Selam nurlu sabaha
Gök girsin kızıl çıksın
Selam kutlu dergaha
Gök girsin kızıl çıksın
Selam nurlu sabaha
Gök girsin kızıl çıksın
Selam kutlu dergaha
Gök girsin kızıl çıksın
Budunumu satarsam
Türklüğe su katarsam
İte kemik atarsam
Gök girsin kızıl çıksın
Terlemezse göynekler
Sürçerse ak toynaklar
Yüz bulursa oynaklar
Gök girsin kızıl çıksın
Kuran deva her derde
Düsturluk her dertlerde
Sırt dayarsam namerde
Gök girsin kızıl çıksın
Anayurt tanrı dağı
Hazırlansa hep yağı
Terk edersem başbugu
Gök girsin kızıl çıksın
Yürümezsem hak yolda
Erimezsem hak yolda
Çürümezsem hak yolda
Gök girsin kızıl çıksın
Gök girsin kızıl çıksın
ve ömrümü bilmem kaça bölen,
ben merkezlilik kılıcının,
keskin yanıyla tenime battığı yerde;
gözleri dolu dolu derelerin,
eğrile doğrula sapmalarıyla dolan bir gölün kıyısında,
medeniyet tasavvuru demli bir yudum bir çay bile,
içilemez ve zehir oldu haberin var mı,
mülevves ortadoğulu kucaklaşmasından…,
ve başlatma şimdi ümmet olma bilincinin,
ızdırabından,
böyle zırvalık sancılı kasıkların yapacağı doğumdan,
nilüfer gözlü,
ve asr/ı saadet bereketli bir kız evladın,
dünyaya gelişini beklemek;
başını suya eğip, içine akan
ve cebinde sakladığı kıpırtısız susuşu
sessizce derine bırakan...,
cuma selamlığı beynamazlarının,
mürted haline bakmadan,
kadim kelama gösterdiği ihtirama benzer
/ah…,
toptan sarılalım yüce kurana
çünkü rahmet inmez ayrı durana
müminler islama karşı durana
biraz öfkelenip kafayı taksa
esir mi olurdu mescidi aksa
saldırıyor kafir, kahpenin dölü
müslümanlar sanki mezarda ölü
islam toprakları oldu kan gölü
akan bütün kanlar hak için aksa
esir mi olurdu mescidi aksa
bulunmaz mı çare, nedir bu illet
böyle hayat sürmek ne büyük zillet
böyle hayat sürmek ne büyük zillet
müslümanım diyen bu kadar millet
islam gözü ile kendine baksa
esir mi olurdu mescidi aksa
hiçbir kardeşinin maktulü yoktur ki mazlumu sevmesin, allahın adaleti mübhem değildir, zulmün her türlüsü ve zalimlerle hesaplaşmam son nefesime kadar bitmesin; bunlar bir, iki; hamasın içindeki mossad ajanlarının hiçbiriyle çok şükür yakınî tanışıklığım yok…
tıpkı sisin dağıldığı gibi, zamanla perdeler kalkar ve hakikat aydınlanır; umalım ki erin yarın belli olacağı hak divanında, kendisini “kötü sürprizlerin” beklediklerinden olmayalım…
Faslı sanatçı Jamal Slitine’nin sesinden Arapça bir ezgi...
Ah bilsen, bir bilsen duyduklarımı!
sanki, bir dağ ağırlığı kalkacak üzerimden!..
ve nehirler, boşalacak bir anda içerimden!..
sakın bilme...
Anlatsan, duyarım bütün güzellikleri!
erir, dağlarımın başındaki kar...
sussan, içerimde kıyamet kopar!..
:) insanların duvarlara aşık olup, sanal mecralara günaydın dediği çağlara geldik... ne hazin... yolun sonunda olmak... ve yapay zeka ve kripto hayatlara merhaba demek...
