanlar,
hayatla aralarındaki paravan aralanır...,
ve herkes kendi kadar özlediğiyledir artık,
ah kalbimizi kussak bedenimizden,
safrası hayattır ve,
sarı bir gül gibi uzanır aramıza,
ötelerle…,
.....
...
.
.
...
.....
sonsuzluğu sevmek benim dinim imanım,
ve benim,
sonsuzluğadır ayak ucuna bakan
nazar berkademim…,
sonsuzlukta yol almaktır ciğerimin yarası
ki duasıdır kalbimin,
vakit tamam dendiğinde,
o mübarek menzile
yürümek erenlerce,
lâhavlevelâkuvveteillâbillah azığıyla,
ki konma göçmenin ayet-el kürsîleri ertesinde,
bir fatihadır aşk…;
.....
...
.
.
...
.....
bahar gibiydi hava ama,
dijital devrin kuzuları ne de olsa,
martı kanadının yeliyle bile üşüyordular;
ayaz görmüş,
bağrı yufka bir babanın yüreğindeki,
sızıdır aşk…,
ve garip kalmıştım yine bu dağ başında,
ki kabaran öfkemi bastırıyordu,
hatırımın yıkılmışlığı her nefeste,
damar damar…,
ve hep o hakikatin rengi siy\ah,
kâbe örtüsü kadar siy\ah,
hayran ve afacan gözlerindeydi teselli hekimim,
.....
...
.
.
...
.....
daha bir depreşiyor hasretin içimde,
kendimi vurduğum kavuşma bilmez yollarda,
ve sonra,
zifirî karanlığın ortasında,
denize sığamayıp kayalıklara çarpan dalgaların
köpük köpük sükûnete erişini seyrederken,
ölüm geldi hatırıma ve,
ecel geldiğinde de böyle yanımda
olacak mısın ki telkinlerinle…,
.....
...
.
.
...
.....
viraj viraj üstüne geçtiğim yollarda,
etraflıca seyrederken dört yanı,
içinden geçtiğim bu plato
ve şu çam yaprakları üstünde gözümü alan
o kar kristallerinin ışıltısı,
ağırbaşlı adımlarını andırıyor,
ve anadolu kadar gurbet çeken bakışlarını…;
.....
...
.
.
...
.....
güzel kardeşim,
sevdayı bilir misin…,
var mıdır çekmişliğin…,
o halde ağlamayı da bilirsin...,
ah üstadım,
gözlerinden inciler dökülse, lapa lapa…,
nola kalbimin kuytusuna,
ağlamaklı bir susuş kadar,
üşümezdim belki o dem,
son yaprağı da düşen dalın,
gün batımı gölgesinde...,
ve hayat,
sunulmuş bir armağan mıdır tamamen acaba,
kullara,
ve acaba kalbimdeki dönme dolap durdu da,
başladı mı dönmeye atlıkarınca,
bak dostum,
ömrüne vurduğun kilit kadar özgürsün
ve
aşkın kadar prangalısın hayata unutma,
ki tutsaklığınca yudumluyorsun sevdayı…,
.....
...
.
.
...
.....
susması rahmet,
konuşması zahmet lisanımın,
kenarında bir kardelen uyur,
ve eflatun bir gülüşün,
gözleri yumulu olurmuş;
mukaddes sonbaharım...,
solgun bir söğüt,
dallarını yüzüme eğmiş,
ve yapraklarının;
yanık bir şiir dizesi gibi,
yürek patikasına düştüğü bu demde,
akıp giden zaman şırıl şırıl,
gözlerimin kenarına,
sensiz çizikler atar…;
.....
...
.
.
...
.....
günlerden kışa bakan bir güz günü,
sesim, sesinde yankı bulmuştu
ve,
o yıldız kümeli adının açılımını aradım,
haftalar boyu,
sonra;
adının bir bir kâşifi olduğum açılımlarını,
cümle aleme duyurmama,
ramak kaldığında,
bilinenlerden olmak istemediğini anladım…,
oysa biliyordun sen de yazgımızda,
kod çözmek vardı ve,
başkaydı yazgımız…,
ki hangi deşifre kod,
bilinmez kalır…,
gülümsemeyi öğrettin sen bana,
hayata çukur çukur ve,
gülümsemeni keşfim büyüleyiciydi,
güneyin sağnak halinde yağan yağmurlarıyla
yolların çukurlarına dolan su birikintileri gibi,
iliklerime doldu yokluğun haftalarca,
muvassalatsız yolculuklarda…,
.....
...
