Tuna Kafkas Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Anto ...

  • köroğlu

    16.09.2025 - 08:13

  • kızılırmak

    16.09.2025 - 08:03

  • merhaba

    16.09.2025 - 07:54

  • şükür

    16.09.2025 - 07:46

  • aziz

    16.09.2025 - 07:30

  • reh nümâ

    08.09.2025 - 03:58

    istifade edileceğinden hiç şüphe etmeyerek paylaşıyorum... selamlar...

  • garip

    22.07.2025 - 02:09

    Gönülden gönüle yol var halilâ, Minel kalbi ilel kalbi sebilâ.

    Risale-i Kudsiyye - Şeyh Mustafa İsmet Garibullah

  • barış manço

    12.07.2025 - 01:44

    Yaz dostum: Güzel sevmeyene adam denir mi...
    Yaz dostum: Selam almayana yiğit denir mi...
    Yaz dostum: Altı üstü beş metrelik bez için,
    Yaz dostum: Boşa geçmiş ömre yaşam denir mi...

    Yaz tahtaya bir daha, tut defteri kitabı
    Sarı çizmeli Mehmet ağa bir gün öder hesabı

    Yaz dostum: Yoksul görsen besle kaymak bal ile...
    Yaz dostum: Garipleri giydir ipek şal ile...
    Yaz dostum: Öksüz görsen sar kanadın kolunu...
    Yaz dostum: Kimse göçmez bu dünyadan mal ile...

    Yaz tahtaya bir daha, tut defteri kitabı
    Sarı çizmeli Mehmet ağa bir gün öder hesabı

    Yaz dostum: Barış söyler, kendi bir ders alır mı...
    Yaz dostum: Su üstüne yazı yazsan kalır mı...
    Yaz dostum: Bir dünya ki haklı haksız karışmış,
    Yaz dostum: Boşa koysan dolmaz, dolusu alır mı..

  • anahtar

    01.07.2025 - 01:31

    anahtar kelimeler...
    umman\hak... okyanus/ruh... deniz/nefs...
    hangi okyanus, gel benim aziz sultanım diye seslendi ve umman yoluna çağırdı da, bu
    çağrının istikametine yönelmeyen kaç deniz oldu… sonuçta birbirlerinin, şu konma
    göçmede gurbet yolculuğunun çilesi oldukları zannı ve böyle yazılmış umman fermanı
    isnadı, yığma kagir bir bina kadar temelsizdir… ellerin ummana açıldığı ve gözlerin
    gurupta olduğu, vaktin gözeriminin altına indiği demlerde, okyanus sanıyor mu ki
    dualarına eşlik eden bir deniz yok içinde… ve o esnada yaşaran gözlerinden dökülen
    şükran katrelerinde deniz köpük köpük erimiyor…

  • nabi

    01.07.2025 - 01:24

    ''zannetme ki kolay çekilir keman-ı arabinin.
    üflemesi bile zordur ney-i mesnevinin''

  • cevşen

    01.07.2025 - 01:18

    "Sübhaneke la ilmelena illa ma allemtena inneke entel alimul hakîm." ayetinin çok kullanılmasının hikmeti nedir? "Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Muhakkak ki sen, ilmi ve hikmeti her şeyi kuşatan Alîm-i Hakîmsin." (Bakara, 2/32).

  • halden anlamak

    30.06.2025 - 23:43

  • türk

    18.06.2025 - 04:09

    biz vurduğumuz zaman, sesi; dünyanın öbür ucundan bile duyulur

    ?si=gBcpmJyIakwk3ZjM

  • gecenin tenhasına bir söz bırak

    18.06.2025 - 03:38

    92. leyl sûresi
    mekke döneminde nâzil olmuştur. 21 âyettir. leyl, “gece” demektir. adını ilk âyetteki aynı kelimeden almıştır.
    rahmân ve rahîm allah\ın adıyla
    1-2-3. karanlığıyla bürüyüp örttüğü zaman geceye, açılıp parladığı zaman gündüze ve erkek ile dişiyi yaratana andolsun ki…
    4. doğrusu sizin çalışmanız, çeşit çeşit gayelerledir.
    5-6-7. artık kim allah için verir ve günahlardan sakınırsa ve, en güzeli de kelime-i tevhîdi tasdik ederse, biz de onu en kolay olana hazırlarız.

    8-9-10. kim de cimrilik eder, kendisini yeterli görüp allah\a muhtaç görmez ve o en çirkini de kelime-i tevhîdi yalanlarsa, biz de onu, en güç olana hazırlar ve sevk ederiz.

