s.k.l.a.
https://www.youtube.com/channel/UCt4zeuBFvVmEcG45yz9T66g
s.k.l.a.
https://www.youtube.com/channel/UCt4zeuBFvVmEcG45yz9T66g
© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Şu anda buradasınız:Tuna Kafkas Nedire Yazılan Yorumlar Sayfası
23 Şubat 2025 Pazar - 05:59:27
tütün kolonyası
17.06.2024 - 02:56sıyırdım yüreğimin zarını,
kızıl denizin tuzu gözlerimde/
halsizim...,
yüreğini kuytuya seren,
sümbül yüzlü,
yanık buğday tebessümlü lokmanım,
o aydı,
doğru mevsim doğru kış/doğru yazdı/,
doğru güz/doğru ba/har/dı…,
…yazgıydı…,
gün doğru gündü,
soluğu tütün kokan perşembe,
cuma vaktinin müjdecisiydi,
takvimler yalan söylemez…,
ki evet,
korkuyorsun ey insan,
cesur çalımlar satarken bile;
ayaklarının son adımı,
muhabbetin sana gelen ayaklarına tökezlenecek,
biliyorsun ve bilirsin…,
o halde bu tereddüt neden;
düş gölgesine…,
git peşinden…,
takıl sevdanın takunyalarının
gümbür gümbür sesine;
tak tak tak tak, kaç/ma…,
üst üste devrilen,
kavuş/veda, veda/kavuş/veda…,
kemirir aşk sandığını,
sevdalı güve…,
ve bozuluyor kalbimin örgüsü,
ağyârın mâsiva lügati anlamazdı,
yo/l/k/ ıraktı, sapaydı; dardı,
/sen korkarsın dardan/,
ki ah evet,
iç sesler daima parantezlidir;
karanlıktı…,
/sen korkarsın karanlık dardan/
yârdı,
ve
ardı;
seni senden ayrı koyan,
ah;
rotasız gemi
17.06.2024 - 02:36öyle çok seviyorum ki seni,
öyle çok;
sensin benim güzel ve zarif turnam,
ve yoktu,
zahirin ne çizgisi,
/ne sınırı,
ne de minimal bir raconu,
ah;
kanarız ki biz birbirine yeryüzü ve gökyüzü,
akarız ki birbirine…,
ve kanarsın;
sen, bende bakan okyanus gözlerime,
ve bir hekim tebessümüne
ben de…;
ah sevgili marjinalim,
boğuluyo/rum,
ki rotasız gemi,
ma/ss/mavi ummanına
atıyor demir…,
ah;
kavis çizmek
17.06.2024 - 01:23bahar gibiydi hava ama,
dijital devrin kuzuları ne de olsa,
martı kanadının yeliyle bile üşüyordular;
ayaz görmüş,
bağrı yufka bir babanın yüreğindeki,
sızıdır aşk…,
ah,
garip kalmıştım yine bu dağ başında,
ki kabaran öfkemi bastırıyordu, mazlum
hatırımın yıkılmışlığı her nefeste,
damar damar…,
hep o hakikatin rengi siy/ah
ve kâbe örtüsü kadar siy/ah,
hayran ve afacan gözlerindeydi teselli hekimim,
sadece, /biraz daha kavisli olabilirdi/
aşk;
kusmuk
17.06.2024 - 01:07ah suskun/um...,
yavaş yavaş iniyor yüzüme,
siyah kadife perde
ıslak kara püsküllerinden;
ve şakaklarım üşüyor…,
yaradanın herkese uzanan ve
ışıldayan kolları vardır,
anladım ki;
umut insanın en karmaşık güzelliğidir,
peki o halde dahi,
içimdeki şeytanın yollarına,
kırmızı halılar seren kim…
ki sonunda tükürdüm kalbimi,
ağzımda çivit mavi boya tadı,
süzüldü gözyaşı gibi,