.
bu kente bir daha gel..., yağmurları da getir; uyandır ölüleri, sevişen sözler ile...\ heybende oyun da getir, o sıska çocuklara..., birazda gülüş olsun, ne olur; bahara, kadınlara..., sonra ekmek olalım, ...
çile
12.03.2023 - 02:18.
...
.....
çöpe atan dost olsun tek,
ona yazılmış çileli dizeleri…,
ki çilem; çilemizdi bilirsin,
ve kürtajına kıyılamamış bir bebeğin,
cami avlusuna bırakılması anında,
anasının son bakışıyla başlayan çilesi gibiydi…,
çilemiz;
üç gün üç gece bilinci kovan,
çaresiz acılar gibi,
bir mevsim boyu çekilen sekerât gibi,
yatağa düşüren bir dermansız dert gibi,
ve pençesine düşülen,
bir ortaçağ vebası gibi,
.....
...
.
türkiye bayrağı
12.03.2023 - 01:12gök girsin kızıl çıksın
12.03.2023 - 01:07tamam
12.03.2023 - 01:05kandil
12.03.2023 - 00:50.
...
.....
ki zamanla aramızdaki perdeler uçuşur belki,
akar gönlüme sapak sapak
ayak seslerimiz yine...,
ki bak gözlerime,
gözlerim kandil kandil kan çanağı,
ah;
.....
...
.
kızak
12.03.2023 - 00:49.
...
.....
ah hekimim,
her anı, ilk an gibi bu her anlar;
ve semt çorbacısı sabahı da olsa şu her an,
kimse seni benim kadar sevemez diyemem,
ömrümün kalbine düşen dualı fısıltısın,
ve seslensem sana,
sanki içime dolan çocukluğumsun…,
donmuş bir nehrin üstünde,
kızağıyla kayan mutlu bir gülücük kadar
masum ve sıcak o çocukluğumsun \ah...,
ve şimdi küskün küskün,
çöreklenir bağrıma hüzün,
ki ...yoksun…,
yağmur kuşlarının kanatları altında koşan,
nefes nefese kuzuların eve dönüşü gibi,
sarılsın o ıslak gün görmüş saçlarına
ılıman iklimler...,
.....
...
.
öteler
12.03.2023 - 00:45.
...
.....
allahın şarkılarından bir buhur sonrası,
döşeği topraktan,
tahta bir sedire uzanır gibi,
dualarla üstünü örtmüşken insanlar,
hayatla aralarındaki paravan aralanır...,
ve herkes kendi kadar özlediğiyledir artık,
ah kalbimizi kussak bedenimizden,
safrası hayattır ve,
sarı bir gül gibi uzanır aramıza,
ötelerle…,
.....
...
.
katar
12.03.2023 - 00:44.
...
.....
turna katarları geçer her kandilde içimden,
ve yutkunarak akar içime kanat sesleri,
göç mevsimi...,
ah;
uzatsam elimi sanki dokunacakmışım gibi,
yakınımdayken öteler hep,
her bağımın koptuğunda dağılıyorum senden
ve yokluğunda yaşaması,
tuhaf kaçıyor hayatın,
nicedir özlediğim hekimim…,
.....
...
.
Sonsuzluk Kapısı Nedir
12.03.2023 - 00:42.
...
.....
sonsuzluğu sevmek benim dinim imanım,
ve benim,
sonsuzluğadır ayak ucuna bakan
nazar berkademim…,
sonsuzlukta yol almaktır ciğerimin yarası
ki duasıdır kalbimin,
vakit tamam dendiğinde,
o mübarek menzile
yürümek erenlerce,
lâhavlevelâkuvveteillâbillah azığıyla,
ki konma göçmenin ayet-el kürsîleri ertesinde,
bir fatihadır aşk…;
.....
...
.
yürek sızısı
12.03.2023 - 00:40.
...
.....
bahar gibiydi hava ama,
dijital devrin kuzuları ne de olsa,
martı kanadının yeliyle bile üşüyordular;
ayaz görmüş,
bağrı yufka bir babanın yüreğindeki,
sızıdır aşk…,
ve garip kalmıştım yine bu dağ başında,
ki kabaran öfkemi bastırıyordu,
hatırımın yıkılmışlığı her nefeste,
damar damar…,
ve hep o hakikatin rengi siy\ah,
kâbe örtüsü kadar siy\ah,
hayran ve afacan gözlerindeydi teselli hekimim,
.....
...
.
ayasofya
12.03.2023 - 00:38.
...