küfürü hüner sayanların emmisi,
beri gel sen de,
tek sevdiğin babanla beraber can yücel,
sevdiğim kadar sevilirim öyle mi,
salağın en salağı,
buysa hayat, bu hayatın yedi sülalesi,
istanbulun ta yedi tepesi,
ki dibi tutmuş bir kere
akdeniz kokusunun dahi…,
çukulatadan beklene dursun seretonin,
harman yerindeki yanık tenin
yerini tutacak tarımsal/kırsal kalkınma,
öyle mi…,
tabi tabi bekleyelim,
sirkecideki han hamallarının sırtındaki,
küfe ip izlerinin helali olan,
ayran aşı kadar,
içimize aş olacak ha…,
emekçilerin emekleri;
ara ki bulasın artık,
yılan dilli kısaltmalarda o yaşama sevincini,
kulağına fısıldasam
ve bak alınma ama istanbul,
nefesin anason ve uluorta
döl bereketi kokuyor,
egenin kucağına akıyor bakteri kominleri,
gözlerimin tirilyesi,
zeytinin karası,
kokuşmuş ölüüüüüüüü sardalya,
ve ha sendeki ben,
ha bendeki sen din kardeşim,
al sendeki beni,
vur bendeki sana,
karma karışık artık bizim mahalle,
kördüğüm,
ortaya tepside şöyle karışık yaptırıyoruz malum…,
ve çok kutuplu/kalp kaçağı,
elektrik akımından cereyan alan ocaklarda,
çingene sarmaşığı ve sırnaşık
pişkin yüzsüzlükler…,
yanık kozada erdemler
ve mecalsiz kelebek olmaya,
tırtıldan iyi niyetler…,
kabahatler olmuş birer piç ki sorma desen,
kim bana diyor, diyor güzel kardeşim…,
ve kimse haliyle nüfusuna almıyor;
sittin senedir bitmeyen bakla takla devranı,
yere bat e mi…,
örülmüş ağına düştük cümleten zehirli örümceğin,
ki panzehir ne mi,
ah ayol o da sorulur mu,
aşk olsun; aşk elbet,
kimimiz var ki kendimizden başka diyerek…,
öfkelerimiz en çok kendimize olmalı,
bunu bilseydik hiç değilse keşke,
ah neredesin,
korkuyla ümit arasında durmaya muktedir,
muvazene/denge,
neredesin irade ve
karar kılmışlık
ve kıyam mukavemeti,
öz disiplin,
ah;
Tek Yönlü Laiklik
20.12.2023 - 21:52otuz üç kurşun
20.12.2023 - 21:38Düğümü çözemeyince yumağı karıştırmak
20.12.2023 - 21:33Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
18.12.2023 - 00:34bir soru da t\aksim kitabından...
.
...
.....
anladım ki;
umut insanın en karmaşık güzelliğidir,
peki o halde dahi,
içimdeki şeytanın yollarına,
kırmızı halılar seren kim…
.....
...
.
https://www.dr.com.tr/kitap/taksim/edebiyat/siir/turk-siiri/urunno=0002052614001
Cumhuriyetinize sahip çıkın
18.12.2023 - 00:11Evlilik Yıldönümü
31.10.2023 - 06:1830 ekim 1993... 30. evlilik yıldönümümde, bütün yuvalara saadetler dilerim...
asır yolcusu
29.10.2023 - 05:48iyi bayramlar türkiye, bekle bizi atayurt...
100 yıl sonra
29.10.2023 - 00:15iyi bayramlar türkiye, bekle bizi kudüs...
Yürekten dökülenler
16.10.2023 - 00:36şarkı size, yasmin hanım..., analara değil babalara düşer ağır cümleler kurmanın gerektirdiği "acımasız" bir kalbi taşımak...
