Tuna Kafkas Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Anto ...

  • tütün kolonyası

    17.06.2024 - 02:56

    sıyırdım yüreğimin zarını,
    kızıl denizin tuzu gözlerimde/
    halsizim...,
    yüreğini kuytuya seren,
    sümbül yüzlü,
    yanık buğday tebessümlü lokmanım,
    o aydı,
    doğru mevsim doğru kış/doğru yazdı/,
    doğru güz/doğru ba/har/dı…,
    …yazgıydı…,
    gün doğru gündü,
    soluğu tütün kokan perşembe,
    cuma vaktinin müjdecisiydi,
    takvimler yalan söylemez…,

    ki evet,
    korkuyorsun ey insan,
    cesur çalımlar satarken bile;
    ayaklarının son adımı,
    muhabbetin sana gelen ayaklarına tökezlenecek,
    biliyorsun ve bilirsin…,

    o halde bu tereddüt neden;
    düş gölgesine…,
    git peşinden…,
    takıl sevdanın takunyalarının
    gümbür gümbür sesine;
    tak tak tak tak, kaç/ma…,
    üst üste devrilen,
    kavuş/veda, veda/kavuş/veda…,
    kemirir aşk sandığını,
    sevdalı güve…,
    ve bozuluyor kalbimin örgüsü,

    ağyârın mâsiva lügati anlamazdı,
    yo/l/k/ ıraktı, sapaydı; dardı,
    /sen korkarsın dardan/,
    ki ah evet,
    iç sesler daima parantezlidir;

    karanlıktı…,
    /sen korkarsın karanlık dardan/
    yârdı,
    ve
    ardı;
    seni senden ayrı koyan,
    ah;

  • rotasız gemi

    17.06.2024 - 02:36

    öyle çok seviyorum ki seni,
    öyle çok;
    sensin benim güzel ve zarif turnam,
    ve yoktu,
    zahirin ne çizgisi,
    /ne sınırı,
    ne de minimal bir raconu,
    ah;

    kanarız ki biz birbirine yeryüzü ve gökyüzü,
    akarız ki birbirine…,
    ve kanarsın;
    sen, bende bakan okyanus gözlerime,
    ve bir hekim tebessümüne
    ben de…;

    ah sevgili marjinalim,
    boğuluyo/rum,
    ki rotasız gemi,
    ma/ss/mavi ummanına
    atıyor demir…,
    ah;

  • kavis çizmek

    17.06.2024 - 01:23

    bahar gibiydi hava ama,
    dijital devrin kuzuları ne de olsa,
    martı kanadının yeliyle bile üşüyordular;
    ayaz görmüş,
    bağrı yufka bir babanın yüreğindeki,
    sızıdır aşk…,
    ah,

    garip kalmıştım yine bu dağ başında,
    ki kabaran öfkemi bastırıyordu, mazlum
    hatırımın yıkılmışlığı her nefeste,
    damar damar…,

    hep o hakikatin rengi siy/ah
    ve kâbe örtüsü kadar siy/ah,
    hayran ve afacan gözlerindeydi teselli hekimim,
    sadece, /biraz daha kavisli olabilirdi/
    aşk;

  • kusmuk

    17.06.2024 - 01:07

    ah suskun/um...,
    yavaş yavaş iniyor yüzüme,
    siyah kadife perde
    ıslak kara püsküllerinden;
    ve şakaklarım üşüyor…,

    yaradanın herkese uzanan ve
    ışıldayan kolları vardır,
    anladım ki;
    umut insanın en karmaşık güzelliğidir,
    peki o halde dahi,
    içimdeki şeytanın yollarına,
    kırmızı halılar seren kim…

    ki sonunda tükürdüm kalbimi,
    ağzımda çivit mavi boya tadı,
    süzüldü gözyaşı gibi,
    dudağımın kenarından çeneme,
    veremli bir aşkın ağzından,
    gül kusması misal...,

  • nuhun gemisinde kaçak yolcu

    17.06.2024 - 00:58

    ki kaçak ve
    ışık hüzmesine,
    kapandı
    kapı…
    eşikte
    yalnız
    ikisi
    ikiziyle,
    diz dize
    dizelerde…
    fısıldaşarak,
    yalın ayak baş kabak,
    kapladı
    serap
    yüzünü,
    çölleşen
    kalbini,
    kederli
    kum
    tanelerinden
    sakınarak…,
    açtı
    kafesini
    tutsak;

    kırptı
    kanatlarını,
    sığındı
    yorgun
    hurma
    ağacına,
    uyudu
    kaçak,
    oruçlu
    kollarında…,

    vuruldu
    kilit,
    kenetlendi
    göz,
    sustu
    şiir;
    kalın
    bordo
    perde
    çekildi
    kat kat…,

    denize
    saçıldı
    altın
    pullu
    balıklar,
    kuytuya
    ağardı
    gün…,

    kapandı
    kapı…,
    eşikte
    yalnız;
    kızıl
    saçlı
    kanayan
    diz/e…,

    kalbinde,
    dilsiz
    ışık
    hüzmesi...,
    ah;