dudağımın kenarından çeneme,
veremli bir aşkın ağzından,
gül kusması misal...,
nuhun gemisinde kaçak yolcu
17.06.2024 - 00:58ki kaçak ve
ışık hüzmesine,
kapandı
kapı…
eşikte
yalnız
ikisi
ikiziyle,
diz dize
dizelerde…
fısıldaşarak,
yalın ayak baş kabak,
kapladı
serap
yüzünü,
çölleşen
kalbini,
kederli
kum
tanelerinden
sakınarak…,
açtı
kafesini
tutsak;
kırptı
kanatlarını,
sığındı
yorgun
hurma
ağacına,
uyudu
kaçak,
oruçlu
kollarında…,
vuruldu
kilit,
kenetlendi
göz,
sustu
şiir;
kalın
bordo
perde
çekildi
kat kat…,
denize
saçıldı
altın
pullu
balıklar,
kuytuya
ağardı
gün…,
kapandı
kapı…,
eşikte
yalnız;
kızıl
saçlı
kanayan
diz/e…,
kalbinde,
dilsiz
ışık
hüzmesi...,
ah;
The Greatest Show on Earth (Harikalar Sirki)
17.06.2024 - 00:36ve belki de panayırda kaybolmuş bir çocuktum,
tuzlu kocaman gözlerimle ve,
atlı karınca döndükçe,
hareleri oyuncak çemberiydi ne malum,
ve belki mutlu çocuk yüzleri biriktiriyordum,
yüzümü yasladığım parlak bir yıldızın yanağında;
zaman, pastasını bir kez daha keserken…,
derken gök;
matem giysisini geçirip üstüne,
tülden siyah örtüsüyle,
sildi tuzlarını çocuğun gözlerinden,
ve üfledi mumu…,
bir dilek panayıra düştü,
belki de yine bir düştü…,
kaybolmuş bir çocuktum belki
kendi karanlık ormanımda
ve yağmur kokusu avuç içlerimde,
alnı buz gibi bir çocuk…,
kürtaj
17.06.2024 - 00:28çöpe atan dost olsun tek,
ona yazılmış çileli dizeleri,
ki çilem; çilemizdi bilirsin,
kürtaj artığı bir bebeğin,
cami avlusuna bırakılması anında,
anasına son bakışıyla başlayan çilesi gibiydi,
çilemiz…,
gecelerce bilinci kovan çaresiz acılar gibi,
yatağa düşüren bir dermansız dert gibi,
pençesine düşülen ortaçağ vebası gibi,
bir mevsim boyu çekilen sekerât gibi,
çilemiz,
kaç kez;
kaynar sular indi tepemizden,
vedalarda kaç kez…,
son vedamızla kavruldu yıldızlar gökte,
ki süreyya yıldızı da kaybolunca gözden,
kulağımıza fısıldanan oldu,
/artık yine kendinlesin/
ULAN
17.06.2024 - 00:11oysa yaşam,
parmak izi bırakmadan
eldivenlerini çıkarıyor
maktulüne tepeden bakarak,
ve zaman durdu al işte…;
bıktık artık, usandı millet, tiksindi insanlık,
bu altı ok\a hainlik eden kemalistlerden,
ruhu sömürgecilerde rehin mütedeyyinlerden ve
genleri ipotekli devrimcilerden,
tiyanşan kaçkınlarından,
ve
bilumum kurtarıcılık konforperestlerinden…,
ki her sevda bir veda bilirsin,
affet beni,
yine yalnızlığa veda zamanı…,
yazarken bu şiirimsi şeyleri,
kelimelerim tek tek canıma batıyor,
harflerim içimin kuyusunda ağlıyor,
kalbimde bir serseri mayın patlıyor,
içimin labirentinde yüzün beliriyor,
ve beynimin kıvrımlarında,
çapalı lisanının azarları dolanıyor…,
ah;
haberin var mı?