yedi adım yolun, bir yudum suyun hakkı vardır
12.10.2023 - 05:14Selam nurlu sabaha
Gök girsin kızıl çıksın
Selam kutlu dergaha
Gök girsin kızıl çıksın
Selam nurlu sabaha
Gök girsin kızıl çıksın
Selam kutlu dergaha
Gök girsin kızıl çıksın
Budunumu satarsam
Türklüğe su katarsam
İte kemik atarsam
Gök girsin kızıl çıksın
Terlemezse göynekler
Sürçerse ak toynaklar
Yüz bulursa oynaklar
Gök girsin kızıl çıksın
Kuran deva her derde
Düsturluk her dertlerde
Sırt dayarsam namerde
Gök girsin kızıl çıksın
Anayurt tanrı dağı
Hazırlansa hep yağı
Terk edersem başbugu
Gök girsin kızıl çıksın
Yürümezsem hak yolda
Erimezsem hak yolda
Çürümezsem hak yolda
Gök girsin kızıl çıksın
Gök girsin kızıl çıksın
Kadir gecesi doğmuş olmak
12.10.2023 - 04:19Alma tenden cânımı
Aman Allah’ım aman
Görmeden cânanımı
Aman Allah’ım aman
Zâr eyleme işimi
Zehreyleme aşımı
Dökme kanlı yaşımı
Aman Allah’ım aman
Bir kez yüzün göreyim
Pâyine yüz süreyim
Anda canım vereyim
Aman Allah’ım aman
Yunus cânın şükrâne
Kurban etsin cânâne
Atma daim hicrâne
Aman Allah’ım aman
Usûl: 8/8
Beste : Sadeddin Kaynak
Güfte : Yûnus Emre
sancak
12.10.2023 - 04:07Dün gece kardaşlar bana düşümde
Bir yeşil bayraklı Sultan göründü
Gözümün gördüğün söylerim size
Bir yeşil bayraklı Sultan göründü
Sancağın kaldırıp şöyle yürüdü
Yüreğim içinde yağım eridi
Muhammed’in nûru arşı bürüdü
Bir yeşil bayraklı Sultan göründü
Sancağı ağ idi döndü yeşile
Uyandım kendimi döğdüm taş ile
Ey Allahım yine göster düş ile
Bir yeşil bayraklı Sultan göründü
Derviş Yunus dâim Allaha tapar
Tapmayanlar doğru yolundan sapar
Ey Allahım bizi onlarla kopar
Bir yeşil bayraklı Sultan göründü
Yunus Emre
kılıç yarası geçer, dil yarası geçmez
11.10.2023 - 07:28ve ömrümü bilmem kaça bölen,
ben merkezlilik kılıcının,
keskin yanıyla tenime battığı yerde;
gözleri dolu dolu derelerin,
eğrile doğrula sapmalarıyla dolan bir gölün kıyısında,
medeniyet tasavvuru demli bir yudum bir çay bile,
içilemez ve zehir oldu haberin var mı,
mülevves ortadoğulu kucaklaşmasından…,
ve başlatma şimdi ümmet olma bilincinin,
ızdırabından,
böyle zırvalık sancılı kasıkların yapacağı doğumdan,
nilüfer gözlü,
ve asr/ı saadet bereketli bir kız evladın,
dünyaya gelişini beklemek;
başını suya eğip, içine akan
ve cebinde sakladığı kıpırtısız susuşu
sessizce derine bırakan...,
cuma selamlığı beynamazlarının,
mürted haline bakmadan,
kadim kelama gösterdiği ihtirama benzer
/ah…,
Esir Kalpler
11.10.2023 - 00:51toptan sarılalım yüce kurana
çünkü rahmet inmez ayrı durana
müminler islama karşı durana
biraz öfkelenip kafayı taksa
esir mi olurdu mescidi aksa
saldırıyor kafir, kahpenin dölü
müslümanlar sanki mezarda ölü
islam toprakları oldu kan gölü
akan bütün kanlar hak için aksa
esir mi olurdu mescidi aksa
bulunmaz mı çare, nedir bu illet
böyle hayat sürmek ne büyük zillet
böyle hayat sürmek ne büyük zillet
müslümanım diyen bu kadar millet
islam gözü ile kendine baksa
esir mi olurdu mescidi aksa
İki el bir baş içindir.
11.10.2023 - 00:16hiçbir kardeşinin maktulü yoktur ki mazlumu sevmesin, allahın adaleti mübhem değildir, zulmün her türlüsü ve zalimlerle hesaplaşmam son nefesime kadar bitmesin; bunlar bir, iki; hamasın içindeki mossad ajanlarının hiçbiriyle çok şükür yakınî tanışıklığım yok…
sis
11.10.2023 - 00:15tıpkı sisin dağıldığı gibi, zamanla perdeler kalkar ve hakikat aydınlanır; umalım ki erin yarın belli olacağı hak divanında, kendisini “kötü sürprizlerin” beklediklerinden olmayalım…
Allah taksiratını affetsin
10.10.2023 - 23:58ve ey vatanım, mülevvesleri ümmetten sayarak, dağılmış kıçlarını toplamaktan, kaç yüzyıldır doya doya sevemediğimiz için seni, bizi affet…
azadi
10.10.2023 - 01:56bak yavrucuğum, biz de aslan terbiyecisi değiliz, bunun ne demek olduğunu dölü olduğun ermeni dedelerin bilir...