.....
beyzade enderûnu halkalayan kapıların,
ve zarif mavi camiinin,
derin ayasofyanın,
kubbeleri, kilit taşları, revakları geçiyorken
gözlerimin önünden,
filika kılıklı bir teknede,
çağın mahyasına dizilmiş dört kandili düşünüyor
ve geleceğe bakıyordum…,
.....
...
.
Zifiri karanlık
12.03.2023 - 00:36.
...
.....
daha bir depreşiyor hasretin içimde,
kendimi vurduğum kavuşma bilmez yollarda,
ve sonra,
zifirî karanlığın ortasında,
denize sığamayıp kayalıklara çarpan dalgaların
köpük köpük sükûnete erişini seyrederken,
ölüm geldi hatırıma ve,
ecel geldiğinde de böyle yanımda
olacak mısın ki telkinlerinle…,
.....
...
.
gurbet kuşu
12.03.2023 - 00:35.
...
.....
viraj viraj üstüne geçtiğim yollarda,
etraflıca seyrederken dört yanı,
içinden geçtiğim bu plato
ve şu çam yaprakları üstünde gözümü alan
o kar kristallerinin ışıltısı,
ağırbaşlı adımlarını andırıyor,
ve anadolu kadar gurbet çeken bakışlarını…;
.....
...
.
Canım Kardeşim
12.03.2023 - 00:33.
...
.....
güzel kardeşim,
sevdayı bilir misin…,
var mıdır çekmişliğin…,
o halde ağlamayı da bilirsin...,
ah üstadım,
gözlerinden inciler dökülse, lapa lapa…,
nola kalbimin kuytusuna,
ağlamaklı bir susuş kadar,
üşümezdim belki o dem,
son yaprağı da düşen dalın,
gün batımı gölgesinde...,
ve hayat,
sunulmuş bir armağan mıdır tamamen acaba,
kullara,
ve acaba kalbimdeki dönme dolap durdu da,
başladı mı dönmeye atlıkarınca,
bak dostum,
ömrüne vurduğun kilit kadar özgürsün
ve
aşkın kadar prangalısın hayata unutma,
ki tutsaklığınca yudumluyorsun sevdayı…,
.....
...
.
çiziktirmek
12.03.2023 - 00:31.
...
.....
susması rahmet,
konuşması zahmet lisanımın,
kenarında bir kardelen uyur,
ve eflatun bir gülüşün,
gözleri yumulu olurmuş;
mukaddes sonbaharım...,
solgun bir söğüt,
dallarını yüzüme eğmiş,
ve yapraklarının;
yanık bir şiir dizesi gibi,
yürek patikasına düştüğü bu demde,
akıp giden zaman şırıl şırıl,
gözlerimin kenarına,
sensiz çizikler atar…;
.....
...
.
serv i âzâde
12.03.2023 - 00:29.
...
.....
azadeyim mevcudiyetinden ama,
özgürlüğüm sende kaldı,
anlıyor musun; sonbaharım...,
ah üstad;
bu sonbahar resmindeki,
ruhuma dökülen ıslak, sarı, kızıl yapraklar,
örtmüyor sevdalı çınarımın üstünü,
kanadı kırık kollarımı talan ediyor hüzün...,
.....
...
.
Kaşif
12.03.2023 - 00:25.
...
.....
günlerden kışa bakan bir güz günü,
sesim, sesinde yankı bulmuştu
ve,
o yıldız kümeli adının açılımını aradım,
haftalar boyu,
sonra;
adının bir bir kâşifi olduğum açılımlarını,
cümle aleme duyurmama,
ramak kaldığında,
bilinenlerden olmak istemediğini anladım…,
oysa biliyordun sen de yazgımızda,
kod çözmek vardı ve,
başkaydı yazgımız…,
ki hangi deşifre kod,
bilinmez kalır…,
gülümsemeyi öğrettin sen bana,
hayata çukur çukur ve,
gülümsemeni keşfim büyüleyiciydi,
güneyin sağnak halinde yağan yağmurlarıyla
yolların çukurlarına dolan su birikintileri gibi,
iliklerime doldu yokluğun haftalarca,
muvassalatsız yolculuklarda…,
.....
...
.
Haydarpaşa Garı
12.03.2023 - 00:20zeka özürlü
12.03.2023 - 00:18Madem ölüme çare yok ne yapmalıyız?
12.03.2023 - 00:16öfke baldan tatlı
12.03.2023 - 00:11ata demirer
12.03.2023 - 00:10https://twitter.com/6Donem/status/1634552055271505921?s=20
ahmet kaya
12.03.2023 - 00:07kürt müziği
12.03.2023 - 00:06https://twitter.com/odatv/status/1634659676573802497?s=20
Toplam 1610 mesaj bulundu