  • The Greatest Show on Earth (Harikalar Sirki)

    17.06.2024 - 00:36

    ve belki de panayırda kaybolmuş bir çocuktum,
    tuzlu kocaman gözlerimle ve,
    atlı karınca döndükçe,
    hareleri oyuncak çemberiydi ne malum,

    ve belki mutlu çocuk yüzleri biriktiriyordum,
    yüzümü yasladığım parlak bir yıldızın yanağında;
    zaman, pastasını bir kez daha keserken…,

    derken gök;
    matem giysisini geçirip üstüne,
    tülden siyah örtüsüyle,
    sildi tuzlarını çocuğun gözlerinden,
    ve üfledi mumu…,

    bir dilek panayıra düştü,
    belki de yine bir düştü…,
    kaybolmuş bir çocuktum belki
    kendi karanlık ormanımda
    ve yağmur kokusu avuç içlerimde,
    alnı buz gibi bir çocuk…,

  • kürtaj

    17.06.2024 - 00:28

    çöpe atan dost olsun tek,
    ona yazılmış çileli dizeleri,
    ki çilem; çilemizdi bilirsin,

    kürtaj artığı bir bebeğin,
    cami avlusuna bırakılması anında,
    anasına son bakışıyla başlayan çilesi gibiydi,
    çilemiz…,

    gecelerce bilinci kovan çaresiz acılar gibi,
    yatağa düşüren bir dermansız dert gibi,
    pençesine düşülen ortaçağ vebası gibi,
    bir mevsim boyu çekilen sekerât gibi,
    çilemiz,

    kaç kez;
    kaynar sular indi tepemizden,
    vedalarda kaç kez…,
    son vedamızla kavruldu yıldızlar gökte,
    ki süreyya yıldızı da kaybolunca gözden,
    kulağımıza fısıldanan oldu,
    /artık yine kendinlesin/

  • ULAN

    17.06.2024 - 00:11

    oysa yaşam,
    parmak izi bırakmadan
    eldivenlerini çıkarıyor
    maktulüne tepeden bakarak,
    ve zaman durdu al işte…;
    bıktık artık, usandı millet, tiksindi insanlık,
    bu altı ok\a hainlik eden kemalistlerden,
    ruhu sömürgecilerde rehin mütedeyyinlerden ve
    genleri ipotekli devrimcilerden,
    tiyanşan kaçkınlarından,
    ve
    bilumum kurtarıcılık konforperestlerinden…,

    ki her sevda bir veda bilirsin,
    affet beni,
    yine yalnızlığa veda zamanı…,
    yazarken bu şiirimsi şeyleri,
    kelimelerim tek tek canıma batıyor,
    harflerim içimin kuyusunda ağlıyor,
    kalbimde bir serseri mayın patlıyor,
    içimin labirentinde yüzün beliriyor,
    ve beynimin kıvrımlarında,
    çapalı lisanının azarları dolanıyor…,
    ah;

  • haberin var mı?

    17.06.2024 - 00:02

    Fikret Kızılok - Haberin Var Mı (Orjinal Plak Kayıt)

  • yetim bakışı atmak

    16.06.2024 - 23:46

    yeryüzüne indi aşk,
    bozulmasın bu akid…,
    ki şimdi aşk sen;
    piç misin…,
    yetimhane avlusuna,
    iri taneli yağmurlar yağıyor…
    mavi gözlü kızıl saçlı çilli çocuk,
    yastığından boncuklar topluyor,

    ah aşk,
    küçümsediler acımı,
    ölümler var, savaşlar, açlık ve...,
    nasıl üşüdüm bir bilsen, nasıl;
    yokluğunda...,

    baktığın kalp içlerimde,
    dağ gölleri buz tutuyor,
    mevsim bir günde değişti ve,
    hangi göç,
    kanatsız bir göğe yükselir…,

    nasıl şaşkınım, nasıl;
    yaşlandım bir günde nazarlarında,
    azarlarında,
    alnı kırışık sevdamızın…;

    ah balım, ve ah zehir,
    yüreğimin petekleri siyanür dolu,
    gözyaşlarımın ak pınarlarına
    kirli sular karışıyor,
    ve aşk inatla küllerini savuruyor
    kutsanmış topraklara,

    ve şimdi;
    hiçlik mezhebindeyim,
    yurtsuz ve
    kimse/sizim…,
    sevgili tabîbim,
    terk/et/me/beni
    ah,