alışkanlıktan kopamamak
09.10.2023 - 23:01İnsanlar geleceklerine karar vermezler, alışkanlıklarına karar verirler, alışkanlıkları da geleceklerine karar verir. f.m. alexander
duygu sömürüsü yapmak
01.10.2023 - 18:01Dılêki şikestî hesabê we lı ser vê dinyayê pır girane
şehit analarının kalbiyle gel yüzleş, o zaman daha iyi kavrîyacaksın kalp kırıklığına dünyanın ne kadar dar geldiğini...,
Kürtçe
01.10.2023 - 17:48Barê ewînê gırane her dıl nıkare hılgıre
Azad Kavri
anladığım,
bari evine girdiğinde her dilden nikah-gırtlaktan balgam temizleyerek h yi okuyoruz- gıyma...
şiir miir değil derdin, seni takibe alıyorum ösgür, anladın?
ayrıca, her yürek sevdayı taşıyamaz değil, taşımaz... onun için de her birimizi "uyandığımızda" büyük sürprizler bekliyor olacak...
kıyamet
01.10.2023 - 13:28Faslı sanatçı Jamal Slitine’nin sesinden Arapça bir ezgi...
Ah bilsen, bir bilsen duyduklarımı!
sanki, bir dağ ağırlığı kalkacak üzerimden!..
ve nehirler, boşalacak bir anda içerimden!..
sakın bilme...
Anlatsan, duyarım bütün güzellikleri!
erir, dağlarımın başındaki kar...
sussan, içerimde kıyamet kopar!..
?si=fIawEVf03IFbUgFJ
Sevgilim
30.09.2023 - 11:04:) insanların duvarlara aşık olup, sanal mecralara günaydın dediği çağlara geldik... ne hazin... yolun sonunda olmak... ve yapay zeka ve kripto hayatlara merhaba demek...
serçe
30.09.2023 - 02:55küfürü hüner sayanların emmisi,
beri gel sen de,
tek sevdiğin babanla beraber can yücel,
sevdiğim kadar sevilirim öyle mi,
salağın en salağı,
buysa hayat, bu hayatın yedi sülalesi,
istanbulun ta yedi tepesi,
ki dibi tutmuş bir kere
akdeniz kokusunun dahi…,
çukulatadan beklene dursun seretonin,
harman yerindeki yanık tenin
yerini tutacak tarımsal/kırsal kalkınma,
öyle mi…,
tabi tabi bekleyelim,
sirkecideki han hamallarının sırtındaki,
küfe ip izlerinin helali olan,
ayran aşı kadar,
içimize aş olacak ha…,
emekçilerin emekleri;
ara ki bulasın artık,
yılan dilli kısaltmalarda o yaşama sevincini,
kulağına fısıldasam
ve bak alınma ama istanbul,
nefesin anason ve uluorta
döl bereketi kokuyor,
egenin kucağına akıyor bakteri kominleri,
gözlerimin tirilyesi,
zeytinin karası,
kokuşmuş ölüüüüüüüü sardalya,
ve ha sendeki ben,
ha bendeki sen din kardeşim,
al sendeki beni,
vur bendeki sana,
karma karışık artık bizim mahalle,
kördüğüm,
ortaya tepside şöyle karışık yaptırıyoruz malum…,
ve çok kutuplu/kalp kaçağı,
elektrik akımından cereyan alan ocaklarda,
çingene sarmaşığı ve sırnaşık
pişkin yüzsüzlükler…,
yanık kozada erdemler
ve mecalsiz kelebek olmaya,
tırtıldan iyi niyetler…,
kabahatler olmuş birer piç ki sorma desen,
kim bana diyor, diyor güzel kardeşim…,
ve kimse haliyle nüfusuna almıyor;
sittin senedir bitmeyen bakla takla devranı,
yere bat e mi…,
örülmüş ağına düştük cümleten zehirli örümceğin,
ki panzehir ne mi,
ah ayol o da sorulur mu,
aşk olsun; aşk elbet,
kimimiz var ki kendimizden başka diyerek…,
öfkelerimiz en çok kendimize olmalı,
bunu bilseydik hiç değilse keşke,
ah neredesin,
korkuyla ümit arasında durmaya muktedir,
muvazene/denge,
neredesin irade ve
karar kılmışlık
ve kıyam mukavemeti,
öz disiplin,
ah;
Toplam 759 mesaj bulundu