  • Dünyanın kaç bucak olduğunu anlamak

    11.06.2025 - 18:20

    dünyanın;
    çizgili pijamasının
    beli sıkmıştı ki,
    gevşek bir don lastiği ile değiştirip,
    ayırmıştı gövdesini ikiye;
    /kuzey,
    güney,
    savaş,
    sıcak,
    soğuk,
    erkek,
    kadın,
    aşk/

    dünya öyle kurallı ve tertipliydi ki,
    yoktu tahammülü hiç dağınıklığa,
    her şeyi planladı, kurguladı;
    ölçtü/biçti/tarttı ve;
    /denizlerin,
    ülkelerin,
    göğün,
    toprağın,
    aşkların,
    insanların,
    hayatın/
    kenarlarına makine çekti
    ve kesti sarkan iplikleri,

    dünyanın öyle usta elleri vardı ki,
    ve öyle güzel dikmişti ki
    herkesin göğünü kendine;
    /kimseye,
    bir başkasının göğündeki
    turnayı sevmek,
    hakkını tanımıyordu…,

    oysa meşk,
    dudaklarındaki
    esrarlı cigarayla,
    özerkti dünyadan/
    başına buyruk ihtilâl adımlarıyla,
    yürüdü;
    onun gök kubbesine,
    ve ama evet,
    dünyanın öyle usta elleri vardı ki,
    ve öyle güzel dikmişti ki
    herkesin göğünü kendine/
    kimseye,
    bir başkasının göğündeki
    turnayı sevmek,
    hakkını tanımıyordu…;

    oysa mey,
    dudaklarındaki
    esrarlı cigarayla
    özerkti dünyadan
    ve başına buyruk ihtilâl adımlarıyla;
    yürüdü,
    onun gök kubbesine,
    bir izmariti çiğner gibi,
    bir leşi tepeler gibi,
    bastı başına,
    kutupları ve ekvatoruna kadar,
    kirli postalarının izini bırakarak,
    had bildirdi atmosferine,
    ah;

    öyle çok seviyorum ki seni,
    öyle çok,
    sensin benim gökyüzüm
    ve süreyya yıldızım,
    yön duygum,
    iç görüm…,

    ne diyordum;
    /ve,
    çaldı dünyanın makasını
    /ve,
    kesti sevdalı parmaklarıyla
    /ve,
    söktü iplikleri…;

    öyle çok seviyorum ki seni,
    öyle çok;
    sensin benim güzel ve zarif turnam,
    ve yoktu,
    zahirin ne çizgisi,
    /ne sınırı,
    ne de minimal bir raconu,
    ah;

  • diasporadaki kafkasyalılar

    11.06.2025 - 14:18

  • mahur beste

    07.06.2025 - 15:12

    e(y\n) sevgili\aşk…,
    biz;
    kadim yadigâr, tuna ve nil…
    t\aksim görmüş bulutların altında,
    hürriyetleri ellerinde,
    avuç avuca muhîbanız biz;
    aydınlık kuytumuzda
    ikimiz biz…
    ki ezelden ebede birbirine akan
    ve ummanına hasret çeken her demde
    biz ikimiz,
    senlik ve benliksiz,
    \ah\

    hasretleri büyüte büyüte yumak yumak,
    bizim olacak zamana dek uyumak,
    uyumak istiyorum…,

    kaf dağının ardına kaçılır seninle aşk,
    upuzun yollar aşılır seninle aşk,
    açılmaz sanılan kapılar açılır seninle aşk,
    hatırlar gönüller yapılır seninle aşk,
    yaradana yâr diye tapılır seninle aşk,

    hasreti içime dolan, bendesi olduğum yârim,
    beni özleyen beni anan yârim,
    vadesizim, mecalsizim, çaresizim,
    şu kandil gününde,
    münzevi bir derviş kadar sensizim,
    sahipsizim,
    garibim, bir fukara isimsizim,

    hangi yeryüzü gökyüzüne bakmaz…,
    ve sanılıyor mu ki,
    gökyüzü de yeryüzüne meftun değildir…,

    ve zaman durdu al işte…;
    bıktık artık, usandı millet, tiksindi insanlık,
    bu altı ok\a hainlik eden kemalistlerden,
    ruhu sömürgecilerde rehin mütedeyyinlerden ve
    genleri ipotekli devrimcilerden,
    tiyanşan kaçkınlarından,
    ve
    bilumum kurtarıcılık konforperestlerinden…,

    siz yesribte ege, hirada gece, kisrada ecelsiniz,
    oku/da hecesiniz siz, beni kelime yapan,
    tutsak yapan beni; beni siz…,
    yudum yudum suyumsunuz, iç ferahlatan berrak;
    harika bir insan oluyorum hatırımda siz varsanız,
    ve bahtıma iki yanı ağaçlı yollar düşüyor hep,

  • İbrahim (A.S.)

    06.06.2025 - 23:53

    ibrâhîm
    içimdeki putları devir
    elindeki baltayla
    kırılan putların yerine
    yenilerini koyan kim

    güneş buzdan evimi yıktı
    koca buzlar düştü
    putların boyunları kırıldı
    ibrâhîm
    güneşi evime sokan kim

    asma bahçelerinde dolaşan güzelleri
    buhtunnasır put yaptı
    ben ki zamansız bahçeleri kucakladım
    güzeller bende kaldı
    ibrâhîm
    gönlümü put sanıp da kıran kim
    asaf halet çelebi

  • necip fazıl kısakürek

    26.05.2025 - 10:54

    iyi ki doğdun üstad, aynı gün doğmuş olmayı hep sevdim...