  • içinde saklamak

    16.06.2024 - 23:04

    Ezginin Günlüğü - (Sigaramın Dumanına Sarsam)

  • kurban olmak

    16.06.2024 - 17:37

    … Bizim pencereler yele garşıdır
    Muhabbet dediğin karşı karşıdır
    … Girebilsen bu sinemde neler var
    Gülüp oynadığım ele garşıdır
    Karşıdır, ele karşıdır
    … Girebilsen bu sinemde neler var
    Gülüp oynadığım ele garşıdır
    Karşıdır, ele karşıdır
    … Sabahın seheri günden ileri
    Ben kimi sevmişim senden ileri
    … Ziyaret olmuşsun kurban istersin
    Kurban bulamadım candan ileri
    İleri, candan ileri
    … Ziyaret olmuşsun kurban istersin
    Kurban bulamadım candan ileri
    karacaoğlan

  • Yetim hırsızlığa çıkmış, ay geceden doğmuş

    12.06.2024 - 01:56

    geceden değil, akşamdan olacak... on bir sene sonra da olsa düzeltelim evet...

  • Mevlana Celaleddin Rumi

    01.06.2024 - 21:39

    öylece bir yerdeyim ki;
    ne gitmesi mümkün olan
    ne kalması mümkün olan,
    öylece bir yerdeyim işte
    vazgeçmekle direnmek arasında,
    akla karanın tam ortasındayım
    kalsam canım yanacak,
    gitsem hayatım
    öylece bir yerdeyim işte
    öylece bir yerdeyim işte
    kaybetmenin öncesi
    yeni bir hayatın eşiğindeyim
    kalsam canım yanacak,
    gitsem hayatım
    vazgeçmekle direnmek arasında,
    akla karanın tam ortasındayım
    kalsam canım yanacak,
    gitsem hayatım
    mevlânâ celâleddîn-i rûmî

  • içgörü vermemek

    24.05.2024 - 00:55

    altında kaldığını sandığın çığın,
    ne denli nefesinle eriyip giden,
    kar tanecikleri olduğunu görerek,
    ov o karlarla,
    aşkın narkozu altında,
    uyuşturduğun vicdanını arkadaşım ki;
    daima yan çıktığımız benliğe vedamız,
    bir yeni selama merhaba olsun…,
    ve,
    hiç muhabbetten aciz kalmasın hayatlarımız;

    ki bilirsin,
    ellerimize tutuşturulmuş avuntular
    ve oyuncakların hiçbiri tesellimiz olmadı…,
    zaaflara vedalar nasuh mertliğinde,
    merhabalarsa, diriltici kılabiliyorsa anlamlı;

    şu beyanlarım deklarasyonum olsun ki insanlığa,
    vardığım menzillerden biri de ey yâren,
    aşkta talepsiz olmaktı…;
    ama biliyorum,
    içgörünün tebliğini;
    benliği bilmek isteğidir kavuran o meşhur ben/i…,
    ve hakikatine ermek istemektir yakıcı olan özünde,
    ortadaki tüm medeniyet mefkûrelerinde,
    oysa marifet eriyebilmek emelidir zerrelikte…,
    ve tepeden tırnağa niyaza değer olan da budur,
    anlıyor musun dilimi…,

  • çığ

    24.05.2024 - 00:32

    ki şimdi,
    umutsuz terkide,
    nasıl düşürmem yüzümü,
    mazlumları çığ gibi artan bu çağın,
    yürek dağlayan,
    kan merkezi kapılarında,
    ah;

  • yağma

    24.05.2024 - 00:28

    bir keresinde kendimize kalmıştık her nasılsa,
    resimlerimizin, kayıplar ve arananlar listesinde
    yan yana asılı oluşu gibi,
    yüzümüzde inanılmaz mutlu bir tebessüm,
    metal kanatlı bir kuşun koynunda saklanmış
    ve kaybıydık birbirimizin,
    kum saatinin bir yanı sen/bir yanı ben,
    akarken zaman ince taneleriyle,
    yörüngemizdeydi dünya da sanki…,

    gel gör ki neyleyim,
    o demle eş zamanlı,
    şu yağmalanmış dünyanın sahipsiz caddelerinde,
    önce adanmış, sonra ihaleci ve
    en sonunda da her şeye müsa/it olan
    haramzade kahpelerce,
    henüz tomurcuklanmış
    turuncu ve kızıl güllerin dalları
    ve hayatın baharındaki gençliğin yarınlara umutları
    kırılıyordu,