17.06.2024 - 00:02Fikret Kızılok - Haberin Var Mı (Orjinal Plak Kayıt)
yetim bakışı atmak
16.06.2024 - 23:46yeryüzüne indi aşk,
bozulmasın bu akid…,
ki şimdi aşk sen;
piç misin…,
yetimhane avlusuna,
iri taneli yağmurlar yağıyor…
mavi gözlü kızıl saçlı çilli çocuk,
yastığından boncuklar topluyor,
ah aşk,
küçümsediler acımı,
ölümler var, savaşlar, açlık ve...,
nasıl üşüdüm bir bilsen, nasıl;
yokluğunda...,
baktığın kalp içlerimde,
dağ gölleri buz tutuyor,
mevsim bir günde değişti ve,
hangi göç,
kanatsız bir göğe yükselir…,
nasıl şaşkınım, nasıl;
yaşlandım bir günde nazarlarında,
azarlarında,
alnı kırışık sevdamızın…;
ah balım, ve ah zehir,
yüreğimin petekleri siyanür dolu,
gözyaşlarımın ak pınarlarına
kirli sular karışıyor,
ve aşk inatla küllerini savuruyor
kutsanmış topraklara,
ve şimdi;
hiçlik mezhebindeyim,
yurtsuz ve
kimse/sizim…,
sevgili tabîbim,
terk/et/me/beni
ah,
içinde saklamak
16.06.2024 - 23:04Ezginin Günlüğü - (Sigaramın Dumanına Sarsam)
kurban olmak
16.06.2024 - 17:37… Bizim pencereler yele garşıdır
Muhabbet dediğin karşı karşıdır
… Girebilsen bu sinemde neler var
Gülüp oynadığım ele garşıdır
Karşıdır, ele karşıdır
… Girebilsen bu sinemde neler var
Gülüp oynadığım ele garşıdır
Karşıdır, ele karşıdır
… Sabahın seheri günden ileri
Ben kimi sevmişim senden ileri
… Ziyaret olmuşsun kurban istersin
Kurban bulamadım candan ileri
İleri, candan ileri
… Ziyaret olmuşsun kurban istersin
Kurban bulamadım candan ileri
karacaoğlan
Yetim hırsızlığa çıkmış, ay geceden doğmuş
12.06.2024 - 01:56geceden değil, akşamdan olacak... on bir sene sonra da olsa düzeltelim evet...
Mevlana Celaleddin Rumi
01.06.2024 - 21:39öylece bir yerdeyim ki;
ne gitmesi mümkün olan
ne kalması mümkün olan,
öylece bir yerdeyim işte
vazgeçmekle direnmek arasında,
akla karanın tam ortasındayım
kalsam canım yanacak,
gitsem hayatım
öylece bir yerdeyim işte
öylece bir yerdeyim işte
kaybetmenin öncesi
yeni bir hayatın eşiğindeyim
kalsam canım yanacak,
gitsem hayatım
vazgeçmekle direnmek arasında,
akla karanın tam ortasındayım
kalsam canım yanacak,
gitsem hayatım
mevlânâ celâleddîn-i rûmî
içgörü vermemek
24.05.2024 - 00:55altında kaldığını sandığın çığın,
ne denli nefesinle eriyip giden,
kar tanecikleri olduğunu görerek,
ov o karlarla,
aşkın narkozu altında,
uyuşturduğun vicdanını arkadaşım ki;
daima yan çıktığımız benliğe vedamız,
bir yeni selama merhaba olsun…,
ve,
hiç muhabbetten aciz kalmasın hayatlarımız;
ki bilirsin,
ellerimize tutuşturulmuş avuntular
ve oyuncakların hiçbiri tesellimiz olmadı…,
zaaflara vedalar nasuh mertliğinde,
merhabalarsa, diriltici kılabiliyorsa anlamlı;
şu beyanlarım deklarasyonum olsun ki insanlığa,
vardığım menzillerden biri de ey yâren,
aşkta talepsiz olmaktı…;
ama biliyorum,
içgörünün tebliğini;
benliği bilmek isteğidir kavuran o meşhur ben/i…,
ve hakikatine ermek istemektir yakıcı olan özünde,
ortadaki tüm medeniyet mefkûrelerinde,
oysa marifet eriyebilmek emelidir zerrelikte…,
ve tepeden tırnağa niyaza değer olan da budur,
anlıyor musun dilimi…,
çığ
24.05.2024 - 00:32ki şimdi,
umutsuz terkide,
nasıl düşürmem yüzümü,
mazlumları çığ gibi artan bu çağın,
yürek dağlayan,
kan merkezi kapılarında,
ah;
yağma
24.05.2024 - 00:28bir keresinde kendimize kalmıştık her nasılsa,
resimlerimizin, kayıplar ve arananlar listesinde
yan yana asılı oluşu gibi,
yüzümüzde inanılmaz mutlu bir tebessüm,