  • Niyâzî Mısrî hazretleri

    20.05.2025 - 13:06

    Zât-ı Hakk’da mahrem-i irfân olan anlar bizi,
    İlm-i sırda bahr-ı bî-pâyân olan anlar bizi.

    Bu fenâ gülzârına bülbül olanlar anlamaz,
    Vech-i bâkî hüsnüne hayrân olan anlar bizi.

    Dünyâ vü ukbâyı ta’mir eylemekten geçmişiz,
    Her taraftan yıkılıp vîrân olan anlar bizi.

    Biz şol abdalız bıraktık eğnimizden şâlımız,
    Varlığından soyunup üryân olan anlar bizi.

    Zâhidâ ayık dururken anlamazsın sen bizi,
    Cür’ayı sâfî içüp mestân olan anlar bizi.

    Ârifin her bir sözünü duymaya insân gerek,
    Bu cihânda sanmanız hayvân olan anlar bizi.

    Kahr u lûtfü şey’i vâhid bilmeyen çeker azab,
    Ol azabdan kurtulup sultân olan anlar bizi.

    Ey Niyâzî katremiz deryâya saldık biz bugün,
    Katre nice anlasın ummân olan anlar bizi.

    Halkı koyup lâ mekân ilinde menzil tutalı,
    Mısrıyâ şol canlara canân olan anlar bizi.

  • Turkuaz mavisi

    20.05.2025 - 08:11

    ki yaralılar daima çabuk kanar masallara bilirsin…,
    yalnızca ehline âyân sohbetimizin
    efsunlu kodlarını çözme peşindeyken,
    destursuzca turkuaz halılar seriyorum yollarına,
    kabuk bağlamış yol ayrımlarında,
    ah;

  • Huzur Koleksiyoncusu

    20.05.2025 - 08:10

    bir körpenin peçeli yüzü kadar saklı bir hüzünle,
    dikine dikine gidiyorum yüreğimin
    ve çağın çöplük kalbine tahammül harcım değil…,
    gel gör ki,
    hale bakar mısın dediğim şu hale isyana ve
    ayaklanmaya hazırlıklaraysa
    dermansızım…,
    ama işte düşüyor umutvar bir gül yaprağı daha
    ılık bir mevsime akisler çizerek...,
    ah;

    mecbur muyum dalgın olmaya uzaklara
    ve bu kadar hatırlamaya seni ya hû;
    uzat yanağıma şifacı ellerinin
    helal kazançlı tuzunu hekimim ki,
    aksın gözlerimin öfkesi
    taş bağrıma…,

    kadim zamanlar ertesi dünyada,
    kimse ağlayamazken artık ölülerine dahi,
    beni her andığında de ki,
    gözyaşı koleksiyoncusu
    adıma,

  • sokak lambası

    20.05.2025 - 08:09

    püskül püskül saçaklarını
    bulutlar arasında yolan,
    bir uçurtmayım bugün gece/de yine
    ve o garipliği bilinmez
    gûrebadanım…,

    kanıyorum heceleyerek adını,
    süklüm püklüm saklanıyor yalandan tebessüm
    yüzümün gergefine,
    rengi turuncuya çalan gül nakışlı
    ilk muhabbet ikramını,
    kitliyorum birbirine kirpiklerimde sımsıkı...,
    hem kaçamak bir gülüşüm,
    ve hem ağlıyor yastığımda bir külçe,
    kesik kesik ve yutkunarak
    hıç/kırık/sız…,

    belki, yalnız bir sokak lambasıyım,
    ve acizim aydınlatmaktan karanlığımı…,
    belki, başı olmayan bir duvarım ve,
    illegal asılmış afişleri söküyorum üzerimden…,
    diyorum ya, alnını duvara dayamış,
    yalnız bir sokak lambasıyım belki...,
    ah;

  • kabuk bağlamak

    20.05.2025 - 08:07

    rüyalarımı hatırlayamadım hiç bunca yaş,
    o güzün kışa meyyal öğle vaktinin,
    orta mescidli vuslatındaysa
    göreli beri secdeni,
    uykum dışında hep rüyadayım…,
    ve artık benim de uzun uzun anlatacak,
    fezanın incisi bir süreyya rüyam var;
    ama sakla beni dedin,
    tanınmaktan hazzetmez
    tevazû ehli üstadım…,

    ve aşk;
    merhametinden sevgiye büründü zamanla,
    ardında bin bir renk cümbüşü ve
    solar döngü izi bırakarak yadigâr…,
    çileyi ve hasreti
    sevgiye emanet edip,
    cellat olmak yerine hayata,
    hayat verdi, bir fakir cömertliğiyle,
    ölmüşlüğünden habersiz dirilere…,

    ve barıştı aşk küslükleriyle,
    taşkınlıkların yerini aldı delişmen duyuşlar,
    kıyametleri koparan uğultusuyla,
    arsız dünyanın bütün inlerine kadar çağlarken,
    bir duru dağ çeşmesi olup,
    hayata karışmak istedi ve
    bilirsin işte sonrasında,
    zakîrle/şakîrin halini…,
    ki,
    yaralı insanlar
    hemen tanır birbirini bilirsin,
    kabuklara aşina kabukları zira…,
    ah;

Toplam 820 mesaj bulundu