  • bitimsizlik

    24.05.2024 - 00:22

    olup biten her şey,
    bir çeşit ömür aşırmaktan ibaretti,
    emanetleri hırsızların taşıdığı bu çağda…,

    sohbetlerimizin tamam olmayışlığı
    belki de bir işaretti aşkın bitimsizliğine,
    bu sureta yarım kalmışlığın
    yorgun özlemiyle yüzün dedim hep, yüzün…;
    elimde değil, gittin gideli yoldaşım oldu
    /bu hüzün,
    ki sisli havaları ve pusu sevmemiz
    ve yağmur serpmiş toprak kokusunun
    burnumuzda tütmesi güz ikindilerinde,
    bundandı belki de ikimizinde,
    bu; bitimsizlikten,
    ah,

  • başa kakmak

    24.05.2024 - 00:19

    su ve gök nasıl alıyorsa birbirinden rengini,
    öyle boyandık işte biz de birbirimizin rengine…,
    ve elbette hep ma/ss/mavi değildik,
    bulanık ve boz griler sardığında etrafımızı,
    imdat eden aşktı daima,
    başımıza kakmadan bunu…,

    ki bir bistroya oturup tiramisu istemeye niyetli
    o yalnız akşamımda dahi,
    sadece kahve kokulu gözlerinde
    olmak istiyordum aslında,

  • göçebe

    24.05.2024 - 00:17

    ve sonra,
    katmer katmer bezedim muhabbetle,
    bu dünyanın sevgisizlikten bütün bütün
    çöle ve küle dönmüş üstünü ki;
    beyhude yaşlanmasın insanlar göz göre göre,
    kalmasın gözleri fersiz ve,
    kan damlasın benizlerinden,
    henüz göçmüş değilken
    fena aleminden,

    o elips nazarlı zarif kızçeler
    ve arslan pençeli delikanlılar,
    kavruk nesil ana/babalarının enkaz genlerini
    ıslah ettikçe, muhabbetin uğramadığı
    tek kuş uçmaz kervan geçmez ücrası
    kalmayışını görmek istedim yeryüzünün,
    dünya gözüyle,

  • nefes

    24.05.2024 - 00:14

    canım esas hayatın kokutulmasında,
    ziyana uğratılmasında yanar benim;
    kadir bilmezler, şerefi on paralıklar,
    tıynetsiz, seciyesiz ve aşüfteler ve
    hamlar elinde…,

    şu dramatik hayatların çilesini;
    bin taneli bir tesbihle vird çeker gibi,
    nice empatilerin sabır kuytularında
    nefesledim senelerce ibret ve hayretle,
    yanık ney nefesleri eşliğinde…,
    ve bakıyorum da şimdi yaş almak,
    biraz da hayret edilenlere
    artık daha bir az rastlamak galiba,

  • senkron

    24.05.2024 - 00:04

    iki yanı körpe çınar ağaçlarıyla bezeli,
    o atasız bulvarın çamur deryasına bulandığı gecede,
    ve ayaklarımın yere basmadığı bir demde,
    onca senelik yıkıntıdan,
    ve virâneden çıkmışlığın yürek gücüyle
    inerken yokuş aşağı, bildim ki;
    vaktinden çok sonra gelen meşkin,
    transandantal ve gizemli boyutlarını,
    seyridir; aşk…,

    ki neden anlamak bu kadar zor ve hayat,
    bu kadar zor olmak zorunda mı,
    senkronize kederlerimiz ya hû;

  • okyanus

    24.05.2024 - 00:02

    ve sen bir yudum suyla niyetlenmiş,
    susuzluktan içi yangın yeri maşuk;
    çekip gittin gurbetinden sılana,
    hokkabazın şapkadan tavşan çıkarması gibi,
    sunamam sana bir cam kâse dolusu su şimdi,
    ki iç okyanus gözlerimin hayalini kana kana ki,
    dualarım,
    içini daha da kanatacak,
    bir kızıl gonca gül gibi…,

  • bulanık

    23.05.2024 - 23:53

    sıkılmaz mı hiç bu inatçı bulut çakılı kalmaktan,
    ve hep aynı hoşnutlukta…;

    renklerden gri, gri, gri,
    kaç fitten bana bakar sorsan,
    /hey;
    hep maviyi bekleyen,
    /çekil aşağımdan;
    ki deniz suyu,
    köpük,
    bulanık burnumun ucu…;

Toplam 718 mesaj bulundu