metal kanatlı bir kuşun koynunda saklanmış
ve kaybıydık birbirimizin,
kum saatinin bir yanı sen/bir yanı ben,
akarken zaman ince taneleriyle,
yörüngemizdeydi dünya da sanki…,
gel gör ki neyleyim,
o demle eş zamanlı,
şu yağmalanmış dünyanın sahipsiz caddelerinde,
önce adanmış, sonra ihaleci ve
en sonunda da her şeye müsa/it olan
haramzade kahpelerce,
henüz tomurcuklanmış
turuncu ve kızıl güllerin dalları
ve hayatın baharındaki gençliğin yarınlara umutları
kırılıyordu,
bitimsizlik
24.05.2024 - 00:22olup biten her şey,
bir çeşit ömür aşırmaktan ibaretti,
emanetleri hırsızların taşıdığı bu çağda…,
sohbetlerimizin tamam olmayışlığı
belki de bir işaretti aşkın bitimsizliğine,
bu sureta yarım kalmışlığın
yorgun özlemiyle yüzün dedim hep, yüzün…;
elimde değil, gittin gideli yoldaşım oldu
/bu hüzün,
ki sisli havaları ve pusu sevmemiz
ve yağmur serpmiş toprak kokusunun
burnumuzda tütmesi güz ikindilerinde,
bundandı belki de ikimizinde,
bu; bitimsizlikten,
ah,
başa kakmak
24.05.2024 - 00:19su ve gök nasıl alıyorsa birbirinden rengini,
öyle boyandık işte biz de birbirimizin rengine…,
ve elbette hep ma/ss/mavi değildik,
bulanık ve boz griler sardığında etrafımızı,
imdat eden aşktı daima,
başımıza kakmadan bunu…,
ki bir bistroya oturup tiramisu istemeye niyetli
o yalnız akşamımda dahi,
sadece kahve kokulu gözlerinde
olmak istiyordum aslında,
göçebe
24.05.2024 - 00:17ve sonra,
katmer katmer bezedim muhabbetle,
bu dünyanın sevgisizlikten bütün bütün
çöle ve küle dönmüş üstünü ki;
beyhude yaşlanmasın insanlar göz göre göre,
kalmasın gözleri fersiz ve,
kan damlasın benizlerinden,
henüz göçmüş değilken
fena aleminden,
o elips nazarlı zarif kızçeler
ve arslan pençeli delikanlılar,
kavruk nesil ana/babalarının enkaz genlerini
ıslah ettikçe, muhabbetin uğramadığı
tek kuş uçmaz kervan geçmez ücrası
kalmayışını görmek istedim yeryüzünün,
dünya gözüyle,
nefes
24.05.2024 - 00:14canım esas hayatın kokutulmasında,
ziyana uğratılmasında yanar benim;
kadir bilmezler, şerefi on paralıklar,
tıynetsiz, seciyesiz ve aşüfteler ve
hamlar elinde…,
şu dramatik hayatların çilesini;
bin taneli bir tesbihle vird çeker gibi,
nice empatilerin sabır kuytularında
nefesledim senelerce ibret ve hayretle,
yanık ney nefesleri eşliğinde…,
ve bakıyorum da şimdi yaş almak,
biraz da hayret edilenlere
artık daha bir az rastlamak galiba,
senkron
24.05.2024 - 00:04iki yanı körpe çınar ağaçlarıyla bezeli,
o atasız bulvarın çamur deryasına bulandığı gecede,
ve ayaklarımın yere basmadığı bir demde,
onca senelik yıkıntıdan,
ve virâneden çıkmışlığın yürek gücüyle
inerken yokuş aşağı, bildim ki;
vaktinden çok sonra gelen meşkin,
transandantal ve gizemli boyutlarını,
seyridir; aşk…,
ki neden anlamak bu kadar zor ve hayat,
bu kadar zor olmak zorunda mı,
senkronize kederlerimiz ya hû;
okyanus
24.05.2024 - 00:02ve sen bir yudum suyla niyetlenmiş,
susuzluktan içi yangın yeri maşuk;
çekip gittin gurbetinden sılana,
hokkabazın şapkadan tavşan çıkarması gibi,
sunamam sana bir cam kâse dolusu su şimdi,
ki iç okyanus gözlerimin hayalini kana kana ki,
dualarım,
içini daha da kanatacak,
bir kızıl gonca gül gibi…,
bulanık
23.05.2024 - 23:53sıkılmaz mı hiç bu inatçı bulut çakılı kalmaktan,
ve hep aynı hoşnutlukta…;
renklerden gri, gri, gri,
kaç fitten bana bakar sorsan,
/hey;
hep maviyi bekleyen,
/çekil aşağımdan;
ki deniz suyu,
köpük,
bulanık burnumun ucu…;
Toplam 718 mesaj bulundu